Memişoğlu Tarım Genel Müdürü ve MTOSB Başkan Vekili Veysel Memiş, “Bugün Mersin’i yönetenlerin Mersin’e kazandırabilecekleri en önemli şey, yatırımcının ilgisini şehrimize çekerek yatırımlarını kentimize kazandırmak olacaktır. Bu kentin refah seviyesine direk olarak katkıda bulunmak demektir” dedi.
Memişoğlu Tarım Genel Müdürü ve MTOSB Başkan Vekili Veysel Memiş, sektör hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ailesinin iş hayatındaki etkisini değerlendiren Memiş, “Biz bir aile şirketiyiz. Ve bundan dolayı çocukluğumdan bu yana şirke[1]tin içerisindeki işleyişi biliyorum. Bu güne kadar yürüttüğüm çalışmalardaki tüm detayları babam ve amcamdan öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Şirketimizde babam ve amcamdan öğrendiğimiz geleneksel yönetim tarzı, müşteri ilişkileri, dürüstlüğe ikinci kuşak olarak teknolojik çalışmaları, AR-GE çalışmalarını, fuar organizasyonlarını, ihracat açısından yeni pazar araştırmalarını ekleyerek şirketimizin gelişimine katkı sunuyoruz. Bir zamanlar işi öğrenmeye çalışırken, sonrasında beraber katkı sağlamak şahsım adına üretken olmak paha biçilmez bir duygu oldu. Öğrenmenin sonu yok; tabi gün geliyor artık tamam derken bakıyorsunuz yeni bir şey daha öğreniyorsunuz. Ailenizle beraber çalıştığınızda öğrenme süreci ister istemez kısalıyor” ifadelerini kullandı.
“FABRİKALARIMIZIN GÜNLÜK ÜRETİM KAPASİTESİ 720 TON”
Şirketin mevcut yatırımları ve gelecek hedefleri hakkında açıklamalarda bulunan Memiş, “Memişoğlu Tarım olarak kurulduğumuz günden bu yana sürekli olarak istihdam odaklı, yatırım odaklı bir bakış açımız var. Yıllardır devam eden bu yapı halen devam etmekte. Biz ülkemize, kentimize, sektörümüzün geleceğine güveniyor ve tüm yatırımlarımızı bu yönde yapıyoruz. 2021 Yılında Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim kapasitemizi arttırmak amacıyla bulgur, mercimek ve bezelye üretim tesisi kurduk. Bu fabrikaların günlük üretim kapasitesi 720 ton. Ülkemizin en güzide tesislerinden biri olacağını düşündüğümüz bu tesise ek olarak 10 bin metrekare kapalı alana sahip depolama alanı inşa ettik. Tesisimizde ayrıca, Tatlog Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş. firmamıza ait 40 bin ton kapasiteli lisanslı depomuzu faaliyete geçirdik. Tat hazır çorba üretim kapasitemizi artırıyoruz. Hazır çorba üretimimiz için yeni bir alana taşınıp üretim kapasitesi ve çeşitliliği arttırmak için yaklaşık 7 milyon değerinde yatırım bütçesi ayırdık. Bu yatırımımız ile birlikte istihdama ve ülke ekonomisine olan desteğimizi arttırmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“GIDA SEKTÖRÜ ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN DEVAMLILIĞI OLAN BİR SEKTÖR”
Sektörlerinin geleceği ve kendilerinin sektöre katıkları katma değeri değerlendiren Memiş, “Memişoğlu Tarım olarak gıda ve lojistik sektörlerinde aktif rol oynuyoruz. Gıda sektörü şartlar ne olursa olsun devamlılığı olan bir sektör. Özellikle pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Sektörümüzde rekabet yoğun fakat değer kaybetmeyen bir sektör. Son yıllarda bakliyat ürünleri dünya genelinde değer kazanıyor. Bakliyat ürünlerinin sağlıklı beslenmenin bir parçası olduğu uzmanlar tarafından da sık sık dile getiriliyor. Bakliyat, kırmızı etin tek alternatifi olarak karşımıza çıkıyor. Bakliyat sanayisi her geçen gün artan bir yükseliş ivmesi içerisinde. Biz de günlük 3 bin ton üretim kapasitesiyle ülkemizin ve dünyanın sayılı firmaları arasındayız. Sektörün ürün kalitesi için teknolojiyi çok iyi takip edip makine parkurumuzu sürekli revize ediyoruz” sözlerine yer verdi.
“GENÇLER ENERJİLERİNİ YÜKSEK TUTMALI”
İş hayatına yeni başlayan gençlere önerilerde bulunan Memiş, “İş hayatında girişimcilik ruhu çok önemli. Gençler enerjilerini yüksek tutarken girişimcilik ruhundan vazgeçmeden sürekli araştırarak en iyiyi bulmalılar. İş hayatındaki rakiplerini geçebilmeleri için eğitimlere katılmalı, online eğitim setleri alarak zaman zaman bu eğitimleri tekrarlamaları, disiplinli bir çalışma prensibi içerisinde olmaları gerekmekte. Bir de bulundukları firmalara aidiyet duygusu beslemeliler. Gençler girişim yapmaktan uzak durmamalı, katma değeri yüksek ürünler geliştirmeli. Fakat kendi işini kuramıyorlarsa bile bulundukları yapının içerisinde başarıyı yakalamaya çalışmaları çok önemli. Ve günümüz şartlarında en önemli konulardan birisi de dil eğitimi. Gençler okul çağından itibaren iyi bir dil eğitimi alır ve bu dil eğitimini geliştirirlerse o zaman işe başvurdukları işletmelerde çok daha öne çıkarlar. Bugün Mersin’de markalaşmış birçok şirket ihracat yapıyor. İhracat yapan bir şirket için de herhangi bir departmanda işe alacağı kişinin yabancı dilinin olması çok önemli. Hele hele birkaç yabancı dili konuşabilen gençlerin, iş disiplini ve iş ahlakına sahip olmaları sonrasında başarıyı elde etmemeleri mümkün değil” diye ekledi.
“MERSİN HER GEÇEN GÜN GELİŞİYOR VE GELİŞMEYE DEVAM EDECEKTİR”
Son olarak Mersin’in ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Memiş, “Burada Mersin’in lokasyon olarak, tarihi, turistik ve tarım alanlarının ne kadar geniş olmasıyla, her geçen gün gelişen sanayisiyle; Türkiye’nin en hızlı büyüyen kentlerinden birisi olduğu vurgusunu eklemek istiyorum. Mersin her geçen gün gelişiyor. Ve bizler kentimizin gelişimine paralel olarak büyüyoruz. Bu büyüme hızına ayak uydurabilen, kent vizyonuna vizyon katan projeler geliştirebilenler, yenilikçi üretim yapabilenler, katma değeri yüksek ürünler ile dünya piyasalarına açılabilenler kente, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Sanayi yatırımlarının giderek arttığı, yeni sanayi alanlarının artışıyla birlikte, istihdam ve üretim rakamlarının arttığı kentimizde bugün Başkanvekili olarak görev yaptığım Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde 200’ü aşkın yatırımcı talebi resmi olarak yapılmış durumda. Bu da Mersin’in önümüzdeki yıllarda bölgenin önemli üretim üslerinden birinin olacağının en açık göstergesidir. Mersin sanayisi altın çağını yaşıyor. Biz kent olarak bu şansı iyi kullanmalı ve daha fazla yatırımcı çekerek Mersin’in geleceği açısından önemli bir atılım yapmalıyız. Burada liman avantajını, kentimizin lojistik üstünlüğünü, yenilikçi sanayi alanlarını iyi pazarlamalıyız. Bugün Mersin’i yönetenlerin Mersin’e kazandırabilecekleri en önemli şey, yatırımcının ilgisini şehrimize çekerek yatırımlarını kentimize kazandırmak olacaktır. Bu kentin refah seviyesine direk olarak katkıda bulunmak demektir” dedi.