Haber Merkezi
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, eşi Yıldız Pehlivan ile birlikte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 40. yılı münasebetiyle düzenlenen resepsiyona katıldı.
Vali Pehlivan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Mersin Başkonsolosluğu’nun düzenlediği resepsiyonda bir konuşma yaptı.
Vali Pehlivan konuşmasında, “Bu akşam Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40. kuruluş yıldönümünü hep birlikte kutluyoruz. Bugünün, başta Kıbrıs'ta bulunan soydaşlarımız olmak üzere tüm Türk dünyasına kutlu olması,hayırlara vesile olması temennisiyle nice kırk yıllar, nice nice yüz yıllar diliyorum.
29 Ekim günü Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılını hep birlikte gururla ve mutlulukla kutladık. Başta, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere milli mücadele kahramanlarımızı, aziz Şehitlerimizi, Gazilerimizi, ecdadımızı saygıyla, minnetle yad ettik,yad ediyoruz. Bugün de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 40. yıl dönümünü kutluyoruz. KKTC 1983 yılında kuruldu. Öncesinde, 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nda her kademede mücadele eden ecdadımızı, aziz Şehitlerimizi, Mücahitlerimizi ve Gazilerimizi saygıyla rahmetle yad ediyoruz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1983 yılında tüm dünyaya ilan edildi. Bunun arkasında çok uzun yıllara dayalı bir mücadele vardı. Kıbrıs'ta Türk varlığı bugüne has veya o günlere has bir konu değildir. Yüzyıllardan beri Kıbrıs'ta Türkler vardı. Ama Anadolu'da yaptıkları gibi orada da şer güçler soydaşlarımıza huzur vermedi. Özellikle geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren orada bulunan soydaşlarımıza insanlık dışı bir yaklaşım sergilendi. Nihayet 1974 yılında garantör ülke konumunda olan Türkiye Cumhuriyeti, müdahale etmek durumunda kaldı.
Aslında devletimizin oraya müdahalesi her iki toplumun da lehineydi. Tek taraflı bir yaklaşım değildi.
Bizim müdahalemiz sadece oradaki Türkler'e değil, adanın bütününe huzur, esenlik ve demokrasi gelmesinin yolunu açtı. Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra oradaki devletin varlığının tanınması konusunda özellikle Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, dünya üzerindeki devletlerden oluşan her platformda bu konunun altını çizdi, vurguladı,mücadele etti.
Süreç içinde çeşitli çözüm önerileri ileri sürüldü. Bu çözüm önerilerinde de yine olumlu yaklaşan taraf bizim tarafımızdı. Ama karşı tarafın yaptığı öneriler ucu açık, hedefi olmayan, müphem nitelikte, sürdürülebilir olmayan çözümlerdi. Bunun içindir ki; özellikle Eylül 2022 tarihinde Birleşmiş Milletlerin 77. Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bütün dünyaya “Adada iki halk ve iki devlet var. Egemen eşitlik ve uluslararası düzeyde eşit statüde kabul görecek bir yapı kurulsun. Bunu da bütün dünya kabul etsin”
Ama maalesef Güvenlik Konseyi bu konuda adım atmadı. Bu adım atılmayınca da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin devletler nezdinde kabul edilmesiyle ilgili girişimler sıklaştırıldı. Bu sayede, KKTC’nin uluslararası düzeyde tanınması ve kabul edilmesi yönünde çalışmalar yürütüldü. Kasım 2022 yılında Özbekistan'ın Semerkand kentinde yapılan “Türk Devletleri Teşkilatı” zirvesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gözlemci üye olarak kabul edildi.
Aslında, “İslam İşbirliği Teşkilatı”'nda da gözlemci konumunda kabul edilmişti. Ancak orada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adıyla yer almıyordu. Ama Semerkand’daki zirvede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adıyla gözlemci üye olarak yer aldı. İnanıyoruz ki bu girişimler bir gün daha somut şekilde netice verecektir. Çünkü orada savunulan tez; Türk milletinin insan onuruna yaraşır bir şekilde, eşit, adil, kalıcı bir şekilde yaşamını sürdürmesi anlamında haklı bir tezdir.
Üstat Necip Fazıl diyor ya;” Üzülme, bu davanın sahibi haktır. Hak olan davada zafer muhakkaktır.” Kıbrıslı soydaşlarımız üzülmesinler. Davaları haktır ve bir gün zafer muhakkaktır ve o zafer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, devletler tarafından tanınmasıdır. Eninde sonunda bu olacaktır. İyilik ve adil yaklaşım kazanacaktır diye düşünüyor, inanıyor ve devletçe de milletçe de bunun her platformda savunmasını yapma gayreti içerisinde oluyoruz ve olacağız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıyan devlet Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Ankara'da büyükelçiliği; İstanbul, İzmir ve Mersin'de Başkonsolosluğu bulunmaktadır. İlimizde, Başkonsolosluğun olması bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Mersin İlimizde yaşayan Kıbrıslı soydaşlarımız var. Onlarla olan kültür bağı, inanç bağı, dil bağı gibi yüz yıllara, bin yıllara dayalı bu bağ yurdumuzun genelinde olduğu gibi İlimizde de yaşanıyor ve yaşatılıyor.
Kıbrıs mücadelesinde, Mersinli 17 Şehidimiz, 582 Gazimiz bulunmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile olan gönül köprüsü bütün ülkemizde olduğu gibi İlimizde de çok sağlam ve sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Bu vesileyle, Mersin olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü etkinliklerine ev sahipliği yapmış olmaktan da büyük bir memnuniyet ve onur duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bu duygularla; bu organizasyonu düzenleyen sayın Başkonsolosumuz ve Mersin’de bulunan Kıbrıslı soydaşlarımızın şahsında bütün Kıbrıslı soydaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı'nı içten en iyi dileklerimle kutluyorum.” ifadelerini kullandı.
Programda KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli’de bir konuşma gerçekleştirdi. Program sonunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40. yılına özel pasta kesimi gerçekleştirildi.
Programa; Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Murat Fırat, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhuriyet Başsavcısı Tolgahan Öztoprak, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, Vali Yardımcıları İbrahim Küçük ve Ahmet Çırakoğlu, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, Silifke Kaymakamı Abdullah Aslaner, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ercan Atasoy, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Oğuz Bavbek, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, kamu kurum ve kuruluşları ile STK temsilcileri, Şehit Aileleri, Gaziler ve çok sayıda davetli katıldı.