Yaş sebze, meyve sektörünün öncü kuruluşlarından Aksun Tarım Yönetim Kurulu Üyesi Esra Söyleyen sektöre dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Haber – Barış Köksal
Yaş sebze, meyve sektörünün öncü kuruluşlarından Aksun Tarım Yönetim Kurulu Üyesi Esra Söyleyen sektöre dair gazetecilerin sorularını yanıtladı. İş hayatına ne zaman ve nasıl başladığını anlatan Söyleyen, “2006 senesinden beri Aksun Tarım’da görev almaktayım. Yaklaşık 2 sene masa sandalyem olmadan işin kalbi olan üretimde görev aldım. Yurtdışına sattığımız ürünlerin seçimini, paketlenmesini kalite kontrolünü öğrendim. Bunlar babama göre yetersiz kalacağı için tır yüklemesinden, tüm operasyona hakim olmaya çalıştığım bir 2 sene geçirdim. Üretimdeki çalışan herkesle aynı saatte işe başlayıp, mesaileri bittiği zaman onlarla işten çıktım. Sanırım bu şekilde yoğruldum. Yani tam olarak sahada piştim diyebilirim. Sonrasında 1 sene kadar evrak işi yaptım, tüm çalışanların evrak takibi, fax, fotokopi vb. Bunun yanı sıra dış ticaret eğitimlerimi aldım. 2010 senesi fiili olarak işin yurtdışı kısmında görev almaya başladığım sene diyebilirim” ifadelerini kullandı.
“EN BÜYÜK MANEVİ DESTEKÇİM ANNEM OLDU”
Ailesinin iş hayatına olan katkısını anlatan Söyleyen, “Babamın iş prensibiyle annemin beni yüreklendirmesinin katkısı çok büyük diyebilirim. Babam her şeyi temelden öğrenmem için önce işin mutfağına attı beni diyebilirim. Başlarda çok zorlanıp sızlansam da, iş yerinde hiç taviz vermeden diğer personelin şartlarında olmamı uygun gördüler. Babam o zamanlar sadece uzaktan izledi; ve şimdilerde, ‘Başarabileceğini bildiğim için, mücadeleni büyük bir keyif ile izledim’ diyor. Annem ise bu süreçte en büyük manevi destekçim oldu. Kendisi aynı zamanda Akın Lastik Fabrikası’nda yönetici olduğu için, o da çalışan bir anneydi ve özellikle işe alışma sürecimde pozitif yönde beni kamçıladı diyebilirim. O günlerde annemin desteğini alamasam, tekrar İstanbul’a dönüp kendi ayaklarımın üzerinde belki de farklı bir sektörde hayata sıfırdan başlamayı düşünüyordum. Kısacası babam şu anda öğrendiğim her şeyin temelini attı; annem ise tüm zorlukları yenmemde manevi olarak büyük bir destek verdi.
“TÜRKİYE’DEKİ EN BÜYÜK KOMPAKT VE MODERN YAŞ SEBZE MEYVE PAKETLEME TESİSİNE SAHİP FİRMAYIZ”
Söyleyen, şirketin mevcut yatırımları ve gelecek hedefleri hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, “Şu anda 26 bin m2 kapalı alan ile Türkiye’deki en büyük kompakt ve modern yaş sebze meyve paketleme tesisine sahip firmayız. Mevcutta 40 adet soğuk odamız olmasına rağmen, özellikle ürün depolamada yüksek kapasite ihtiyacından dolayı yakın zamanda elma ve nar için 14 adet soğuk hava deposu daha yaptırdık. Uzun vadede ise tam otomasyonlu, insansız çalışan narenciye boylama makinesi alma hayalimiz var. Şu anda hali hazırda yeni bir 3 bin 800 m2 depolama alanı inşaatımız ve sözleşmesini yeni imzaladığımız yeni bir nar boylama makinesi yatırımımız mevcut.
“YÖNÜMÜZÜ AVRUPA VE DENİZ AŞIRI ÜLKELERE İHRACAT YAPMAYA ÇEVİRMELİYİZ”
Sektörün geleceği ve sektöre kattığı katma değeri değerlendiren Söyleyen, “Gıda sektöründe olduğumuz için sektörün geleceğinin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte ülkemizde gıda güvenliğine daha çok önem verilmediği takdirde ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kalırız. Yönümüzü Avrupa ve deniz aşırı ülkelere ihracat yapmaya çevirmeliyiz. Ülke ve ihracatçılar olarak kendimizi geliştirip sağlık açısından daha güvenli ürünleri, daha kaliteli şekilde ihraç etmeliyiz. Ben gelişimin öğrenmenin sonu olmadığını düşünüyorum. Ve hem ülkem, hem şirketim, hem de kendim için bu motivasyonla çalışıyorum. Aksun olarak sektörde öncü firmalardan birisi olduğumuzu söyleyebilirim. Buna çok küçük bir örnek vermek gerekirse, 2010 yılına kadar Türkiye’den Uzak Doğu’ya yapılan yaş meyve sebze ihracat olan 0 kilogram idi” sözlerini kullandı.
“2010 SENESİNDEN BERİ PAZAR LİDERİ UNVANINI TAŞIMAKTAYIZ”
Ürünleri bilmeyen ve bilinmeyen ülkelere iletmek istediklerini aktaran Söyleyen, “O ülkelerde yürüttüğümüz marketing stratejileri ile hem 2010 senesinden beri pazar lideri unvanını taşımaktayız, hem de bizden sonra gelen birçok ihracatçıya ışık olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’nin Uzak Doğu ülkelerine gerçekleştirdiği ilk ihracatı biz yaptık ve bununla ilgili ciddi çalışmalar yürüttük. Sonrasında diğer firmalarında ihracata başlamasıyla ülkemiz adına yeni pazarlar geliştirdiğimizi düşünüyorum. Yeni bir ürünü, henüz Türkiye’de hangi ürünlerin yetiştiğini bile bilmeyen pazarlara sunmak, ikna etmek, bunun stratejisini planlamak tabi ki zor oldu ama biz bunun bütçe planlamasını, pazarlama stratejisini, ürün kalitesini iyi ayarladığımızı düşünüyorum. Burada ilk yaptığımız ihracat ile son gerçekleştirdiğimiz ihracattaki ürün kalitesinin hiç bozulmadan süregelmesinin tercih edilmemizde büyük önem arz ettiğini söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
“GENÇLER, ÖĞRENMEK İÇİN ELLERİNDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERMELİLERDİR”
İş hayatına yeni başlayan gençlere önerilerde bulunan Söyleyen, “Şu anda yeni başlayan arkadaşlarımızda gördüğüm en büyük sıkıntı, kısa bir sürede hızlıca bir yere gelme istekleri ve zorluklarla mücadele etmek istememeleri. Bunun içinde çok fazla iş değiştirdiklerini ve hiçbir yerde uzun vadeli planlama yapamadıklarını görüyorum maalesef. Tavsiyem hangi eğitimi almış olurlarsa olsunlar, iş hayatına sıfırdan başlamaları gerektiğini kabul etmeleri. Sonrasında ise öğrenmek için ellerinden gelen çabayı, özveriyi göstermeleri gerektiğini kabul etmeliler. Şöyle bir süreçten geçiyoruz maalesef ‘ben mühendisim o benim işim değil’. Halbuki o işin ucundan tutarak insanlar daha başarılı bir mühendis olabiliyor aslında. Bu algıyı değiştirmeleri en büyük tavsiyem olur sanırım. Hepimiz evimizden çok işimizdeyiz diyebilirim. Gençler sevdikleri işi yapsın, hayal ettikleri bölümü okusunlar ve çok çalışsınlar. Eminim karşılığını alacaklardır” diye ekledi.