TÜİK’in Mayıs ayı değerlendirmelerine göre, balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde yüzde 11,95 oranında bir artış gerçekleşti. Bu artışın Mersinli balıkçılara etkisi konusunda Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat açıklamalarda bulundu.
“Verilerdeki Artışın Nedeni Kültür Balıkçılığı”
Polat, TÜİK verilerindeki fiyat artışının asıl nedeninin kültür balıkçılığı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Av yasağının başlamasıyla birlikte bazı balıklarda yasaklanmalar oldu, zaten onlar çıkmıyor artık. Mesela 30-35 tür balık varken, tür çeşitliliği 15-16’ya kadar geriledi. Bu nedenle ister istemez fiyatta hafif de olsa bir artış oluyor ama bunun ana nedeni, normal deniz balığındaki fiyat artışı değil.
Mesela Sardalya balığı var, normal deniz balığı. Balık av mevsimi 15 Nisan’da kapanmadan önce de aynı fiyata satılıyordu, şimdi de aynı fiyata satıyoruz; 100-150 TL arasında.
Buradaki temel TÜİK değerlerini yükselten Kültür Balıkçılığı, yani çiftlikte üretilen Çupra ve Levrektir. Bu da halk tarafından çok tercih ediliyor. Bu ürünlerdeki zamlar da bizimle ilgili değil, tekelleşmiş kültür balıkçılığından kaynaklanıyor.
İzmir merkezli bu kültür balıkçılığı birkaç firmanın eline geçtiği için, bu firmalar ihracat yapıyoruz bahanesiyle, dolar yükseldiği zamanlarda veya herhangi bir şey yokken bile yılda 5-6 defa zam yapıyorlar. Bu TÜİK değerlerini yükselten de bunlar. Yoksa bizim normal deniz balığımızda bir fiyat artışı yok, hatta bazen bazı balıklarda fiyat düşüşümüz var.”
“Akaryakıt Fiyatları Balıkçılığı Derinden Etkiliyor”
Polat, akaryakıt fiyatlarındaki artışın balıkçılık sektörünü doğrudan etkilediğini belirterek, “Tabii mazotun, akaryakıtın bize çok etkisi var. Akaryakıt arttıkça, otomatikman bütün balık değerlerine, balık sistemlerine ve üreticilerine de zam gelir. Akaryakıtın etkilemediği hiçbir şey yok.
Tabii çevresel değerler, ülkenin durumu, dünyadaki konjonktür, savaşlar bu akaryakıtı durmadan etkiliyor. Bu da ister istemez sadece balıkçılık sektörünü değil, tüm gıda sektörünü etkiler. Üreticiler otomatikman fiyat artışlarına gitmek zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.
“Tüketici Fiyatları da Yükseliyor, Emekli Alım Gücü Zayıflıyor”
Polat, üretici fiyatlarındaki artışın tüketiciye de doğrudan yansıdığını ifade ederek, özellikle emeklilerin zorlandığını vurgulayarak, “Tüketici zaten çekim sıkıntısı çekiyor, biz bunu görüyoruz. Balık alma alışkanlığı olanlar da genellikle emeklilerdi ama artık çok sıkıntı oluyor. Bizim perakende satışlarda dikkatimizi çekiyor. Emeklinin üzerinde çok fazla yük var, bunu hep dile getiriyoruz.Yani ülkenin dinamiğini de alışverişini de çeviren genelde emeklilerdir. Bu konularda iyileştirmeler olmalı ve aradaki fark kapatılmalı” dedi.
Yaz Aylarında Talepte Düşüş Oluyor”
Mersin’deki yerel balık pazarlarında arz-talep dengesinde yaşanan değişimi de değerlendiren Polat, yaz sezonunun sektöre etkilerini şu sözlerle anlattı:
“Arz-talepte de değişiklik oluyor. Yazın balıkçılık sektöründe yüzde 50 oranında talepte düşüş oldu. Şu an bizim sezon ölü sezon.
Balıkçılık av mevsimi zaten sezonluktur. 4 ay boyunca tekneciler oturur, ağlarını yapar, tekne temizliğini ve boyalarını yapar.
Normal tezgahı olanlardan da kimisi hafta sonu tezgahını açar, kimisi dinlenir, elindeki sardalya ve diğer balıklarla da idare etmeye çalışır. Balık av sezonunu beklerler, her yıl böyledir.”
Balıkçılara da Mazot Desteği Talep Ediyoruz”
Polat, balıkçılık sektörüne verilen desteklerin geçmişte var olduğunu ama artık uygulanmadığını hatırlatarak, bu konuda çözüm beklediklerini belirterek, “Daha önce tarımsal destekler vardı mesela, çiftçilere bir mazot indirimi oluyordu. Bu destek balıkçılara da vardı ama 4-5 yıl önce kaldırıldı. Biz mazot desteğini, akaryakıtta ÖTV indiriminin yüzde 10-15 oranında, çiftçilere ve tarım sektörüne nasıl uygulanıyorsa, balıkçılık sektörüne de aynen uygulanmasını istiyoruz” ifadelerini kulandı.