Mersin ve Adana’daki Toros Tarım işletmelerinde çalışan Petrol-İş Sendikası üyeleri, 21 Mayıs’tan bu yana iş bırakma eyleminde. Toplu sözleşme sürecinde uzlaşma sağlanamaması üzerine başlayan grev, 27. gününe girdi. Grevdeki 213 işçi, üretimi tamamen durdurmuş durumda. Tüm talepler karşılanana kadar işbaşı yapılmayacağı net bir şekilde ifade ediliyor.
Petrol-İş Mersin Şube Başkanı Erdem İyim, “Mayıs ayının 21’inde greve çıktık. O günden bu yana iki taraf da rakamlarda bir değişiklik yapmadı. İşverenin sunduğu yüzde 52,5’lik teklif, taleplerimizi karşılamıyor” dedi. İşverenin teklifiyle masada kalınamadığını belirten İyim, “Yüzde 52,5’a karşı biz yüzde 100 bin TL brüt ücret talep ediyoruz. Mevcut brüt maaş yaklaşık 64 bin TL. Bu koşullarda yaşam mümkün değil. Talebimiz sadece insanca yaşanabilecek bir gelir” ifadelerini kullandı.
Benzer sektörlerde yapılan toplu sözleşmelere atıfta bulunan İyim, “Kısa süre önce soda krom sektöründe 6 aylık bir sözleşme için yüzde 73 oranında zam aldık. Burada yıllık yüzde 52 teklif ediyorlar” dedi.
İşçilerin sosyal haklarının da oldukça düşük seviyede olduğunu belirten İyim, “Örneğin 657 sayılı yasaya göre aile yardımı 2.301 TL olması gerekirken, burada yalnızca 250 TL ödeniyor. Sosyal haklarımız en alt seviyede. Bu hakları insani düzeye taşımak için mücadele ediyoruz” diye konuştu.
“Türkiye’de Grev Yapan Tek Sendikayız”
Grev sadece Toros Tarım işçileriyle sınırlı değil diyen İyim, Petrol-İş’in Türkiye genelinde 5 ayrı grevle yaklaşık 4 bin üyeyi kapsayan bir mücadele yürüttüğünü belirterek, “Bugün Türkiye’de fiilen grev yapan tek sendika biziz. Diğer sendikalar, siyasi baskı ve müdahalelerden çekiniyor. Biz ise mücadeleye her zaman hazırız” ifadelerini kullandı.
İyim, Grevle birlikte bakım çalışmaları da sekteye uğramış durumda olduğunu dile getirerek, "Fabrikada şu an üretim yapılmıyor, ancak planlı bir bakım süreci sürüyor. Bu sürecin 2 ile 4 ay arasında devam etmesi bekleniyor. Fabrikanın da bakıma ihtiyacı vardı. İşveren, her zaman olduğu gibi bu bakımı işçi ücretleri üzerinden yapmak istedi. Grev kararının zamanlaması tesadüf değil” diyerek, üretim talebinin artacağı Eylül ayında bir sözleşme imzalanabileceğini de belirtti.
Grev süresince işçilere çeşitli dayanışma destekleri de geldiğini belirten İyim, “Komünist Parti, İşçi Partisi, İYİ Parti, Emekliler Derneği ve çok sayıda kurum ziyaret etti. Yerel halktan da moral verici destekler alıyoruz. Şu an fabrikanın önündeyiz, süreci buradan takip ediyoruz” dedi.
“Kazanmadan Bu Grev Bitmez”
İşçilerin moralini yüksek tutmak için iç dayanışma mekanizmalarının devrede olduğunu söyleyen İyim, “Bir dayanışma bütçesi oluşturduk. Diğer fabrikalardan da katkı aldık. Kirada oturan işçilerin kirası, yiyecek ve içecek ihtiyaçları sendika aracılığıyla karşılanıyor. Alanda çadır kurduk. Moralimiz yüksek” şeklinde konuştu.
Talepler karşılanmadığı sürece grevin süreceğini vurgulayan İyim, anlaşma sağlandığında ise üretime sorunsuz dönüleceğini şu sözlerle ifade etti:
“Personelin tamamı işini bilen, yetişmiş insanlardan oluşuyor. Anlaşma sağlandığında herkes işine döner. Bu hayatın döngüsü. Grevden bir kazanım elde edilmeden süreci bitirmek gibi bir düşüncemiz yok.”
Toros Tarım’daki bu grevin, Türkiye’deki işçi hareketi açısından da sembolik bir önemi olduğunu vurgulayan İyim, “Bu sadece yerel bir mücadele değil. Türkiye’de sendikal hareketin ne durumda olduğunu gösteren bir örnek. Grev hakkını kullanan tek sendikayız. Bu baskı ortamında grev yapabilmek bile başlı başına bir mesajdır” şeklinde konuştu.
Fabrikanın geçmişinde Atatürkçü ve Cumhuriyetçi değerleri temsil ettiğini, ancak el değiştirdikten sonra bu çizgiden uzaklaştığını dile getiren İyim, “Fabrika yıllar önce Tekfen’e aitti. Şimdi el değiştirdi ve yeni patronlar tamamen iktidar bağlantılı. Bu durumun da sürece etkisi olduğunu düşünüyoruz. 17 Haziran’da yapılacak mali toplantıda yeni bir gelişme olur mu göreceğiz ama çok umutlu değiliz” diye de ekledi.