Son günlerde sık sık bilim insanlarının deprem konusunda uyardığı Tunceli’de Munzur Üniversitesi tarafından “Tunceli ve Deprem Dirençliliği” paneli düzenlendi.
Tunceli’de Munzur Üniversitesi Coğrafya Bölüm ve Coğrafya Kulübü ile Genç Coğrafyacılar iş birliğiyle İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu’nda “Tunceli ve Deprem Dirençliliği” konulu panel düzenlendi.
Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nuh Köroğlu, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, kurum amirleri, akademisyenler, öğrenci ve vatandaşların katıldığı panel, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Munzur Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Türk Coğrafya Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Taner Şengün’ün konuşmasının ardından Rektör Prof. Dr. Kenan Peker ve Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu birer konuşma yaptı.
Panelde konuşan Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, milletlerin ağırlığının afet ve savaş hallerinde ölçüldüğünü belirterek, “Bu tür durumlarda milletlerin ağırlıkları ölçülür. Ne kadar millet olunduğu orada tayin edilir. Hepimiz 6 Şubat depreminde bu acıyı hissettik. Tıpkı milli mücadele gibi insanlar yediğinin, içtiğinin bir bölümünü oraya göndererek bu yaranın sarılmasına katkıda bulundu. Başka bir millet böyle bir operasyonu yapamaz bu iyi tarafımız” dedi.
Eksik ve hastalıklı yanlar da bulunduğuna vurgu yapan Vali Tekbıyıkoğlu, “Bizim bazı hastalıklarımız var ve bunu tedavi etmemiz lazım. Hepimiz zengin olmak istiyoruz, hepimiz kapıdan girdiğimizde önlerin iliklenmesini istiyoruz. Bunları isterken de zahmet çekmek istemiyoruz. Baktığımız zaman o parti, şu parti, sağ, sol görüş demek istemiyorum çünkü bu milletimizin ortak hastalığı. İki katlı bir binanın yanında on beş katlı, yirmi katlı binaları görüyoruz. Pazarcık ufak bir yer. On yedi katlı binanın ne işi var orada. Demek ki orada başka bir mevzu var. Bizim hepimizin eşit şekilde bu kuralları uygulamamız lazım. Belediyelerin elinde bazı sihirli değnekler var. Seçimle geliyorlar, seçimle gidiyorlar ama bir tarlayı bir gökdelene çevirecek kudretleri oluyor. Bunun sınırlandırılması gerektiğini, bir denetime tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Bu imar işlerinin tamamen bir belediyeye bir yerel yönetime sınırsız şekilde verilmesinin ben çok doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü bunlar istismar edildiğinde neler olacağı memleketin her tarafında açıkça görüldü” diye konuştu.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından kentte yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi veren Vali Tekbıyıkoğlu, “Burada bin 686 ağır hasarlı yapı belirlendi. Ve bunların da toplamda 3 bine yakın bağımsız bölümü var. Bunlarla ilgili hak sahipliği çalışmamızın ilk periyodu bitti, ikinci uzatma süresini başlattık” şeklinde konuştu.
"Tunceli’nin topografisi nedeniyle dezavantajları var"
Tunceli’nin topografisi nedeniyle bazı dezavantajları bulunduğunu dile getiren Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, “Pertek’teki feribotları saymazsak çünkü bir afet durumunda oraların çok kullanılabileceğini zannetmiyorum. Kovancılar’dan bir giriş bir de Pülümür hattından bir çıkış var. Pülümür hattındaki çıkıştaki Mutu Köprüsü’nün depremde bizim işimize yaramayacağına ve kuvvetlendirilmesi gerektiğine ilişkin bir çalışmamız oldu. Yukarı kuzey hattımızla bağlantıyı sağlayacak Mutu Köprüsü’nün yeniden yapılmasıyla ilgili taleplerimizi sayın bakanımıza ilettik ve sayın bakanımız uygun gördü. Mutu Köprüsü’nü yeniden yapıyoruz” dedi.
Konteyner kentler kuruluyor
Konteyner kentler kurulmaya başlandığını hatırlatan Vali Tekbıyıkoğlu, “Bir yandan konteyner kentler yapıyoruz hak sahipleri için. Bunun için ilimizde tam 12 konteyner kent projesini çıkardık, çok hızlı ihale süreciyle, ödeneklerin gelmesiyle çalışmalara başlandı. Başta Pülümür, Ovacık ve il merkezi olmak üzere bunları tamamlayıp hak sahiplerine; kira yardımı istemiyorum diyenlere tahsis edeceğiz. Sadece bu da değil deprem bölgelerinde olmayan bir uygulama yapıyoruz. İlimizde yapı stoku oldukça sınırlı. İnsanların kalacak yerleri yok. Evimi yıkıp yeniden yapmak istiyorum diyen insanları ev yapım sürecinde bu konteyner kentlere yerleştireceğiz” diye konuştu.
Kentin dezavantajlarının yanı sıra avantajları olduğuna da vurgu yapan Tekbıyıkoğlu, “İlimizde yaklaşık bin 600 kişi, Türkiye’nin başka şehrinde olmayan bir arama kurtarma ekibimiz olacak. 80 ayrı tim 20’şer kişiden hem jandarma hem emniyetten oluşan arama kurtarma ekiplerimiz eğitimlerini Ocak ayında tamamlayacak. Hep birlikte, güç birliğiyle, akıl birliğiyle bu işin üstesinden geleceğiz. Olabilecek bir şeyse en az zayiatla, yüzümüzün akıyla çıkma irademiz var” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Fırat Üniversitesi eski rektörü ve jeoloji bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. A. Feyzi Bingöl, “Depremler ve Türkiye’nin Depremselliği”, Munzur Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Taylan Sançar, “Güncel Veriler Işığında Tunceli ve Çevresinin Depremselliği”, İl AFAD Müdürü Cem Erdoğan, “AFAD’ın Potansiyel Riskler Açısından Tunceli’de Aldığı Önlemler ve Çalışmalar” konusunda sunum yaptı.
Panel, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.