Nuran Çelik Kuyugöz

Nuran Çelik Kuyugöz

Türkiye Siyasetinde Yeni Bir Kırılma Noktası: İmamoğlu’nun Tutuklanması ve Boykot Çağrısı

 


Türkiye, siyasi tarihine yeni bir dönemeç ekledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanması, ülke genelinde derin yankılar uyandırdı. Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne gönderilen İmamoğlu'nun durumu, yalnızca bir belediye başkanının yargılanması olarak değil, siyaset sahnesinde yeni bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.

Bu gelişme, toplumun farklı kesimlerinden sert tepkiler alırken, Cumhuriyet Halk Partisi cephesinde büyük bir hareketlilik yarattı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nun tutuklanmasını "demokrasiye darbe" olarak nitelendirerek, belirli medya kuruluşları ve markalar hakkında boykot çağrısında bulundu. Saraçhane Meydanı'nda düzenlenen kalabalık bir mitingle duyurulan bu çağrı, sosyal medyada geniş yankı buldu ve kısa sürede gündemin merkezine oturdu.

CHP yönetimi, bazı markaların ve medya organlarının hükümete yakın duruş sergilediğini öne sürerek, halkı ekonomik bir tepki vermeye çağırdı. Bu adım, siyasal kutuplaşmanın ekonomik boyuta taşınması olarak değerlendirilebilir mi? Elbette. Ancak asıl soru, bu tür boykotların ne kadar etkili olacağı ve toplumsal fayda sağlayıp sağlamayacağı.

Bir yanda boykot çağrısına destek verenler, "tüketici gücümüzü siyasi bir mesaj vermek için kullanmalıyız" derken, diğer yanda ekonomik sonuçları konusunda endişelenen bir kesim var. Türkiye, ekonomik dalgalanmalarla mücadele ederken, bir de siyasi temelli boykotların yaratacağı etkiler, iş dünyası için yeni bir bilinmez oluşturuyor.

Tüm bu gelişmeler, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal dengelerin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki günlerde İmamoğlu’nun davasının seyrine, CHP'nin stratejik hamlelerine ve toplumun nasıl bir reaksiyon göstereceğine dair gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz. Ancak şu bir gerçek ki, bu olay yalnızca bugünün değil, önümüzdeki yılların da siyasi atmosferini belirleyebilecek güçte bir kırılma anı olarak tarihe geçecek.




ARŞİV YAZILAR