ÇEVRE

İklim Kriziyle Mücadelede Yeni Umut: Biyokütle Enerjisi

Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Habibe Elif Gülşen Akbay, yürütücülüğünü üstlendiği TÜBİTAK-1002 Projesi hakkında bilgiler verdi. Akbay, projenin iklim değişikliği ile mücadelede yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine ve özellikle biyokütle enerjisinin sunduğu avantajlara dikkat çekti.

Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Habibe Elif Gülşen Akbay, TÜBİTAK-1002 Projesini anlattı. Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan iklim değişikliği ile mücadelede yenilenebilir enerjinin avantajlarından yararlanmanın artık kaçınılmaz olduğunu belirten Gülşen Akbay, Dünyada sürdürülebilirliği öne çıkaran güneş, rüzgar, hidrotermal ve hidroelektrik gibi enerji kaynaklarına yönelmek büyük fayda sağlamaktadır. İşte tam da bu noktada, hem atıkların değerlendirilmesine imkan tanıyan hem de karbon nötr olarak sisteme dahil olabilen biyokütle enerjisi öne çıkmaktadır" dedi.

Kahve Atığından Biyogaz Üretimi

Günlük yaşamda ortaya çıkan atıkların da bu kapsamda önemli bir kaynak olduğuna değinen Akbay, sadece kahve tüketimi üzerinden yaptığı örnekle şunları söyledi:

“Ortalama bir hesap yaptığımızda, bir kişi günde bir bardak filtre kahve tüketmiş olsa yaklaşık 10 gram atık oluşmaktadır. Bu miktar ayda yaklaşık 300 gram, yılda ise 3,5 kiloya ulaşmaktadır. Projemizde ‘anaerobik sindirim’ adını verdiğimiz bir proseste, biyokütle olarak tanımladığımız bu tür atıkları oksijensiz ortamda mikroorganizmalar aracılığıyla parçalayarak içlerindeki enerjiyi biyogaza dönüştürmeyi hedefliyoruz.”

Projede yalnızca biyogaz üretmekle sınırlı kalmayacaklarını belirten Akbay, çalışmanın ilerleyen aşamalarında üretilen biyogazın içerisindeki metan oranının yükseltilmesi için çeşitli işlemler gerçekleştirileceğini vurguladı. Akbay, "Bu çalışmayla yalnızca organik atıklarımızı enerjiye dönüştürmeyi değil, aynı zamanda gelecekte bu tür projelere zemin hazırlamayı amaçlıyoruz. Böylece hem literatüre hem de uygulama alanına önemli katkılar sunmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

Mersin Üniversitesi’nin destek verdiği proje, hem akademik dünyaya hem de enerji alanındaki pratik uygulamalara yeni bir ufuk açmayı hedefliyor.