Ankara’da 2017 yılında beynine pıhtı atması sonucu görme yetisini yüzde 95 oranında kaybeden Tuğçe Özdemir Yüce (26), 2021 yılında judoya ve futbola başladı. Eylül ayında Yenimahalle Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü bünyesinde oluşturulan kadın futbol takımının parçası olan Tuğçe, kendisi gibi görme engelli olan ve aynı kulüpte futbol oynayan Gökhan Sait Yüce (37) ile tanışıp, 5 ay önce evlendi. Görme engelli çift zaman zaman birlikte antrenman yapıp, birbirlerine destek oluyor.
Tuğçe Özdemir Yüce, 2017 yılında muhasebecilik yaparken bilgisayarda yazıları bulanık gördüğünü fark edip, hastaneye başvurdu.
Yapılan tetkiklerin ardından Yüce'nin hastalığının nörolojik olduğu, beynine pıhtı atması sonucunda yüksek basınçla göz sinirlerinin inceldiği ve bu nedenle bulanık görmenin ortaya çıktığı belirlendi. Kısa sürede yüzde 95 oranında görme yetisini kaybeden Tuğçe Özdemir Yüce'ye bu hastalığın geri dönüşünün olmadığını söylendi. Hayatı bir anda değişen Yüce, arkadaşlarının ve ailesinin desteğiyle 2021 yılında önce judoya ardından da futbola başladı. Judoda kısa süre içerisinde milli takım forması giyen Tuğçe Özdemir Yüce, gittiği kamplarda, 15 yaşındayken 'tavukkarası' (gece körlüğü) rahatsızlığı geçirip yüzde 95 oranında görme yetisini kaybeden judocu Gökhan Sait Yüce ile tanıştı. Bir süre sonra birbirlerine aşık olan çift, judonun ardından beraber futbol oynamaya başladı. Eylül ayında Yenimahalle Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü bünyesinde oluşturulan kadın futbol takımının parçası olan Yüce, aynı kulüpte futbol oynayan Gökhan Sait Yüce ile 5 ay önce evlendi. Görme engelli çift zaman zaman birlikte antrenman yapıp, birbirlerine destek oluyor.
'SPORA BAŞLADIKTAN SONRA 65 KİLOYA DÜŞTÜM'
Tuğçe Özdemir Yüce, hastalandıktan sonra 3,5 ay içinde görme yetisini yüzde 95 oranında kaybettiğini belirterek, "Bunu fark ettiğimde ablamın kolundan çıkmamaya ve bir yerlere tek başıma gitmemeye başladım. Önceleri baston kullanmıyordum. Yere düştüğüm oluyordu. 'Herkes bana bakıyor, baston kullanmamalıyım' diyordum. Ama birkaç olay yaşadıktan sonra gerçekten baston elime yapıştı. Bunu kullanmam gerektiğini anladım. Zorlukları oluyor, alay eden de oluyor. Psikolojik olarak tedavi görmedim, yardım almadım ama ailemin desteğiyle spor camiasına girdim. Sonra hocalarımın desteğiyle bunu aştığımı düşünüyorum. Sporu da açıkçası sevmiyordum. Yani koşmak, yürümek, nefes nefese kalmak bana göre değildi. 90 kiloyla başladım bu spora, sonra 65'e düştüm" dedi.
'FUTBOL SAYESİNDE EVLENME TEKLİFİ ALDIM'
Eşiyle de bu süreçte tanıştığını anlatan Yüce, "Gökhan ile aynı süreçte judo milli takımına seçildiğimiz ve Ankara sporcusu olduğumuz için otobüse, uçağa birlikte binip tüm kamplara beraber gittik. Birbirimizden pek haz almıyorduk hatta çok sevmiyorduk o süreçte. Ama bir şeyler paylaştıkça konuşmalar sıklaştı. Beni görme engelliler futboluna davet etti. Beni daha çok bu camiaya katmak istiyordu. Çünkü o da fark etmişti; ben görenden geldiğim için ürkektim. Beni bir gün maça davet etti. Ben başarılar dilemek için sahaya girdiğimde kocaman bir pankartla karşılaştım. Arkadaşlarıyla hazırlamışlar; 'Benimle evlenir misin Tuğçe' yazılı bir pankart. Şok oldum, çok duygusal bir andı. Judo sayesinde tanıştık, futbol sayesinde evlenme teklifi aldım. İki spor branşı sayesinde eşimi buldum. Futbol dışarıdan bakıldığında çok erkeksi geliyor aslında. Sonra yavaş yavaş antrenmanlara başladım, bu süreçte eşimle beraber çalıştık. Ben futbolla kulağımı kullanmam gerektiğini öğrendim" diye konuştu.
'GÖRME ENGELLİLER BASTONLARINI ELLERİNDEN BIRAKMASIN'
Takım arkadaşlarıyla beraber olimpiyat görmek istediklerini söyleyen Tuğçe Özdemir Yüce, "Kadın futbol takımı olarak yeni paralimpik olduğumuz için şansımız olimpiyatlarda yüksek diye düşünüyorum. Altın madalyayı Türkiye'ye getirip İstiklal Marşımızı okutmak çok isteriz. Görme engelli arkadaşlarıma tavsiyem; az da görse, çok da görse, hiç görmese de kesinlikle bastonu ellerinden bırakmasınlar. Benim görme engelli olduğum dışardan belli olmuyor mesela. Ancak baston kullanmazsak trafikte biz suçlu oluyoruz. Bastonumuzu savura savura, sallaya sallaya güzel güzel gezebiliriz. Bir de görme engelliler için baston yolu çok yok. Özellikle başkent Ankara'da yaşadığımız halde. Eşim, iş yerine baston yolu olmadığı için 15 dakika fazla yürüyerek uzun yoldan gidiyor. Bunlar bizi zorluyor. Biz dilekçe yazıyoruz. Bunun peşine biz düşüyoruz. Arabalar kaldırımın üstüne park ediyor. Yaya geçemezken görme engelli nasıl geçsin oradan? Bu yüzden biz bu konularda sıkıntı yaşıyoruz. Toplumumuz buna duyarlı olursa, bizi gördüklerinde itip kalkmak yerine biraz daha saygı çerçevesi içerisinde bize davranırlarsa daha güzel olur" ifadelerini kullandı.
'ALLAH TÜM GÖRME ENGELLİLERE BÖYLE BİR EVLİLİK YAŞATSIN'
Gökhan Sait Yüce ise görme yetisini kaybettikten sonra psikolojik olarak çok zorlandığını belirterek, "2015 yılında EKPSS’ye girdim. Allah nasip etti 2015 yılında memur olarak atandım. Bu süreçten sonra benim hayatım bir şekilde düzelmeye başladı. Sporla tanıştım, futbolla tanıştım, B1 görme engelli futbolunu yapmaya başladım. Futbolu çok sevdiğim için bunu yapmak istiyordum. Spor çevrem o süreçte beni judoya da teşvik etti. İki sporun da görme engelliler için çok önemli bir spor olduğunu düşünüyorum. Çünkü bağımsız hareketleri çok geliştiriyor. Kulağınızı, hareketlerinizi geliştiriyor. Baston kullanımı keza öyle daha da gelişiyor. Çevrenizdeki cisimlere yaklaştığınız zaman hareketleriniz daha da güçleniyor, yön duygusu daha kuvvetleniyor. Görme engellilerin spor yapmasını tavsiye ediyorum ben. Eşimle de bu şekilde tanıştık. Kamplarda ilişkimiz pekişerek bir seviyeye ulaştı. Daha sonra evlilik kararı aldık. 7 metrelik kocaman bir pankart yaptırdım. Kendisini çok sevdiğimi söyleyerek evlilik teklifini yaptım. O da kabul etti. Allah tüm görme engellilere böyle bir evlilik, böyle bir mutluluk yaşatsın diyorum" dedi.