Başkan Vahap Seçer, kentin afetlere karşı dirençli hale getirilmesi için yürütülen çalışmaları anlattı. Türkiye genelinde artan afet bilinciyle birlikte Mersin'in de göz ardı edilmemesi gereken bir risk haritasına sahip olduğunu vurgulayan Seçer, "Biz deprem bölgesi değiliz ama aslında afet bölgesiyiz. Bu kapsamda Afet İşleri Dairesi Başkanlığı'nı kurduk. Ada bazlı kentsel dönüşümü de ilk olarak İhsaniye Mahallesi'nde başlatıyoruz" dedi.
Seçer, Mersin'in coğrafi yapısı nedeniyle çok yönlü tehditlere açık olduğunun altını çizerek, "Tsunamiden orman yangınlarına, kimyasal ve nükleer sızıntılardan sel taşkınlarına kadar çok sayıda riski aynı anda barındırıyoruz. Bu kentin topoğrafyası ve yapısı buna açık" ifadelerini kullandı.
Deprem açısından 2. ve 3. derece risk kuşaklarında yer alan Mersin, tarihsel olarak büyük yıkıcı depremler yaşamamış olsa da, yakın fay hatlarına olan mesafesi ve yoğun şehirleşme nedeniyle dolaylı riskler taşıyor. Özellikle Akdeniz açıklarında meydana gelen sismik hareketlilik, kentte tsunami ve zemin sıvılaşması gibi ikincil riskleri gündeme getiriyor.
Bu risklerin bilinciyle hareket ettiklerini belirten Seçer, afetlerle mücadele kapsamında önemli bir projeye daha imza attıklarını açıkladı:
"Bir proje kapsamında 'Afet Yönetim Kampüsü' kurduk. Bu bizim seçim manifestomuzda da yer alan bir çalışmaydı. Mersin'i geleceğe hazırlıyoruz."