Baziki, “Tespih televizyon sayesinde rağbet görüyor”

Baziki, “Tespih televizyon sayesinde rağbet görüyor” cukurovagazetesi.com

Mersin Çarşısı Yoğurt Pazarı’nda tespih imalatı ve satışı yapan Mehmet Baziki, tespihin bir kültürün parçası olduğunu ve tespihe olan rağbetin artırılması gerektiğini vurgulayarak, “Televizyon kanallarında yayınlanan diziler, günümüzde tespihe olan ilginin artmasını sağladı” dedi.


Haber: Vecdi Yenigül

Tespih, Allah’ın isimlerini tespih ederken sayı saymak için kullanılan, 33 veya katları kadar boncuk tanesinin ipe dizilmesiyle oluşan halkaya denir.İslamiyet başta olmak üzere birçok dinde kullanılan tespih, bugün hem stres atmak hem de bir aksesuar olarak kullanılan bir nesne olmuştur. Tespih Anadolu kültürünün önemli bir parçası.  İslam dini ile beraber Anadolu topraklarına uzanan öyküsü, bugün tespihi hala bir kültürün parçası yapmaya devam ediyor. Türkiye’nin her coğrafyasında önemi bulunan tespih, değerli maden taşları sayesinde de değerini arttırmış durumda. Değerli maden taşlarının sağlığa faydaları da düşünüldüğünde tespih bir takı ve aksesuar olmanın yanında değer atfedilen bir nesne de olmuştur. Mersin’de tespih imal ve satışını yapan Mehmet Baziki, doğal taşlardan elde edilerek tespih yapılan kehribarın sağlığa faydalarından bahsederek, “Kehribardan yapılan tespih stresi alır, vücutta toplanan elektriği de alır. Bebeklerde dişi çıkarma, büyüklerde nefes darlığı, guatr hastalığına da çok iyi gelir” diye konuştu.

“MÜSLÜMANLIKTA TESPİH KÜLTÜRÜ İBADET AMACIYLA BAŞLAMIŞTIR”

 Önemli bir kültürün parçası olana tespihin tarihi ve önemi hakkında bilgi veren Baziki, “ Tespihin kökeni çok eskilere dayanır. Budizme inananların yaşadığı Asya kıtasından Dünya’ya yayıldığı söylenir. Günümüzde de  tespihin varlığı halen devam etmektedir. Osmanlı dönemine geldiğinde  Müslümanlıkta tespih zeytin çekirdeği ile başlamıştır ve bunu ibadet yapma amacıyla başlamıştır. Allahın isimlerini zikretme, meşk etme vardır. Bu amaçla tespihin ana kaynağı yüzyıllar önce zeytinden gelmiştir. Allahın isimleri 99  tane olduğu için tespihlerde bu sayı olarak yapılmaya başlanmıştır.  Günümüzde ise modernleşip sayısı 33’e düşmüştür. Osmanlı zamanında sistemli olarak yapılmaktaydı. En uca üç tane hane atılır, fren sistemi  konulur ve ucuna üç habbe atılır ve en üstüne itame atılır. İtamenin altındaki üç adetle sınırlıdır. 33 habbe ile Allahın isimleri zikredildiğinde sistemden bir habbe aşağı indirilir ve yine bir 33’e geçilir. Bir habbe daha indirilir ve üçüncü 33’ geçirildikten sonra 99 tespih ile ibadet edilmiş olur. Bu nedenle tespihin kökeni İslam dininde böyle bir öneme sahiptir.  Ancak günümüzde 99 olan bu sayı büyük ve daha fazla yer kapladığı için bu sayı üçte birine düşürülerek 33’ indirildi. Bu şekilde daha kolay taşınabilen ve elde rahat tutulabilen bir takıya dönüştü” şeklinde konuştu.

“HER KENTİN KENDİNE ÖZGÜ TESPİH ANLAYIŞI BULUNUR”

Tespihin bir sanat olduğunu ve ciddi bir kitleyi bir araya getirdiğine vurgu yapan Baziki, “Türkiye ciddi bir tespih kültürüne sahip, tek bir bölge ile sınırlamak doğru olmaz. Erzurum’da doğal taşlarımız olan oltu var. Doğal damla denir, kara kehribar olarak da bilinir. Erzurum otlusu ilk çıktığında çamur halindedir. Hava ile teması sonrası katı hale gelir ve böyle işlenerek doğal kehribar halini alır. Doğu Anadolu’da tespih kültürü daha yaygındır.Batıya doğru gidildikçe bu ilgi azalır. Buna rağmen tespih koleksiyonerleri  de vardır, sadece maddi kazanç elde etmek için bu işi yapanlar vardır. Aynı zamanda bunu meşk için tespih sahibi olanlar da vardır. Ankara’da bu çok yoğundur, asıl yeri orasıdır. Koleksiyonerler her ayın ilk haftası tüm tespihçiler Ankara’da toplanır. Her kentin de tespihe olan ilgisi farklı olduğu gibi farklı tespih pazarlarına da sahiptir. Mersin’de her Perşembe günü Mersin çarşıda bulunan Yoğurt Pazarı’nda kurulur. Adana’da her ayın 15’inde tespih pazarları kurulur” ifadelerini kulandı.

“TESPİH TAMİRİ SİSTEMLİ OLUR”

Ciddi bir emek isteyen tespihin onarımı hakkında da bilgiler veren Baziki, “Tespih onarımı şöyle yapılıyor; ip değişimi, gümüşlerin tadilatı, püsküller, tespihteki imalat konusu tamamen imameleri kırmaları, habbelerin eksik olması, habbe eksikliği tamamlama, imameleri tamir etme, ip değiştirme gibi işlemlerle tespih tamiri yapılır ve oldukça basittir. Türkiye’ye bizler tespih yolluyoruz imalatını da bizler yapıyoruz. Dökümünü komple bizler yapıyoruz. Kalıp halinde bizler bunu alırız bu reçine olmak üzere birçok madde halinde bize gelir. Bu maddeler kaynatıldıktan sonra, fırınlanıp kalıp haline getirilmesidir. Daha parçalar haline getirilip tespih halini alır” dedi.

“TÜRKİYE’DE DEVLET SANATÇISI OLAN TESPİH USTALARI VAR”

Türkiye’de el işçiliği ile yapılan tespih fiyatlarının yüksek olmasının ciddi bir emekle yapılmasına vurgu yapan Baziki, “Oldukça emek isteyen bir iş, işçiliği bu işin en önemli tarafını oluşturur. Tespih fiyatları da buna göre değişiyor; kuru torna işçilik var ve en iyi ustaların yaptığı işçilik var. Yani hem fabrikasyon hem de el işçiliği olarak tespihler piyasada satılıyor.  Türkiye’de el emeği ile yapılan tespih fiyatları pahalı olur. Bilinen belirli ustalar vardır ve nerdeyse devlet sanatçısı unvanına sahipler.’Tespih bir sanattır’ çünkü bir usta en az bir hafta uğraşıyor bir tespih için. Tespihlerde birçok çeşit bulunur. Yeni tespihlerde ateş, sıkma, zar kehribar vardır. Katarin , Baga gibi  yeni döküm tespihler bulunuyor. Bu sebeple fiyatlar değişir, yeni olan tepsi fiyatı 20 liradan başlar, 10 bin liraya kadar çıkar. Eski malzemeler Osmanlı’da tabir edilen Alman sıkması mesela en kötü haliyle döküm olarak geldiğinde tespihin bir tanesi 3 bin lira fiyatla satılır” ifadelerini kullandı.

“SAYGI VE İBADET TESPİHE ANLAM KATAR”

Tespihin önemi ve atfedilen değerin saygı ve ibadet temelli olduğuna işaret eden Baziki,”Günümüzde halen tespih kültürünün devam etme nedeniz televizyon kanallarında yayınlanan diziler tespihin önemi bir kez daha ortaya çıkardı. Günümüzde tespihe daha fazla rağbet oldu diziler sayesinde. Bunun yanında sağlığa da olumlu faydası var. Kehribardan yapılan tespih stresi alır, vücutta toplanan elektriği de alır. Bebeklerde dişi çıkarma, büyüklerde nefes darlığı, guatr hastalığına da çok iyi gelir. Orijinali damla kehribar olur. Bir gram damla kehribarı iyi bir usta yapmak istese gramını 10 dolardan yapar. Ustanın satışına göre bu değişir, yurtdışında da bu değişir. Müşterilerimizle ağabey kardeş gibiyiz oldukça samimi bir ortam olur aramızda. Birçok yerde bu böyle Ankara’da meclis ve protokol olduğu için daha resmi bir iletişim hakim olur. Dostane ilişkiler olur tespih alıcıları ve satıcıları arasında. Tespih kültüründe önemli olan saygıdır. Çünkü içinde ibadet vardır aşk vardır” diye konuştu.

“TESPİH FİYATLARIMIZI KUR ARTIŞINA RAĞMEN SABİT TUTTUK”

Türkiye’de değerli tespihlerin hammaddelerinin yurt dışından temin edilmesinin işlerini olumsuz etkilediğini dile getiren Baziki şunları söyledi: “İşlerimize şükretmek zorundayız. Tabi ki tespihte en olumsuz etken pahalı olmasıdır. Erkeğin takısıdır. Tespih severler amacının ne olduğunu bilir. Elinde taşıdığı tespih için ona bir anlam yükler. Bunu dışındakiler sadece elinde bir tespih olsun isterler. Mesela bazı müşterilerim bazı noktalara odaklanmayı tespihi elinde taşıyarak sağladıklarını söyler. Çok farklı bir psikolojik etkisi vardır insan üzerinde. Bazı müşterilerim ise bir günde sekiz saat elinde tespih taşıdığını ve tüm sorunlarını bu tespihe döktüklerini söyler. Tespihe yüklenen anlam herkeste çok farklıdır. Kehribarın ana malzemesi yurt dışından gelir bu nedenle kur bazlı olur. Yani dolar endekslidir. Türkiye’de reçine vardır ama içinde olan özel formüller Almanya’dan gelir. Satış olarak biz fiyatlarımızı aynı tuttuk. Toptan satış yaptığımız için sabit tuttuk fiyatlarımızı.”