Batı Anadolu’da sismik hareketlilik yeniden gündemde. İzmir ve çevresinde yaşayan milyonlarca kişiyi ilgilendiren kritik açıklama, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den geldi. Uzman isim, özellikle Tuzla, Gülbahçe ve Seferihisar faylarının kırılmaya çok yakın olduğunu belirtti. Sözbilir’e göre bu üç fay, artık “deprem üretme zamanı”na ulaşmış durumda.

“İZMİR’DEKİ FAYLAR SİSMİK OLARAK AKTİF”

Prof. Dr. Sözbilir, yapılan son ölçüm ve modelleme çalışmalarına göre İzmir’deki birçok fayın diri ve aktif sınıfında değerlendirildiğini vurguladı.

Sözbilir, “İzmir genelindeki faylar sismik anlamda aktif. İzmir'de özellikle Tuzla Fayı, Gülbahçe Fayı, Seferihisar Fayı gibi fayların önemli ölçüde deprem üretme zamanlarının geldiğini söyleyebiliyoruz, yaptığımız çalışmalar bunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Yeni Araç Harcı Yolda: En Çok Hangi Satışlar Etkilenecek?
Yeni Araç Harcı Yolda: En Çok Hangi Satışlar Etkilenecek?
İçeriği Görüntüle

200 FAYDAN SADECE 8’İ KIRILDI, DİĞERLERİ BEKLEMEDE

Batı Anadolu kabuğunun yılda 40 milimetre güneybatıya doğru ilerlediğini hatırlatan Sözbilir, bölgede 200’e yakın aktif fay bulunduğunu söyleyerek şu açıklamada bulundu:

“Bu kabuğun içinde 200'e yakın fay belli dönemlerde deprem üretme potansiyeline sahip. Bunların 6 ve 7 büyüklüğünde deprem üretme gücü var. Bu fayların son yüzyılda 8 tanesi kırılmış durumda. Geri kalan fayların tümü kırılmayı bekliyor.”

SİMAV VE SINDIRGI FAYLARINA DİKKAT

Bölgedeki jeotermal yapının, depremler sonrasında sarsıntıların hemen bitmemesine neden olduğunu belirten Sözbilir, özellikle Simav ve Sındırgı faylarında bu etkilerin daha belirgin görüldüğünü söyledi.

Sözbilir, “Batı Anadolu jeotermal potansiyeli yüksek bir bölge. Faylar deprem üretmeye başladığı zaman jeotermal sistemin varlığı nedeniyle sarsıntılar hemen bitmiyor. Simav ve Sındırgı faylarında da böyle bir durum yaşanıyor.” şeklinde konuştu.

GELENBE FAYI GERİLİMİ BALIKESİR VE SOMA’YA TAŞIYABİLİR

Simav Fay Zonu'nun 7 segmente ayrıldığını aktaran uzman isim, bu fayın en tehlikeli bölgelerden biri olduğunu vurguladı. Bu bölgedeki Gelenbe Fayı, stres transferi mekanizmasıyla dikkat çekti:

“Gelenbe Fayı... Bu fayın özelliği transfer fayı niteliğinde çalışması. Yani üzerine gelen stresi kendi doğrultusu boyunca kuzeye ya da güneye transfer ediyor… Dolayısıyla kuzeye transfer ederse Balıkesir fayına doğru ilerleyebilir. Güneye transfer ederse bu sefer de Akhisar ve Soma tarafları sıkıntıya girebilir.”

337 YILDIR KIRILMAYAN FAYLAR HAREKETE GEÇEBİLİR

Sözbilir, İzmir’de yıkıcı bir depremin en son 1688 yılında meydana geldiğini hatırlattı.

“O dönemde 10 bine yakın can kaybedilmiş. Yaklaşık 337 yıldır bu bölgede yıkıcı deprem olmuyor. En son hatırlarsanız 30 Ekim 2020'de 6,6 büyüklüğünde deprem oldu. Sisam merkezli bir depremdi. Yani o fay bizim kendi kara sularımızda olan bir fay değildi.”

“İZMİR’İ DEPREME HAZIR BİR KENTE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”

Uzman isim, son üç yıldır İzmir’deki tüm fayların tarihsel döngüsünü incelediklerini belirterek önemli bir çağrıda bulundu:

“Bizim son üç yıldır yaptığımız çalışmada İzmir'deki bütün fayların kaç yılda bir deprem ürettiğini, en son depremi ne zaman yaptığını, o depremden sonra ne kadar süre geçtiğini saptamış durumdayız… Dolayısıyla bizim İzmir'i depreme hazır bir kent konumuna sokmamız gerekiyor.”

Muhabir: Haber Merkezi