Mersin’de emek ve demokrasi örgütleri, boykot kararı aldıkları için haklarında soruşturma başlatılan Eğitim Sen için protesto eylemi gerçekleştirdi. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen grup, sloganlar atarak basın açıklaması yaptı ve “Eğitim Sen’e sahip çık” çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, üniversite öğrencilerinin boykot çağrısına destek vererek bir gün iş bırakan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) yetkilileri hakkında soruşturma başlatmıştı. Soruşturmayı protesto eden Mersin’deki emek ve demokrasi sendikaları temsilcileri, bu duruma tepkilerini dile getirdi
Eylemde açıklama yapan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Geçtiğimiz hafta yargı eliyle hayata geçirilen siyasal operasyon sonrasında yaşananlar, halkın iradesine, sandığa, yerel demokrasiye ve muhalefet olasılığına duyulan tahammülsüzlüğün dışavurumu olarak karşımıza çıkmıştır. Üniversiteler sadece ders görülen mekânlar değil, aynı zamanda özgürlüğün inşa edildiği mücadele alanlarıdır. Üniversite öğrencilerinin aldığı boykot kararı, sadece gençliğin adalet talebiyle sınırlı değildir; iktidarın tahakküm kurduğu alanlara ve ifade özgürlüğünden bilimsel özerkliğe kadar geniş bir alanda biriken öfkenin yansımasıdır” dedi.
"Soruşturma hukuki dayanaktan yoksundur"
Sümbül, Eğitim Sen olarak 25 Mart’ta bir günlük iş bıraktıklarını hatırlatarak, “Bu meşru dayanışma, iktidar blokunun ve siyasallaşmış yargının sendikamızı hedef almasına neden olmuştur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, yetkisiz olmasına rağmen sendikamızı hedef alan soruşturması hukuki dayanaktan yoksun ve kabul edilemez” dedi.
Sümbül, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Tıpkı diğer tutuklamalar gibi, MYK üyelerimize verilen bu cezalar da hukukun, sendikal hak ve özgürlüklerin askıya alındığının somut göstergesidir. MYK üyelerimize verilen bu cezalar doğrudan doğruya Eğitim Sen’in sendikal faaliyetlerini engelleme amacı taşımaktadır."
“Eğitim Sen’in ortaklığı suç değildir”
Sümbül, kendilerine yönelik tehditlerden korkmadıklarına dikkat çekerek, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, devlet televizyonunda yaptığı açıklamada sendikamıza ders vermeye kalkmış, ancak kendisi önce eğitimden koparılarak hayatını kaybeden çocukların hesabını vermelidir. Eğitim Sen’in desteği, bir suça ortaklık değil, üniversite gençliğinin haklı taleplerine duyulan kayıtsızlığa karşı bir duruş sergilemektir” diye konuştu.
Eğitim Sen olarak, mücadeye devam edeceklerini belirterek, “Birlikte kazanacağız. Sadece kendi haklarımız için değil, toplumun geleceği için de mücadele etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.