İzmir Behçet Uz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. İlker Devrim, çocuklarda enfeksiyonlardan korumanın en basit yolunun el yıkama olduğunu belirtip, "Yetişkinlere el yıkamayı öneriyoruz. Çocuklar da rol model olarak onları aldığı için el yıkamayı çok daha etkili bir şekilde yapabilirler." dedi.
İzmir Behçet Uz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. İlker Devrim, 15 Kasım Dünya El Yıkama Günü nedeniyle temas ile bulaşan hastalıklar konusunda bilgi vererek çocuklarda özellikle okullarda el yıkamanın önemine dikkat çekti.
El yıkama gününün tüm dünya çapında kutlandığını anlatan Dr. Devrim el yıkamanın sanıldığından daha önemli olduğunu hatırlatıp, "Salgın hastalıklar dönemindeyiz. Salgınlara karşı aslında en ucuz ve en etkili yollardan biri el yıkamadır. El yıkadığımız zaman aslında birçok enfeksiyona karşı da kendimizi korumuş oluyoruz" dedi.
Küresel ısınmanın etkisiyle havaların tam anlamıyla soğumadığını belirten Prof. Dr. Devrim, "Okulun açılmasıyla beraber viral üst solunum yolu enfeksiyonu dediğimiz yani daha çok virüslere bağlı olan antibiyotik gerektirmeyen enfeksiyonları daha fazla görüyoruz. Tabii ki bu enfeksiyonlar daha hafif seyirli, daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu, soğuk algınlığı gibi giden enfeksiyonlar oluyor" diye konuştu.
'DOĞRU EL YIKAMA İÇİN 20 SANIYE GEREKLİ'
El yıkamanın efektif şekilde yapılması gerektiğini ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlker Devrim söyle devam etti:
"Yirmi saniye boyunca aslında elimizi yıkamamız gerekiyor. Doğru el yıkama tekniği de çok önemli. Yani bizim özellikle başparmakları ovarak yıkamamız gerekiyor. Özellikle okuldan geldiğimizde, tuvalet sonrasında el yıkamamız lazım. Yemekten önce mutlaka yıkamamız lazım. Dışarıdan gelince de el yıkamak unutulmamalı. Yıkama işlemi en az 20 saniye sürmeli. Su ve sabun çok önemli. Ama alkol bazlı el dezenfektanları da etkili olabilir. Yani burada en önemli iş ebeveynlere düşüyor. Aslında ebeveynler örnek olmalı. Çocuklar genellikle anne, baba ya da dede ve babaanneleri örnek alıyor. O yüzden burada aslında yetişkinlere el yıkamayı öneriyoruz. Çocuklar da rol model olarak onları aldığı için el yıkamayı çok daha etkili bir şekilde yapabilirler."
'ÇOCUKLARA ŞARKIYLA YIKATIN'
Doğru el yıkamada ellerin önce sabunla köpürtüp daha sonra durulanması gerektiğini anlatan İlker Devrim, "Köpürtmek için biraz su kullanabilir. Sağlık çalışanlarında bile, el yıkama sonrası baktıklarında özellikle başparmakların tam temizlenmediği görülmüş. O yüzden özellikle çocuklarda yirmi saniyeyi saymak belki zor olabilir. Bir şarkıyla beraber çocukların şarkı bitene kadar ellerini yıkaması sağlanabilir. Çocukların sayması zor olacağından bildikleri bir şarkının belli bir nakaratı üstünden gidebilir. Bir oyun gibi yapmak lazım. Okullarda en azından tuvalete girdikten sonra elleri yıkamanız ya da teneffüslerde bir şey yemeden önce el yıkamanın önemini göstermek lazım" ifadelerini kullandı.
'KALEM VERİRKEN BİLE RİSK VAR'
Virüslerin cansız yüzeylerde de yaşayabildiğini belirten Prof. Dr. İlker Devrim şöyle devam etti: "Biz hep insanların tokalaşmasından sonra virüslerin bulaştığını sanırız ama aslına bakarsınız bir kapının tokmağı, pencerenin kolu gibi cansız ürünlerde virüslerin yaşam alanıdır. Çocukların birbirine kalem vermesi bile aslında bakarsanız hani enfeksiyon açısından risk olabilir. Hani şu dönemde bizim gördüğümüz enfeksiyon üst solunum yolu enfeksiyonları. Bunlardan korunmanın en basit yolu el yıkamaktır. Çünkü el yıkamak hem çok basit hem de masrafsızdır."