Nuran Çelik Kuyugöz

Nuran Çelik Kuyugöz

Vergi Adaletsizliği

 


Türkiye’de vergi sistemi, devletin temel gelir kaynağı olmasının yanı sıra ekonomik ve sosyal adaleti sağlamada kritik bir öneme sahiptir. Ancak mevcut düzenlemeler, bazı yapısal sorunlar nedeniyle eleştirilmektedir. Bu sorunların başında dolaylı vergilerin ağırlığı gelmektedir. Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi dolaylı vergiler, herkesin gelirine bakılmaksızın aynı oranda uygulanır. Bu durum, dar gelirli vatandaşlar üzerinde orantısız bir yük yaratır. Gelirlerinin büyük kısmını temel ihtiyaçlarına ayıran düşük gelir grupları, bu vergilerden daha fazla etkilenirken, yüksek gelirli kesimler nispeten daha az etkilenir. Böylece ekonomik eşitsizlik derinleşir ve sosyal adalet zedelenir.

Vergi yükünün adil dağıtılmaması, sistemin bir diğer önemli sorunudur. Dolaysız vergilerin (gelir ve kurumlar vergisi gibi) oranı düşük kalırken, tüketimden alınan dolaylı vergilerin yüksek olması adaletsizlik yaratmaktadır. Ayrıca, yüksek gelir gruplarına tanınan istisna ve muafiyetler, vergi yükünün büyük kısmının düşük ve orta gelirli kesimlere kalmasına neden olmaktadır.

Türkiye’de kayıt dışı ekonominin büyüklüğü de önemli bir problemdir. Kayıt dışı faaliyetler nedeniyle vergi tabanı daralmakta, bu da mevcut mükelleflerin omuzlarına daha fazla yük bindirmektedir. Aynı zamanda kayıt dışılık, haksız rekabet yaratarak ekonomik verimliliği düşürmekte ve uzun vadede ülke ekonomisine zarar vermektedir.

Vergi cezalarının etkinliği ise tartışmalı bir konudur. Bazı cezalar caydırıcılıktan uzak olduğu için vergi kaçakçılığını önlemede yetersiz kalmaktadır. Öte yandan, bazı cezaların aşırı ağır olması, mükelleflerin sisteme uyum sağlamaktan kaçınmasına ve daha fazla kayıt dışılığa yönelmesine neden olmaktadır.

Vergi reformlarının sık sık değiştirilmesi de sistemi karmaşık hale getiren bir diğer etkendir. Sürekli değişen düzenlemeler, mükellefler için ek maliyetler ve uyum zorlukları yaratmaktadır. Bu durum, hem bireylerin hem de işletmelerin uzun vadeli planlama yapmasını zorlaştırmakta ve ekonomik istikrarı olumsuz etkilemektedir.

Son olarak, vergi sistemindeki istisna ve muafiyetlerin fazlalığı, karmaşıklığa ve adaletsizliğe yol açmaktadır. Büyük işletmeler bu ayrıcalıklardan faydalanırken, küçük işletmeler ve bireyler daha fazla vergi yüküyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, piyasada haksız rekabet ortamı yaratmakta ve yatırım iklimini olumsuz etkilemektedir.

Türkiye’deki vergi sisteminin bu sorunları, adalet, etkinlik ve basitlik ilkelerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Özellikle dolaylı vergilerin ağırlığı, kayıt dışı ekonominin boyutu ve vergi cezalarındaki dengesizlikler, toplumun geniş kesimlerini olumsuz etkilemektedir. Daha adil, sürdürülebilir ve öngörülebilir bir vergi sistemi inşa etmek için kapsamlı bir reforma ihtiyaç olduğu açıktır.




ARŞİV YAZILAR