Mersin Şehir Hastanesi, Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doktor Ali Demirhan, polen mevsiminde olduğumuzu belirterek, özellikle alerjik rahatsızlığı olanları uyardı.
Uzman Doktor Ali Demirhan, Mersin’de mevsimsel değişikliklerden kaynaklı polen yoğunluğunun daha da arttığına dikkat çekti.
Polen, günlük yaşamı etkiliyor
Ali Demirhan, ülkemizde alerjik hastalık oranının yüzde 25-30 civarından olduğunu söyleyerek, polenlerin, çiçekli bitkilerin çoğalmasına aracılık eden çiçek tozları olduğunu belirtti.
Polen taneleri gözle görülemeyecek kadar küçük olduğunu ifade eden Demirhan, ‘’ Bir polen tozunda binlerce polen tanesi bulunabilir ve rüzgar ile çok uzak yerlere kolayca taşınabilirler. Polen büyüklükleri, duyarlı kişilerde oluşacak şikayetlerin önemli bir belirleyicisidir. Buna göre büyük polenler üst solunum yolları, saman ve göz nezlesine neden olurken, küçük polenler solunum yollarında akciğerler taşınarak astım bulgularının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Polen alerjisi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir toplum sağlığı sorunudur ve polenlerin neden olduğu alerjik hastalıklar giderek daha fazla görülmektedir. Ülkemizde yaşayan vatandaşların ortalama %25-30’luk bir kesiminde alerjik hastalıkların var olduğu bilinmektedir. Polen alerjisi olan kişilerde duyarlı olduğu polenle karşılaşma ya da sonrasında polenlerin vücudumuzda girdiği organa göre şikayetler ortaya çıkabilir. Bunların şiddeti bazı kişilerde günlük yaşamı ciddi anlamda sekteye uğratabilir” şeklinde konuştu.
Polen takvimi önemli
Uzman Doktor, Mersin Üniversitesi'nde çalıştığı dönemde bir polen haritası hazırladıklarını belirterek, sıcaklığın ve iklim değişikliğinin polenlerin ve alerjilerin artmasında önemli bir etken olduğuna dikkat çekti. Demirhan “Tıp Fakültesi Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Kliniği’ndeyken Mersin için önemli polen tipleri ve bunların atmosferde en yoğun olduğu mevsimleri içeren bir polen takvimi hazırladık. Bu polen takvimine göre çayır-çimen ve tahıl polenleri Mart-Ağustos ayları arasında, ağaç polenleri neredeyse tüm yıl boyu ama özellikle Şubat- mayıs ayları arasında görülüyor. Yabani ot polenleri ise Mart-Ekim ayları arasında şehir atmosferinde yoğun olarak bulunuyor. Dikkati çeken bir diğer nokta ise İç Anadolu şehirleriyle kıyaslandığında polen mevsimlerinin ilimizde daha uzun olması ve yılın önemli kısmına yayıldığını tespit ettik. Bir bölgede veya şehirde polen takviminin bilinmesi sağlık açısından çok önemli faydalar sağlar. Örneğin polen alerjisi olan hastalar duyarlı olduğu polen veya polenlerin arttığı aylarda korunma ve kaçınma önlemleri uygulayarak, gerekli olduğu durumlarda koruyucu ilaç başlayarak veya ilaç desteği artırılarak ve aşı için uygun bazı seçilmiş kişilerde mevsim öncesi alerji aşısı uygulaması yoluyla bu dönemlerin daha sağlıklı ve hayat kalitesi yüksek şekilde geçirmeleri mümkün olabilecek” açıklamasını yaptı.
“Polen mevsimleri uzuyor”
Sıcaklığın ve iklim değişikliğinin polenlerin ve alerjilerin artmasında önemli bir etken olduğunu belirten uzman Doktor, ‘’Genel olarak, büyük iklim ve bitki örtüsü değişikleri olmadığı sürece her bir bölge için polen mevsimleri yıllar içinde benzer seyretmekle birlikte son yıllarda tüm dünyadaki küresel iklim değişiklikleri polen mevsimlerinde uzamaya neden olmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Polenlerin görülme saati
Poelnlerin sabah saatlerinde çokça yaygın olduğunu, yağmur yağdıktan sonraki ilk birkaç saat ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu büyük oranda azalmakta olduğunu belirten Demirhan, “Polenler yoğun olarak Mart ve Mayıs aylarında görülmektedir. Mart'tan ise Ağustos'a kadar devam etmektedir” dedi.
Alerjinin belirtileri
Polenlerin atmosferde yüksek düzeye çıktığı dönemlerde, hastalarda ortaya çıkan şikâyetlerden bahseden Demirhan, belirtileri şöyle sıraladı:
‘’Burunda alerjik rinit belirtileri, kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, hapşırık görülebilir. Gözlerde alerjik konjunktivit belirtileri; kaşıntı, sulanma, kızarıklık, şişlik görülebilir. Astımlı hastalarda öksürük, hışıltı, nefes darlığı gibi bulgular ortaya çıkabilir veya astım krizi başlayabilir. Nadiren ciltte kaşıntı, kurdeşen (ürtiker) görülebilir. Bunlara bağlı olarak geceleri hapşırık kaşıntı olabileceğinden uykusuzluk, halsizlik ve yorgunluk olabilir. Çocuklarda okul başarısında azalma, erişkinlerde iş kaybı oluşabilir. Okulda çocuklarda hapşırık, kaşıntı gibi şikayetler olduğunda alay konusu yapılarak akran zorbalığına maruz kalabilirler”
‘’Kendinizi polenlerden koruyun’’
Demirhan, polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde dışarı çıkılmaması gerektiğine dikkat çekerek ‘’Özellikle sabah ve öğle saatlerinde ve kuru ve rüzgarlı havalarda zorunlu değilse dışarı çıkmayın. Açık hava aktivitelerinde bulunmayın veya en aza indirin. Kendinizi polenlerden koruyun. Şapka (siperli) takın. Gözlük kullanın. Uzun kollu ve bacaklı giysiler giyinin. Eve girince bu giysileri değişin. Vücut temizliğinize dikkat edin’’ tavsiyesinde bulundu.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Polen tedavisinde en önemli tedavi şeklinin koruyucu tedbirler olduğunu söyleyen Demirhan, “Alerjiden korunma yolu. İkinci yolu ise ilaç desteğidir. Veya kullanılan ilaçların dozunu arttırmak. Bazı seçilmiş vakalarda veya polen öncesinde de aşı tedavisi uygulayarak bu hastaların yaşam kalitesini daha uygun ve sağlıklı geçirmesini sağlayabiliyoruz. Bu açıdan Polen haritasının olduğu bölgeler bu açıdan çok önemli. Haritayla beraber hastalarımız için de bizim için de çok daha sağlıklı ve yaşamını daha yaşanılabilir bir duruma getirebiliyoruz” şeklinde konuştu.
