Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkezi Konseyi ve Mersin Tabip Odası ortak bir açıklama yayınlayarak son zamanlarda yaşamını yitiren hekimlere dikkat çekildi. ‘Yaşatmak için yaşamak istiyoruz’ başlıklı yapılan açıklamada hekimlerin ağır çalışma koşullarına dikkat çekilerek, yaşanan hekim ölümlerinin araştırılması için ilgili kurumlara çağrı yapıldı.
Haber- Fırat Tatlı
TTB Merkez Konseyi ve Mersin Tabip Odası imzalı ‘Yaşatmak için yaşamak istiyoruz’ başlıklı yapılan açıklamada sağlık çalışanları ve hekimlerin çalışma koşulları, çalışma saatleri ve buna bağlı son zamanlarda hayatlarını kaybeden hekimler için açıklama yapıldı.
“ANİ ÖLÜMLER DİKKAT ÇEKİCİ ŞEKİLDE ARTMIŞTIR"
Mersin Tabip Odası’nın da destek verdiği açıklamada son hatalarda sağlık çalışanlarından gelen ölüm haberleri ile tüm sağlık emekçilerinin sarsıldığı belirtilerek, “Hekimlerde gördüğümüz ani ölümler, basın-yayın kuruluşlarına da yansıdığı üzere dikkat çekici şekilde artmaktadır. Sadece 2023 yılının ilk 20 gününde en az beş meslektaşımızı genç yaşta kaybettik. Üç meslektaşımızın ölümünde kalp krizi, bir meslektaşımız için inme, bir meslektaşımız içinse intihar, ön tanısı konulduğu bilgisini aldık” ifadeleri kullanıldı.
‘BEYAZ REFORM’
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarının aşama aşama gasp edildiği vurgulanarak, “Ağırlaşan çalışma koşullarımız ve sağlıkta şiddet, pandemi ve ekonomik krizle beraber dayanabileceğimiz noktaları da aşmış, ‘bıçak kemiği delip geçmiştir.’ Bu nedenle 1 Ekim 2021’de, ‘Emek Bizim Söz Bizim’ eylem sürecini başlatmıştık. Sağlık Bakanlığı ise güçlü eylemlerimizin sonucunda hamle yapmak zorunda kalmış, ‘Beyaz Reform’ adı altında bir dizi düzenleme yaparak haklarımızı verdiğini iddia etmişti. Ancak mevcut şartlarımıza baktığımızda, ‘Beyaz Reform’un amacının haklarımızın verilmesi değil, ücretlerde iyileştirme kandırmacasıyla hekim ve sağlık çalışanlarını güvencesizleştirmek, onları daha fazla çalıştırmak ve eylemlerini bastırmak için kontrol altına almak olduğunu daha da net şekilde görmekteyiz” şeklinde aktarıldı.
“YAŞAMALARI TEHTİT EDİYOR”
Ekonomik krizin yükü altında ezilen hekimler için yapılan ücret iyileştirmelerinin fayda sağladığını ama kalıcı bir çözüm olmadığı belirtilerek, “Ancak bu süreçte İl Sağlık Müdürlükleri ve sağlık kurumlarındaki idarenin, hekimlerin üzerinde daha fazla çalışmaları yönünde kurdukları baskının ağırlaşması, hekim ve sağlık çalışanlarının vücutlarının ve zihinlerinin kaldıramayacağı yoğunluklarla karşılaşmalarına neden olarak yaşamlarını tehdit etmektedir. Nitekim birçok çalışmada, uzun çalışma saatleriyle intihar düşüncesi arasında yakın ilişki tanımlanmıştır” denildi.
“HAFTADA 55 SAAT VE ÜZERİ ÇALIŞMAK CİDDİ BİR SAĞLIK TEHLİKESİDİR”
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı haftalık çalışma sürelerine değinilen açıklamada, “Haftalık 55 saat ve üzerinde çalışmanın haftalık 35-40 saat çalışmaya göre inme riskini yüzde 35 ve iskemik kalp hastalığından ölüm riskini yüzde 17 artırdığı tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün temsilcilerinin de ifadesiyle haftada 55 saat ve üzeri çalışmak ciddi bir sağlık tehlikesidir. Türk Tabipleri Birliği’nin 2021 yılının eylül ayında 6 bin 178 hekimin katılımıyla gerçekleştirdiği çalışmada, çalışmaya katılan hekimlerin yüzde 15 ile 30'unun haftalık 55 saatten daha uzun süre çalıştığı görülmektedir. ‘Beyaz Reform’ sonrasında bu sürelerin daha da uzaması için atılan adımlar önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır” ifadeleri yer aldı.
“PANDEMİDE BİNLERCE SAĞLIK ÇALIŞANI ÖLDÜ”
Covid-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının çok fazla yük çekildiğini belirten açıklamada, “Covid-19 enfeksiyonu geçirenlerde iskemik kalp hastalığı ve diğer birçok hastalığın daha yüksek oranda görülebilmesidir. Pandeminin doğru şekilde yönetilmemesi sonucunda yükü çeken sağlık çalışanlarının birçoğu virüsle karşılaştı. Yüzlerce sağlık çalışanı, Covıd-19 nedeniyle yaşamlarını yitirirken daha da büyük bir çoğunluk ise hastalığı geçirmesine rağmen halen bu hastalığın neden olduğu sorunlarla uğraşmaktadır. Buna rağmen ne Covıd-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edildi ne de TTB'nin pandemi sürecindeki her sene için 120 gün yıpranma payı talebi karşılandı” açıklaması yapıldı.
“İSTATİSTİKLER PAYLAŞILMIYOR”
Son dönemler de sağlık çalışanlarında ani ölümler yaşlandığını belirten açıklamada, “Hem mesleğimiz ve hem de sağlık sistemi için ciddi bir alarm işareti gibi görünmektedir. Kaldı ki karşılaştığımız ölümlerin, buzdağının yalnızca görünen yüzü olduğunu, henüz hayatını kaybetmemiş birçok meslektaşımızın da ciddi şekilde yıprandığını hepimiz biliyoruz. Ancak şu ana kadar sağlık çalışanlarının ölümleri ve ne kadar yıprandıkları araştırılmadığı gibi toplumda son iki senenin ölüm ve ölüm nedenleri, Türkiye İstatistik Kurumu üzerinden kamuoyuyla paylaşılması gerekirken paylaşılmamıştır” ifadeleri yer aldı.
“İLGİLİ KURUMLAR ARAŞTIRMALI”
Konunun, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve bütün ilgili kurumların öncelikli görevi olduğu belirtilere, “Tüm kuruluşların temsil edildiği bir komisyonun oluşturulup Sağlık Bakanlığı’nın elindeki tüm verilerin paylaşıldığı bir ortamda hem hekimlerdeki hem de toplumdaki ölümler araştırılmalıdır. Altta yatan nedenlere yönelik önlemler geliştirilmeli, önlem alınamayan koşullarda ise yıpranma payının artırılması gibi uygulamalarla görülen zarar telafi edilmelidir” denilerek tamamlandı.