Kolon ve rektum kanserine yakalanma riski erkeklerde 1.5 kat daha yüksek

Kolon ve rektum kanserine yakalanma riski erkeklerde 1.5 kat daha yüksek cukurovagazetesi.com
İHA

Rektum ve kolon kanseri, sindirim sisteminin bir parçası olan kalın bağırsakta (kolon) veya kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda meydana gelen malign (kötü huylu) tümöral bir hastalıktır. Prof. Dr. Taner Oruğ, “Ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişiye rektum kanseri tanısı konuluyor. Türkiye’de kadın ve erkeklerde en sık görülen üçüncü kanser türü, kolorektal (kalın bağırsak ve rektum) kanserlerdir. Erkeklerde, kadınlara oranla rektum kanseri görülme sıklığı 1.5 kat daha fazla” dedi.


Kolorektal; yani kolon ve rektum kanserlerinde erken teşhis büyük önem taşıyor.

Rektum kanseri, kolorektal kanserlerin üçte birini oluşturuyor. Ülkemizde de en sık görülen kanserler arasında bulunan kolorektal kanserlerin gelişiminde birkaç risk faktörü olduğuna değinen Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Taner Oruğ, “Yaş, ailede kolon kanseri öyküsü, polipler (küçük, kanserli olmayan tümörler), sigara ve alkol tüketimi, yetersiz lifli gıda alımı, yüksek yağ içeren beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı, kolorektal kanserlerin risk faktörleri arasındadır” dedi.

Prof. Dr. Taner Oruğ; kolon ve rektum kanserlerinin oluşum süreciyle ilgili şu bilgileri verdi:

“Rektum ve kolon kanserinin belirtileri erken aşamalarda belirgin olmayabilir, bu nedenle düzenli tarama testleri önemlidir. Ancak ilerleyen evrelerde görülebilecek belirtiler arasında kanlı dışkılama, kabızlık ya da ishalin sürekli olması, karın ağrısı, kilo kaybı, halsizlik ve kansızlık bulunabilir. Kolonoskopi gibi yöntemlerle rektum ve kolon kanseri taraması yapılabilmektedir. Tarama testleri, hastalığın erken evrelerinde tanı alınmasına imkan sağlar. Tanı konulduğunda, hastalığın yayılımını belirlemek için genellikle görüntüleme testleri (MRI, CT, PET taramaları) yapılır ve doku örnekleri alınarak patolojik inceleme yapılır.”

Birkaç farklı tedavi yöntemi bir arada uygulanabilir

“Rektum ve kolon kanseri tedavisi, hastalığın evresine, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bulunmaktadır. Tedavi genellikle birkaç farklı yöntemin bir araya getirilmesini içerebilir. Cerrahi, hastanın genel sağlık durumuna ve cerrahiye uygunluğuna, kanserin sınırlı olduğu durumlarda en etkili tedavi seçeneğidir. Bu genellikle hastalığın ilk evrelerinde geçerlidir. Ancak ilerlemiş evrelerde cerrahi genellikle diğer tedavilerle birlikte kullanılır. Laparoskopik, açık, endoskopik ve rekonstrüktif cerrahi rektum ve kolon kanseri için kullanılabilecek cerrah yöntemlerdir. Cerrahi sonrası, hastanın iyileşme süreci ve rehabilitasyonu da önemlidir. Bu süreçte, hastanın sağlık ekibiyle yakın bir işbirliği içinde olması ve cerrahi sonrası yönergeleri takip etmesi önemlidir. Tümörün yeri ve boyutu, cerrahi müdahalenin yapılabilirliğini etkiler. Bazı durumlarda tümörün çıkarılması kolay olabilirken, diğer durumlarda cerrahi daha karmaşık olabilir.”

Bilinçli bir yaşam tarzı tercih edilmeli

Prof. Dr. Oruğ; rektum ve kolon kanserinin önlenmesi için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenin önemini vurgulayarak, “Dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma, sigara ve alkol tüketiminden kaçınma gibi adımlar hastalık riskini azaltabilir. Ayrıca, belirli yaş aralıklarında düzenli olarak tarama testleri yaptırmak da erken teşhisi mümkün kılar. Rektum ve kolon kanseri, erken teşhis edildiğinde ve uygun şekilde tedavi edildiğinde iyileşme şansı yüksektir. Bu nedenle, düzenli sağlık kontrolü ve bilinçli yaşam tarzı seçimleri önemlidir. Herhangi bir belirti veya endişe durumunda bir doktora danışmak önemlidir. Unutmayın ki erken teşhis, hayat kurtarabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.