Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde Türk bilim insanı ve yüksek jeofizik mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan tarafından “Deprem Neden Yıkıyor?” konulu konferans gerçekleştirildi.
Konferansta Prof. Dr. Ercan, büyük deprem olan bölgelerde aynı büyüklükte depremlerin olabileceğini vurgulayarak, 2035 ile 2045 yılları arasında Erzincan’da büyük bir deprem olabileceğini ifade etti.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 59. Havan ve Topçu Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mahmut Büyükcingi, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Öztürk, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Halil Odabaş, Rektör Prof. Dr. Akın Levent, Vali Yardımcıları Yusuf İzci, Ömer Özbay, Mehmet Emre Canpolat, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt, kent protokolü, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Genel Sekreter Doç. Dr. M. Cihat Özgenel, EBYÜ Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden, siyasi parti temsilcileri, kamu ve kuruluş müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Deprem Neden Yıkıyor?” konulu konferansta Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Türkiye’de yıkıcı depremlerin sebeplerine değinerek, Erzincan’da yaşanan depremler üzerine konuştu. Deprem denilince akla ilk olarak Erzincan depremlerinin geldiğine dikkat çeken Ercan, bu bölgede geçmişte yaşanan depremlerin yıkıcı etkilerine değindi. Fırat (Karasu) akarsuyu dolgusu üzerindeki yer yapıları hakkında bilgi veren Ercan, yapı yıkımlarına neden olan etkenlerin yerden gelen sorunlar, yapı gereçlerin kötülüğü ve yapılardaki kurulum yanılgıları olduğunu söyledi. Yapıların deprem davranışı aşamalarına da değinen Ercan, Erzincan’da deprem öncesi ve sonrası yapılan yapılar hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Ercan, 2035 ile 2045 yılları arasında Erzincan’da büyük bir deprem olabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“1939 Erzincan depremi Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi biliyorsunuz. Deprem denildiğinde Türkiye’de, özellikle biz bilim adamları arasında hemen aklımıza Erzincan gelir. Türkiye bir deprem ülkesi değil. Türkiye’nin deprem ülkesi olması için 8’in üzerinde depremlerin olması gerekiyor. Türkiye’nin 17. yüzyılda ki bir depremi dışında 8’den büyük hiçbir depremi yoktur. Dolayısıyla Türkiye, Japonya ve Filipinler gibi birinci derece bir deprem ülkesi değildir ama Türkiye’de olan yıkımlar nedeniyle dünyada ilk beşe giriyor. Peki bunun nedeni ne? Bunları inceleyeceğiz. Erzincan’daki deprem gece olmuştu ve kış günüydü. Hava eksi 30 dereceydi. Bu havada insanlar donarak ölür. Evlerde sobalar yandığı için yanarak da öldüler. Öte yandan, bir yerde bir deprem olmuş ise gelecekte o yerde aynı büyüklükte bir deprem olacaktır. Diğer bir değimle Erzincan 7.9’u 1939’da gördü ise, Erzincan gelecekte 7.9 büyüklüğünde depremi görecektir. Dolayısıyla bizim Erzincan’da yapılaşma olayımızı sanki 8 büyüklüğünde bir deprem gelecekmiş gibi hazırlamamız gerekiyor. O gün Erzincan küçüktü, şuan daha büyük. Erzincan’da önlem almak için, yarın çok geç olur. Erzincan’da eğer yıkıcı bir deprem erken beklenirse, 2035 ile 2045 yılları arasında bir deprem beklerim. Uzun beklenti içinde ise 2300 yılları civarında deprem olabilir ama 2035 ile 2045 yılları arası daha uygun gözüküyor. Bu arada daha erken deprem olabilir mi? Olabilir. Çünkü, Erzincan’daki davranış niteliği öyle”