Muşlu: “Üniversite öğrencilerimiz devlet yurtlarında yer bulamıyor”

Muşlu: “Üniversite öğrencilerimiz devlet yurtlarında yer bulamıyor” cukurovagazetesi.com

CHP Mersin İl Başkanlığı tarafından, CHP İl Binası’nda “Çocuklarımızın eğitimi için hazırız, geleceğimizi karanlıktan kurtaracağız!” başlıklı basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, “2020 yılında 8 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi var. Her ile üniversite denildi ama her ilde öğrencilerin ihtiyacı kadar yurt yapmadılar. Bugün Türkiye’de 773 resmi yurt vardır ve 8 milyon öğrenciye yetmemektedir, üniversite öğrencilerimiz devlet yurtlarında yer bulamıyor” dedi.


Haber – Barış Köksal

CHP Mersin İl Binası’nda “Çocuklarımızın eğitimi için hazırız, geleceğimizi karanlıktan kurtaracağız!” başlıklı basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına, CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay, Kamu Emekçileri Konfederasyonu Genel sekreteri Şenol Köksal, Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, KESK Mersin Şube Genel Sekreteri Yılmaz Çınar, Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, CHP İl Üyeleri ve basın mensupları katıldı. Basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, vaka sayılarının okullarda çoğaldığını ve bin 736 sınıfın karantinaya alındığını belirterek, “En az 50 bin öğrenci şu anda evlerindedir, uzaktan eğitime geçmek zorunda kalmıştır. Kaldı ki bu sayının tüm Türkiye’deki illerine vurulduğunda 100 binin üzerine çıkacağını düşünmek gerekir. Tam da bu noktada bir çözüm iradesine ihtiyaç vardır. Az önce açıklamalarda bu çözüm iradesi, bu sorunlara dair sorunları çözmeye dönük irade kendisini ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRENME KAYBININ BOYUTLARI TELAFİ EDİLMELİDİR”

Tek adam rejiminin ülkeyi içine soktuğu çok yönlü krizin ağır sonuçlarının yaşandığı alanların başında eğitim geldiğini belirten Aktay, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgın süresince ortaya çıkan öğrenme kaybının boyutlarını ölçme ve bu kaybın telafisi için gerekli bilimsel çalışmaların başlatması gerekir. 19 yıllık AKP iktidarı süresince liyakatten uzak ideolojik saiklerle yapboz haline getirilen eğitim sistemimizin yapısal sorunları, iktidarın yönetemediği Covid-19 salgını süresince daha da derinleşmiş ve iyice gün yüzüne çıkmış durumdadır. Türkiye, Covid-19 salgını boyunca okulların kapalı kaldığı uzun süre boyunca 2 milyon 316 bin öğrenci uzaktan eğitimin yürütüldüğü EBA sistemine ulaşamamıştır. 1 milyon 459 bin öğrenci ise internet erişimine sahip değildir. Bu yetersizliklerle beraber, uzaktan eğitimden bir şekilde yararlanabilen öğrencilerimiz de dahil olmak üzere çok büyük bir öğrenim kaybıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. İktidarın salgın döneminde eğitim alanında ortaya koyduğu tercihler, var olan fırsat eşitsizliklerinin daha da derinleşmesine yol açmıştır” şeklinde konuştu.

“OKULLARA 101 BİN YARDIMCI PERSONEL ATANMALIDIR”

Okullarda ihtiyaç duyulan 101 bin yardımcı hizmet personeli hala atanmadığını söyleyen Aktay, “6 Eylül 2021’de yüz yüze eğitim tekrar başlamış, öğretmenlerimiz ve çocuklarımız okullarına kavuşmuşlardır. Uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitime dönüşün büyük bir mutluluk yaratması gerekirken, yetersizlikler nedeniyle eğitimin tüm paydaşlarında derin kaygılar ortaya çıkmıştır. Okullarda ihtiyaç duyulan 101 bin yardımcı hizmet personeli hala atanmamıştır. Okullarımızda hijyenin korunmasını sağlayacak bu atamaların derhal gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı’na ek kaynak aktarımı yapılabilir. Haftalardır birçok kentte sınıflarda vakalar ortaya çıkmakta ve yayılmaktadır. Sosyal mesafenin korunabilmesi için sınıfların seyreltilmesi gerekirken, birçok okulda öğrenciler kalabalık sınıflarda derslere girmektedirler. Bazı okullarda farklı düzeylerde sınıfların aynı dersliklerde eğitim gördüğü bilinmektedir. Bunun en büyük sebebi 43 bin 627 derslik ihtiyacıdır. Yandaşlara, beşli çeteye, Saray beslemelerine kaynak ayıran iktidar; çocuklarımızın sağlığı, eğitimi ve geleceği için gereken bu ihtiyacı karşılamamaktadır” diye ekledi.

“BELEDİYELERİMİZLE EĞİTİM İÇİN ÇALIŞMALARA HAZIRIZ”

Belediyeler eşliğinde eğitim için yeteri ve gerekli alanları inşa etmeye hazır olduklarını belirten Aktay, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ihtiyaç duyulan yerlerde belediyelerle beraber gerekli eğitim alanlarının yapılmasına hazırız Sayın Genel Başkanımızın da belirttiği gibi, biz çocuklarımızın eğitimi için bu ihtiyacı karşılamaya hazırız. Gerekli sayıda derslik ve okulu, ihtiyaç duyulan yerlerde belediyelerimiz eliyle inşa etmeye hazırız. Arsa gösterildiği anda belediyelerimiz gerekli çalışmayı başlatacak ve en kısa sürede ihtiyaç duyulan derslikleri eğitim ve öğretime hazır hale getireceklerdir. Aynı şekilde, tamirata ve onarıma ihtiyaç duyan derslik ve okullar için de partimiz ve belediyelerimiz harekete geçmeye hazırdır” şeklinde konuştu.

“İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ÖĞRETMENLERİN HAKLARINI SONUNA KADAR VERECEĞİZ”

İktidara gelmeleri dahilinde öğretmenlerin 3600 ek gösterge haklarını teslim edeceklerini söyleyen Aktay, “Eğitim sistemin en büyük sorunlarından bir tanesi de öğretmen atamalarıdır. Bir an önce öğretmen atamaları yapılmalı Sayıştay raporlarına göre 138 bin, MEB’in raporuna göre 107 bin öğretmen ihtiyacı vardır. Şu ana kadar yalnızca 20 bin atama yapılmış, öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine Erdoğan 15 bin ilave atamayı müjdeymiş gibi duyurmuştur. Bu atamaları gerçekleştirmemek ise Saray’ın bilinçli tercihidir. Biz bu tercihleri değiştireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’nin atanamayan öğretmenler diye bir sorunu kalmayacak. Bizim tercihlerimiz açık ve nettir: Toplumdaki en önemli meslek gruplarından birini öğretmenlerin oluşturduğunun farkındayız. Öğretmenlerin haklarını ve çalışma koşullarını yasal güvenceye kavuşturacak Öğretmenler Meslek Kanunu’nu çıkaracağız. Bununla birlikte, hak kayıplarının önüne geçmek için sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen gibi garabetleri ortadan kaldıracak, kamuda çalışan tüm öğretmenlerin insanca koşullarda eşit şartlarda ücret almalarını ve özlük haklarına sahip olmasını sağlayacağız. Öğretmenlerin 3600 ek gösterge hakkını teslim edeceğiz” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİMİ İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ”

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında eğitimde eşitsizliği ortadan kaldıracaklarını, eşit bir sistem inşa edeceklerini belirten Aktay, “Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleriyle, ‘Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.’ Bugün maalesef Saray rejiminin elinde devletin eğitim politikası, 100 yıl önce inşa edilen Cumhuriyetin eğitim felsefesinin gerisine düşmüştür. Bu nedenle eğitim üzerine konuşurken teknolojiden, bilim insanı yetiştirebilmekten, çağın gereklerinden bahsetmek yerine çok temel sorunlar üzerine mücadele vermek durumunda kalıyoruz. Ancak buna mecbur olmadığımızın farkındayız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında; rantı yandaşlara harcamak yerine geleceğimize ayıracağımız kaynaklarla eğitimin tüm paydaşlarının ihtiyaçlarının karşılandığı, tüm çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşabildiği, hiçbir ailenin çocuklarının geleceğinden endişe duymadığı, öğretmenlerin güvenle yeni nesilleri yetiştirdiği eşit ve adil bir eğitim sistemini inşa edeceğiz. O gün gelene kadar, imkânlarımız doğrultusunda, çocuklarımızın eğitimi için elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye ekledi.

MUŞLU: “OKULLARDA DAHA SIKI PANDEMİ TEDBİRLERİ ALINMALIDIR”

Eğitim Sen MYK Üyesi Sinan Muşlu ise okullardaki pandemi tedbirlerinin yetersizliğine dikkat çekerek, “Türkiye’de birçok soruna çözüm üretemediği gibi Milli Eğitim alanında da yaşanan sorunlara henüz bir çözüm üretilmiş değil, aksine derinleşen bir kaos söz konusu. İktidarın yapması gereken ve üretmesi gereken çözüm önerilerini ana muhalefet partisinin yapmış olması en azından gelecek açısından umut vericidir. Hem yapılması gereken tespitler yerindedir ve bizim de tespitlerimizdir hem de ortaya konulan çözüm önerileri de yine bizim talep ettiğimiz çözüm önerileridir. KESK heyeti olarak, konu eğitimden açılmışken, kamuoyuyla henüz paylaşmadığımız Türkiye geneline ilişkin eğitimde birkaç veri paylaşmak isterim. Örneğin, az önce üzerinde konuştuğumuz, pandemide alınması gereken tedbirlerin alınmamasından kaynaklı olarak 20-24 Eylül arası bin 736 sınıf kapatılmış, 14 günlük karantinaya alınmıştır. Sadece bir haftanın verileridir ve sadece 33 ilden gelen verilerdir bunlar. Bu şu anlama geliyor ki; Tüm Türkiye’yi düşündüğümüzde ise bu verilerin birkaç katı olduğunu söyleyebiliriz. Ama sadece kapanan bu bin 736 sınıfı bile düşündüğümüzde” ifadelerini ekledi.

“773 RESMİ YURT VARDIR VE 8 MİLYON ÖĞRENCİYE YETMEMEKTEDİR”

Son olarak üniversite öğrencilerinin yurt bulma ve barınma sorunu yaşadıklarını dile getiren Muşlu, “Türkiye gündeminde olan Eğitim Sen olarak bizim de gündemimizde olan üniversite öğrencilerinin yaşadığı yurt sorununa da değinmek isterim. Türkiye’de 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde bir milyonun üzerinde üniversite öğrenci sayısı vardı. 2020 yılında 8 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi var. Her ile üniversite denildi ama her ilde öğrencilerin ihtiyacı kadar yurt yapmadılar. Bugün Türkiye’de 773 resmi yurt vardır ve 8 milyon öğrenciye yetmemektedir. Ama çeşitli vakıf, dernek gibi çevrelerin 2002 yıllarında 2 binlerde olan yurt sayısı şimdilerde 4 bin, 5 binlere yaklaşmış durumdadır. Yani devlet yurtlarının onlarca kat üzerinde yurt vardır, özel vakıf ve derneklerin denetiminde olan. Üniversite öğrencilerimiz devlet yurtlarında yer bulamadığı için bu vakıf ve derneklerin yurtlarına mecbur bırakılmaktadır. Bugün binlerce üniversite öğrencisi barınma sorunuyla karşı karşıyadır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin üniversite öğrencilerimizin yaşadığı bu yurt sorununa da özel bir ilgiyle yaklaşacağını, sayın genel başkanın da yapmış olduğu açıklamalarda da sevinerek gördük, izledik. Yerel yönetimlerin gücüyle kısa sürede bu yurt sorununun da aşılabileceğini ve öğrencilerimizin bu dernek ve vakıf yurtlarına mecbur bırakılmayacağını düşünüyoruz” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.