Prof. Dr. Selimler’den FED’in faiz kararı öncesi altın yorumu

Prof. Dr. Selimler’den FED’in faiz kararı öncesi altın yorumu cukurovagazetesi.com
İHA

Altın rekor üstüne rekor kırmaya devam ederken, gözler 18 Eylül’de faiz kararını açıklayacak olan FED’e çevrildi.


FED’in 25 baz puan faiz indirimine gitmesi beklenirken Prof. Dr. Hüseyin Selimler, bu kararın altını nasıl etkileyeceğini değerlendirerek altın yatırımcısına tavsiyelerde bulundu.

Güvenli liman olarak görülen altın, son günlerde rekor üstüne rekor kırmaya devam ederken haftayı da yükselişle açtı. Diğer yandan 17-18 Eylül’de yapılacak toplantıyla 25 baz puan faiz indirimine gitmesi beklenen FED’in bu kararının, altını ne şekilde etkileyeceği merak ediliyor. İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Selimler, konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

FED’in faiz kararını etkileyen en önemli 2 faktörün istihdam ve enflasyon verisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Selimler, “Enflasyon, Haziran 2022 ayında yüzde 9,1 seviyesinden Ağustos 2024 itibariyle yüzde 2,5 seviyesine indi ve son 5 aydır düşüş eğiliminde. İşsizlik oranı ise yüzde 4,2 tarım dışı istihdam verisi son aylarda düşüş göstermiş, haftalık işsizlik başvuruları da 225-250 bin seviyesinde seyretmekte. Sonuç olarak, büyüme ve enflasyon verisi iyi gelişim göstermekle birlikte, istihdam verileri istenilen düzeylerde değil. Bu gelişmeler, faiz indirim sürecine girileceğini göstermekte, beklentiler de 18 Eylül’deki toplantıda 25 baz puan faiz indiriminin geleceği yönünde. Özellikle, 12 Eylül’de Avrupa Merkez Bankası’nın da 25 baz puan indirdiği dikkate alındığında FED’in faiz indirimi kaçınılmazdır. Beklenti indirimden çok, kaç baz puan ve 2024 yılında toplamda ne kadar indirim olacağına yöneliktir” dedi.

“Altının yükseliş eğilimini sürdürmesi bekleniyor”

FED’in alacağı bu kararın altın fiyatları üzerindeki etkisine değinen Prof. Dr. Selimler, şu ifadeleri kullandı:

“Faiz indiriminin etki edeceği alanlardan biri de altın fiyatları. FED’in faiz indirimi beklenmesi nedeniyle altın, bu beklentilere paralel artış eğilimine girmişti. Her zaman ifade edildiği üzere, güvenli liman olarak görülmesi ve faiz indirimi ile dolardaki muhtemel değer kaybına karşın altın talebi nedeniyle de yükseliş beklenmekteydi ve bu durumun gerçekleştiği de görüldü. Ancak, belirttiğim gibi 25 baz puan indirim beklentiler dahilinde gerçekleşmesinden ziyade bunun üzerinde bir indirim veya bundan sonraki toplantılarda indirime dair ip uçları izleyen aylarda altının fiyatının seyrinde daha etkili olacaktır. Avrupa Merkez Bankası Haziran ve Eylül toplantılarında 2 kere 25’er baz puan toplamda 50 baz puan indirime gitti. FED’in faiz indirimine başlayacağı ve devam edeceği dikkate alındığında, altının bundan sonraki süreçte yükseliş eğilimini sürdüreceği beklenmekte. Ancak bu yükselişin gelişimi ve oranı, altının ulaşacağı seviye faiz indirimlerinin oranı ve sıklığı tarafından belirlenecektir.”

“Kur, aylık olarak enflasyon seviyesinde artabilir”

Prof. Dr. Hüseyin Selimler, altına yatırım yapmayı düşünenler içinse, “TÜİK tarafından açıklanan Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getirileri raporuna göre Ağustos 2024 ayından en çok reel getiri sağlayan yatırım aracı altın olmuştur. Ayrıca, 3, 6 ve 12 aylık dönemler itibariyle de reel olarak (enflasyonun üzerinde) en çok getiri sağlayan tek yatırım aracı altın olmuştur. Özellikle, FED faiz indirimi yanında Türkiye’de dolar / TL kuru altının seviyesine etki edecek faktördür. Ancak, kurun aylık olarak enflasyon seviyesinde artabileceği dikkate alındığında ve bu durumun altın fiyatlarına etkisi ile birlikte altının izleyen birkaç ayda reel getiri sağlayabileceği düşünülmektedir” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Selimler, FEDd’in alacağı kararın döviz üzerindeki etkileriyle ilgili, “FED’in faiz indirim kararı ve bundan sonra indirime devam edeceği varsayımı altında, dolar/TL kurunun bu veriye bağlı olarak ufak çaplı da olsa değer kaybedeceği, TL’nin değerleneceği beklenmelidir. Ancak, Türkiye’de şu ana kadar kurun baskı altında olduğu ifade edildiğinden ve aylık olarak enflasyon oranı civarında artacağı dikkate alındığında, kur seviyesine etki edecek iç faktörlerin de kur seviyesini belirleyebileceğini de belirtmekte fayda var” diyerek sözlerini noktaladı.