Acun Medya tarafından Meksika’daki bir televizyon kanalı için çekilen
Amasra ilçesinde 2 gün süren parkur kurulumunun tamamlanmasının ardından çekimlerine başlanan projede yaklaşık 250 kişilik kadro görev alıyor. Meksikalı yarışmacılar ise parkur ve engelleri aşmak kadar, Türkiye’ye alışmakta da zorluk yaşadı.
Meksika’da bir televizyon kanalında yayınlanacak olan ve Meksika’nın Survivoru olarak ifade edilen "La İsla" yarışmasının çekimleri, Amasra ilçesine bağlı Göbü köyündeki Siyah İnci Plajı’nda 2 gün süren platform ve parkur tamamlanmasının ardından başladı. Sabah saatlerinde Amasra ilçe merkezinde başlayan çekimler, öğleden sonra ise Siyah İnci Sahili’nde kurulan parkurda devam etti. Kurulan parkur, çekimler öncesinde yöre halkı ve turistlerin ilgisini gördü. Bazı vatandaşlar parkuru gezerek, cep telefonları ile fotoğraf çekildi. Ekipler ise sahilde kurulu parkur ve kameralarda son kontrollerini yaparak, yarışma ve çekim için hazırlıklarını tamamladı. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) koordinasyonunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğinde Acun Medya tarafından çekimleri yürütülen yarışma programında görevli ekip, Zonguldak’ta yapılacak çekimlerin ardından bölgeden ayrılacak. Meksikalı izleyiciler, programı izlerken Bartın’ın Amasra ilçesindeki eşsiz doğayı ve denizi de görme fırsatı bulacak.
Bu sezonun ilk 3 bölümü Yunanistan’da çekilen yarışma programı ve içeriği hakkında bilgi veren Acun Medya Prodüksiyon ve Koordinasyon Sorumlusu Sena Toksöz, "Programımız Meksika’da yayınlanacak. 2. sezonun 6. ve 7. bölümlerini çekiyoruz. Başlangıçtaki ilk 3 hafta Yunanistan’da çekimlerimiz oldu. Diğer 3 hafta da Türkiye’de birkaç şehir gezdik. Normalde iki takımlı yarışmalar izlemeye alışkınız ama yarışmamız üç takımlı bir program. Yarışmadaki amaç üç takım içerisinden her hafta en iyisini bulabilmek. Bu oyunda 3 puanı kazanan iyi bir kampa giderek, akşamını orada geçirebilecek. Şartları çok daha rahat olacak. İkinci kazanan orta bir kampta bulunacak. En kötü olan da sokakta yatacak diyebilirim. Şartları diğerlerine göre çok daha zorlu olacak. Burada yarışmacılara acı çektirmeye değil de, gerçekten performanslarına bakmaya çalışıyoruz. İnsanların becerilerine bakmaya çalışıyoruz. Parkurlarımız sadece güç ve denge ağırlıklı değil. Her şeyden bir nebze de olsa bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Çünkü gerçekten insanların potansiyelini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz" dedi.
Türkiye’yi şehir şehir gezecekler
Her bölümü farklı şehirde çekmek istediklerini kaydeden Toksöz, "Bir önceki sezonumuzda da Türkiye’de birçok şehri gezdik. Bu sezonda şehirleri gezmeye devam ediyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye’yi şehir şehir gezebilmek. Türkiye’nin reklamını, tanıtımını yapabilmek. Bu projeyi normalde sabit bir yerde yapabilirdik ama Türkiye’nin bilinen ve bilinmeyen köşelerini de insanlara göstermeyi tercih ettik. Hemen her hafta yer değiştirmek tabii ki çok zor oluyor. Ama bir o kadar da keyifli oluyor. Çünkü hem buraları biz görüyoruz hem de Meksikalı yarışmacılarımıza buraları tanıtarak, farklı bir tecrübe kazanmalarını sağlıyoruz. Çekimlerimiz başka şehirlerde de olacak" ifadelerini kullandı.
250 kişilik dev kadro
İlk sezonu başarı ile tamamlayan ve yeni sezonun ise 6. ve 7. bölümleri çekilen yarışma programında yapımcı, yönetmen gibi teknik ekibin yanı sıra öncü, keşif, kurulum, çekim ve toplayıcı ekipler ve yarışmacılarla birlikte toplamda 250 kişilik dev kadro görev alıyor. Sena Toksöz, projede görev alanların sayısı konusunda ise, "Rahatlıkla 200 kişi çalışıyoruz diyebilirim bu proje için. Bir öncü ekibimiz var, keşif ekibimiz var, kurulum ekibimiz var, çekim ekibimiz var, toplayıcı ekibimiz var. Yarışmacılarla birlikte 200-250 kişi projemizde görev alıyor" şeklinde konuştu.
Meksikalılar, Türkiye’ye alışmakta zorlandı
Toksöz, Meksikalı yarışmacıların zorlu parkur ve engeller kadar Türkiye’ye alışmakta da zorlandığını ifade ederek, "Yarışmacılarımızın kültürleri bizimkinden çok farklı. Biz yıllardır Meksika kanalları ile çalıştığımız için biz onlara adapte olduk. Onların buraya adapte olması biraz daha zordu. İlk haftalarda biraz zorlandılar. Şimdi yavaş yavaş bize alışmaya başladılar. Hatta bizim kelimelerimizi de kullanmaya başladılar. Bizim kültürümüze açık ve sıcak davranıyorlar. Bu programda en önemli şey ise adaptasyon. Ne kadar hızlı adapte olabilirsen o kadar başarılı olabilirsin. Yarışmacıların atlatması gereken bir zorluk da buydu" diye konuştu.