Mersin ve Adana’daki Toros Tarım işletmelerinde çalışan işçilerin 21 Mayıs'ta başlattıkları grev devam ediyor. Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, beraberindeki İl Başkanı Sedat Başkavak ve Mersin İl Örgütü ile birlikte işçileri ziyaret ederek, destek verdiler. 21 Mayıs’tan bu yana yüzde 137 zam talebiyle direnişte olan Petrol-İş üyesi işçilere destek veren Karaca, işçilerin kararlılığına dikkat çekerek, iktidarın işçilere yüzde 30’luk açlık sınırı dayattığını söyledi. Karaca, “Bu zam bir geçim ücreti değil, açlık sınırı altında yaşamı mecbur kılmak istiyorlar. Bu bir fabrika meselesi değil, ülke meselesi” ifadelerini kullandı.
Asgari ücret artışı açıklanmadan önce yurt dışından sıcak para çağrılarının yapıldığını hatırlatan Karaca, "Türkiye’de iş gücü sistemli olarak ucuzlatılıyor. ‘Bizim memleketten daha ucuz işçiyi, patrona daha çok kıyak geçen yasaları başka yerde bulamazsınız’ diyorlar. İşçilerin ne dediği umurlarında değil. Yüzde 30’u asgari ücret zammı olarak dayattılar. Şimdi patronlar bunun üzerinde zam talep eden işçilerin başını ezmeye çalışıyor. Oysaki resmi enflasyon rakamları bile bunun üzerinde. İşçilerin yoksulluk sınırı üzerinde yaşayacak ücret istemesi haktır” diye konuştu.
Direnişlerin olduğu fabrikalarda yüksek teşviklerin olduğuna dikkat çeken Karaca, “Bu işletmelerden alınmayan vergilere bakıyoruz. İşçilerin istediği zamlar, patronların yanında tüy bile değil. Ama patronlar inat ediyor. ‘Size bu zammı vermeyiz’ diyorlar çünkü sadece kendi fabrikaları için değil, tüm patronların birliği ve kararının gereğini yerine getirmek için örgütlü davranıyorlar. Hükümetin politikaları da bu örgütlülüğü güçlendiriyor” dedi.
"Bu mücadele Hepimizin Mücadelesi Olmak Zorunda"
Toros Tarım grevinin Türkiye’deki birçok direnişle ortak bir mücadele olduğunu vurgulayan Karaca, TP, Temel Conta, TPI ve Gübretaş gibi işletmelerdeki direnişleri hatırlatarak, “Bu grev sadece bir fabrikanın grevi değil. Aynı açlık sınırı her yerde dayatılıyor. Bu nedenle bu mücadele hepimizin mücadelesi olmak zorunda” şeklinde konuştu.
İşçilerin yalnızca daha yüksek ücret için değil, onurlarını ve insanlıklarını korumak için de direndiğine dikkat çeken Karaca, “İşçilere makinelerden bile daha değersiz muamele yapılmasına karşı isyan ediyoruz. Patronların birlik olup davrandığı yerde işçilerin de birlikte hareket etmesi şart” dedi.
İşçilerin mücadelesinin tek fabrikaların ötesine geçerek ortak bir zeminde birleşmesi gerektiğini vurgulayan Karaca, "İşçi sınıfının artık tek fabrikada mücadelenin ötesine geçmesi, örgütlü sendikaların örgütlü olduğu tüm işletmelerde yaşananları ortak gündem haline getirmesi gerekiyor” dedi.
"Siz Birlikseniz Biz De Birliğiniz Dediler"
İzmir’de Petrol-İş’e bağlı şubelerde işçilerin bir araya gelerek dayanışma gösterdiğini örnek veren Karaca, “Siz birlikseniz biz de birliğiz dediler. Mersin büyük bir işçi kenti. Sizin grevinizin kazanımına göz diken, sizden iyi haberler bekleyen işçiler var. Bu mücadele sadece Toros Tarım işçilerine değil, Mersin’de emeğiyle geçinen tüm işçilere kazandıracak” diye konuştu.
Karaca, grevin 64. gününde işçilere seslenerek, mücadeleyi Mersin’deki diğer emekçilerle ortaklaştırmanın yollarını tartışmaya çağırdı. Karaca, "Patronlar bu kadar birlik olurlarken, bizler kendi mücadele kalelerimizin duvarlarını nasıl yükseltebiliriz? Bunu tartışmalıyız" ifadelerini kullandı.
Toros Tarım işyeri baş temsilcisi Ahmet Yıldırım ise “Mecliste 600 vekilin sadece 53’ü emekçi ve bunların sadece ikisinin işçilik geçmişi var. Mecliste işçilerin hakları savunulmuyor. 64 gündür grevdeyiz, ülkenin pek çok yerinde grev var ama sizden başka bizi konuşan yok. Milletvekillerini ancak seçim zamanı görüyoruz. İğneyi değil çuvaldızı kendimize batırmamız gerekiyor” dedi.
