İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Gezi Parkı olaylarına katıldıkları iddiasıyla ünlü menajer Ayşe Barım hakkında 30 yıl hapis cezası talebiyle dava açıldı. Duruşmada Barım, suçlamaları reddederek, olayların planlayıcılarından biri olmadığı ve sanatçıları eylemlere yönlendirmediği yönündeki iddialara yanıt verdi.
Sanık Ayşe Barım, gözyaşlarını tutarak savunmasına başladı. "Bir anda sektörde benim hakkımda olumsuz bir kimlik yaratıldı" diyen Barım, "Gezi Parkı’na 12 yıl sonra suçluymuşum gibi nasıl suçlanırım, anlamıyorum" diyerek, kendisine yapılan karalama kampanyasından şikayet etti. Savunmasında, Gezi Parkı’na yalnızca bir kez gittiğini, bunun da oyuncularının kararına bağlı olduğunu ifade etti. Barım, o dönemde çalıştığı ID İletişim’in 43 oyuncusundan sadece 12’sinin Gezi Parkı’na katıldığını ve bunların kendi istekleriyle eyleme gittiğini söyledi.

Barım, "Ben hiç kimseyi oraya gitmeye yönlendirmedim. Sanatçılarım oraya gittiklerinde ben de onlarla birlikte gittim" diyerek, Gezi Parkı’ndaki basın açıklamasının spontane geliştiğini vurguladı. Basın mensuplarının da orada olduğu için açıklama yapıldığını belirten Barım, "Sanki herkesi ben organize etmişim gibi yazdılar" dedi.
Duruşmada, bir üye hakim Barım’a, "Peki, menajer olarak Gezi Parkı’na katılmayın deseydiniz, sanatçılar buna uyar mıydı?" sorusunu yöneltti. Barım, "Sanatçılar kendi kararlarını alır, ben onlara kararlarını veremem" diyerek yanıt verdi.
Savunmasının sonunda, suçlamaların tamamen asılsız olduğunu belirten Barım, "Hiçbir siyasi oluşumun parçası olmadım. Onurum ve itibarım ayaklar altına alındı. Bu suçlamaları kabul etmiyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Duruşmaya bir saat ara verildi.




