Kök hücre bağışı ile lösemi hastalarına umut olan Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi’nde çalışan gazeteci Turan Dal, “Sadece biraz zamanınızdan kısıp, sesini hiç duymadığınız, yüzünü hiç görmediğiniz bir insana kök hücre bağışıyla yaşam olabiliyorsunuz. Hiçbir dilde tercümesi yok bu mutluluğun” dedi.
Haber- Erol KamalakMersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi’nde gazeteci olarak çalışan Dal, yaptığı kök hücre bağışıyla ilgili gazetemize konuştu. Dal, kendisine gelen bir telefonda ‘Kök hücra bağışçısı olur musun’ diye sorduklarını ve o an yaşadığı heyecanı anlatarak, “Bir insanın beklediği umuttum o an. Her şeyden önemlisi bağışlayacağım kök hücrenin bir insana yaşam olabilmesi umudundan dolayı kabul ettim. Kök hücre bağışı ile ilgili işlemlerin nasıl yapıldığını, nasıl bir süreç işleneceği konusunda hiçbir fikrim yoktu. Yine de konu hakkındaki bilgisizliğim tamamen benim eksikliğimdi. Bugün bakıyorum da o kadar basit bir işlemle bir insana can olabilme gibi büyük ve anlamlı bir iş için neden bu kadar geciktim diye kendime kızdım. Benim ailemde bu duruma hassas yaklaştı. Çünkü karşı tarafta umut bekleyen bir hasta var. Kök hücre arayan kişinin tek umudu sensin. Benim ailem bu süreçte hep yanımda olmak istediler. Hatta refakat etmek istediler ama istemedim. Yalnız başıma gittim. Bir kez donör olduktan sonra sürecin basitliğini yaşıyorsunuz. Asıl anlatılması gereken husus da budur. Çünkü toplumun bir kısmı kök hücre bağışı hakkında bilgi sahibi değildir. Bir o kadar insan da yanlış bilgiye sahiptir. Aman aman ağrılar, ameliyathane ortamları, işlemden sonra zararlar gibi bilgilerin çoğu yanlıştır” diye konuştu.
HİÇBİR DİLDE TERCÜMESİ YOK BU MUTLULUĞUN
Kök hücre bağışının ne olduğunu, sürecin ne kadar basit ilerlediğini ve bu konuda fikirleri olsa koşarak gidip umut olmaya çalışacak binlerce insan olduğuna değinen Dal, “Dileğim, başta çevremdeki insanların ve duyarlılık sahibi tüm insanların vakit kaybetmeden bu bağışçı ağına katılmasıdır. Çünkü biliyorum ki dünyanın dayanışma ile sevgi ile güzelleşeceği inancında olan milyonlarla aynı nefesi aldığımız bir ülkedeyiz. Sadece biraz zamanınızdan kısıp, sesini hiç duymadığınız, yüzünü hiç görmediğiniz bir insana kök hücre bağışıyla yaşam olabiliyorsunuz. Hiçbir dilde tercümesi yok bu mutluluğun. Tek yapmanız gereken kök hücre bağışçısı olmak. Haydi dostlar, candan cana. Dünya paylaşımla güzelleşecek” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIĞI YERİNDE OLAN HERKESİ BAĞIŞÇI OLMAYA DAVET EDİYORUM”
Gazeteci Dal, Sağlık Bakanlığı’nın bağışçıların tüm masraflarını karşıladığını belirterek, “Çok anlamlı bir amaç uğruna verilen bu çabada Adana’da sahada görevli iki arkadaşımız Cem Tekerek ve Başaran Cömertler’e de çok teşekkür ediyorum. Onlarca insanın sağlığına kavuşması için gösterdikleri özveri ve çabayı kutluyorum. 5 günlük süreçte tüm bağışçılarla en iyi şekilde ilgileniyorlar. Tüm işlemler, 5 gün gibi kısa bir sürede gerçekleşiyor. 4 gün boyunca sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez iğne yaptırıyorsunuz. Bu iğnelerin yapılmasının nedeni kemiklerdeki kök hücrenin kana karışmasını sağlamak. İğne sürecinde kişiden kişiye değişebilen, vücut direncine bağlı olarak ağrılar yaşanabiliyor. Ama bu ağrılar çok ciddi seviyelerde değil. Hele ki bir insana umut olabilme düşüncesi bu ağrıları göz ardı ettiriyor. İğnelerin tamamlanmasının ardından son işlem olarak kök hücre toplama işlemine geçiliyor. Aferez yöntemi ile yapılıyor bu işlem. 4 saat kadar bir süre ile kök hücreler kandan ayıklanıyor. İşlemin hemen ardından hastaneden taburcu ediliyorsunuz. Bu süreci yaşayan biri olarak sağlığı yerinde olan herkesi bağışçı olmaya davet ediyorum. Sonuç olarak bir insana can olabilmenin verdiği mutluluk, hiçbir kelime ile telaffuz edilemeyecek büyüklükte. Bu mutluluğu herkes yaşayabilir ve tek yapılması gereken çok kısa bir süreliğine zamandan feragat etmek” diye konuşmasını tamamladı.
