Tokyo Üniversitesi’nde T. Suzuki ve ekibi tarafından yapılan bir araştırma, başın eğilme açısı ile duygusal durum arasındaki ilişkiyi inceledi. Çalışma sonuçlarına göre, başın öne eğik tutulduğu duruşlar düşük enerji ve olumsuz duygularla, başın yukarıda olduğu pozisyonlar ise özgüven ve pozitif ruh hâliyle ilişkilendiriliyor.
Uzmanlar bu durumu “postüral geribildirim etkisi” olarak adlandırıyor. Yani vücut pozisyonumuz, beynimize ruh hâlimizi etkileyen sinyaller gönderiyor. Araştırma ekibi, başın öne eğilmesinin yalnızca çevresel dikkati azaltmadığını, aynı zamanda beynin duygusal merkezlerinde düşük uyarılma tepkilerini tetiklediğini belirtiyor. Bu da kişinin kendini daha yorgun, moralsiz ya da kaygılı hissetmesine yol açabiliyor.
Beyin Dalgaları Duruşa Tepki Veriyor
Güney Kore’de yapılan nörofizyolojik bir araştırma, öne eğik baş pozisyonunun (Forward Head Posture – FHP) beyin dalgaları üzerinde bile ölçülebilir değişikliklere yol açtığını ortaya koydu.
FHP pozisyonundaki katılımcıların, nötr duruşta olan kişilere kıyasla frontal ve parietal loblarda daha fazla gamma dalgası aktivitesi gösterdiği saptandı. Bilim insanları, bu etkinin beynin “sürekli uyarılma hâli”ne girmesine neden olabileceğini, bunun da stres benzeri fizyolojik tepkiler doğurduğunu belirtiyor. Başka bir ifadeyle, başı eğik tutmak beynin dinlenme modunu bozabiliyor.
Yürüyüş Biçimi, Duyguları da Şekillendiriyor
Avrupa’daki farklı üniversitelerde yürütülen araştırmalar, duygusal durum ile yürüyüş biçimi arasında güçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Üzgün bireylerin daha kısa adımlarla ve başı eğik şekilde yürüdüğü; mutlu kişilerin ise dik, kararlı ve geniş adımlarla ilerlediği gözlendi.
Psikologlara göre bu ilişki iki yönlü işliyor: Duygular yürüyüş biçimini etkiliyor, yürüyüş biçimi de duyguları şekillendiriyor. Bu nedenle dik yürümek, yalnızca fiziksel bir tercih değil; psikolojik bir destek mekanizması olarak görülüyor.
Uzmanlardan Uyarı: “Dik Durmak Beyin İçin de Faydalı”
Fizyoterapi ve duruş bilimi uzmanları, başın uzun süre öne eğik pozisyonda kalmasının yalnızca kas ve omurga sağlığını değil, nörolojik işleyişi de olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor.
Harvard Tıp Okulu’nda yapılan çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edildi. Doğru postürün, dopamin ve serotonin gibi “iyi hissettiren” nörotransmitterlerin dengesini olumlu etkilediği, stres seviyesini düşürdüğü ve dikkat süresini artırdığı gözlemlendi.
Ne Yapmalı? Uzmanlardan Günlük Hayat İçin 4 Öneri
Telefonu göz hizasında tutun: Uzun süre aşağı bakmak boyun kaslarını zorlar ve beyin algısını baskılar. Her 20 dakikada bir duruşunuzu düzeltin: Omuzlarınızı geriye alın, çenenizi hafifçe yukarı kaldırın.
Gerginliği fark edin: Derin nefes alarak postürü düzeltmek stres hormonlarını azaltır. Açık alanda yürüyün: Gün ışığına maruz kalmak, beyin kimyasını dengeleyerek moral ve enerji artışı sağlar.