Mersin Çevre Platformu’nun çevre bilincini artırmak ve sürdürülebilir çözümler üretmek amacıyla organize ettiği Çevre Sempozyumu başladı.
Mersin Çevre Platformu’nun Mersin Büyükşehir Belediyesi desteğiyle düzenlediği Çevre Sempozyumu Mersin Mimarlar Odası konferans salonunda başladı.
Sempozyomun açılışında konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış, küresel bir toplu yok oluşun, ekolojik yıkımın önüne geçmek için belki de çok fazla zaman kalmadığını belirterek, “Sınırsız büyüme doğal kaynakların sınırına dayanmaktadır. Doğanın tahribatına izin veren, onaylayan, talan ve yağmayı sürdüren veya tercih eden siyasal sistemler ve onların ekonomi politikaları ile ormanlar yaban hayat yok edilmekte, sanayi ile hava, nehir, göl ve denizler kirlenmekte, bilinçsiz ve denetimsiz tarım uygulamaları ile gıda güvenliği tehlikeye girmektedir” dedi.
Çalış, dünya genelinde ölümlerin ve hastalıkların yüzde 10’unun çevre kirliliğinin yarattığı fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerden kaynaklandığını kaydederek, 5 yaşın altındaki her 4 çocuktan birinin bu nedenle öldüğünü vurguladı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Dr. Bülent Halisdemir ise çevre sorunlarının küresel bir boyutu olduğunu vurgulayarak , “Mersin, Akdeniz ikliminin zengin biyolojik çeşitliliği ve coğrafi güzellikleri ile ön plana çıkan bir şehirdir. Ancak, iklim değişikliğinin etkilerini doğrudan ve yoğun bir şekilde hisseden bir bölge olarak da dikkat çekmektedir. Küresel ısınmaya bağlı artan sıcaklıklar, düzensiz yağış rejimleri, kuraklık ve deniz seviyesindeki yükselme gibi sorunlar, kentimizin hem doğal ekosistemini hem de insan yaşamını tehdit etmektedir” şeklinde konuştu.
“Mersin, biyolojik çeşitliliği, verimli tarım arazileri ve deniz ekosistemiyle çevresel açıdan hassas ve korunması gereken bir bölgedir” diyen Halisdemir, “İklim değişikliği, kirlilik ve kaynakların yanlış kullanımı, bölgenin doğal dengesini tehdit etmektedir. Bu farkındalıkla hareket ederek, bilimsel temellere dayalı çevre politikaları geliştirmekte ve uygulamaktayız” ifadelerini kullandı.
Çevre sorunları, yerel düzeyde başlasa da küresel bir boyut taşıdığına dikkat çeken Halisdemir, “Bu nedenle, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve vatandaşlarımızla ortak projeler yürütüyoruz. Bilimsel çalışmalar ve yenilikçi teknolojilerden faydalanarak daha çevre dostu bir Mersin inşa etmeyi hedefliyoruz. Sonuç olarak, doğa bize bir miras değil, bir emanettir. Hepimizin bu emaneti koruma sorumluluğu vardır. Bugünkü sempozyumun önemli bir zemin oluşturacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından 2 gün sürecek sempozyum başladı.
Mersin Çevre Platformu’nun Mersin Büyükşehir Belediyesi desteğiyle düzenlediği Çevre Sempozyumu Mersin Mimarlar Odası konferans salonunda başladı. Sempozyomun açılışında konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış, küresel bir toplu yok oluşun, ekolojik yıkımın önüne geçmek için belki de çok fazla zaman kalmadığını belirterek, “Sınırsız büyüme doğal kaynakların sınırına dayanmaktadır. Doğanın tahribatına izin veren, onaylayan, talan ve yağmayı sürdüren veya tercih eden siyasal sistemler ve onların ekonomi politikaları ile ormanlar yaban hayat yok edilmekte, sanayi ile hava, nehir, göl ve denizler kirlenmekte, bilinçsiz ve denetimsiz tarım uygulamaları ile gıda güvenliği tehlikeye girmektedir” dedi.
Çalış, dünya genelinde ölümlerin ve hastalıkların yüzde 10’unun çevre kirliliğinin yarattığı fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerden kaynaklandığını kaydederek, 5 yaşın altındaki her 4 çocuktan birinin bu nedenle öldüğünü vurguladı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Dr. Bülent Halisdemir ise çevre sorunlarının küresel bir boyutu olduğunu vurgulayarak , “Mersin, Akdeniz ikliminin zengin biyolojik çeşitliliği ve coğrafi güzellikleri ile ön plana çıkan bir şehirdir. Ancak, iklim değişikliğinin etkilerini doğrudan ve yoğun bir şekilde hisseden bir bölge olarak da dikkat çekmektedir. Küresel ısınmaya bağlı artan sıcaklıklar, düzensiz yağış rejimleri, kuraklık ve deniz seviyesindeki yükselme gibi sorunlar, kentimizin hem doğal ekosistemini hem de insan yaşamını tehdit etmektedir” şeklinde konuştu.
“Mersin, biyolojik çeşitliliği, verimli tarım arazileri ve deniz ekosistemiyle çevresel açıdan hassas ve korunması gereken bir bölgedir” diyen Halisdemir, “İklim değişikliği, kirlilik ve kaynakların yanlış kullanımı, bölgenin doğal dengesini tehdit etmektedir. Bu farkındalıkla hareket ederek, bilimsel temellere dayalı çevre politikaları geliştirmekte ve uygulamaktayız” ifadelerini kullandı.
Çevre sorunları, yerel düzeyde başlasa da küresel bir boyut taşıdığına dikkat çeken Halisdemir, “Bu nedenle, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve vatandaşlarımızla ortak projeler yürütüyoruz. Bilimsel çalışmalar ve yenilikçi teknolojilerden faydalanarak daha çevre dostu bir Mersin inşa etmeyi hedefliyoruz. Sonuç olarak, doğa bize bir miras değil, bir emanettir. Hepimizin bu emaneti koruma sorumluluğu vardır. Bugünkü sempozyumun önemli bir zemin oluşturacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından 2 gün sürecek sempozyum başladı.