Son birkaç yıl içerisinde fiyatı en çok artan temel gıdaların başında olan kırımızı et, beyaz et ve süt ürünlerindeki fiyat artışları dur durak bilmiyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi’nde bir araya gelerek sektörde yaşanan sıkıntılara değinirken yaşanan sorunların çözümü için ise üretimin arttırılması olduğu yönünde hem fikir oldu.
Haber- Sinem Erkiz
MTSO 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Üyeleri, bir araya gelerek son zamanlarda hayvansal ürün üretimde yaşanan sıkıntılar ve sektörde yapılabilecek iyileştirmeler hakkında görüştü. Türkiye’de üretimin yeniden artırılması gerekliliğine dikkat çeken komite üyeleri bunun sağlanması için ise çözüm önerilerini sunuldu. 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Fehmi Kaya, Başkan Yardımcısı Yılmaz Atila, Meclis Üyeleri Aziz Ergüvan, Yüce Hadi Doğan, Özge Canatan ile Komite Üyeleri Ahmet Bekmezci ve Khaled Aboukharroub bir araya gelerek sektörü değerlendirdi.
Kaya “Beyaz et sektörü bitme tehdidi yaşar”
Kırmızı et, beyaz et ve balıkta artan girdi maliyetleri, pazar ve üretim sıkıntılarına değinen komite üyeleri, sektörün beklentilerini anlattı. Yaşanan sıkıntıların çözümü için ise komite üyeleri üretimin kapasitesinin artırılması yönünde fikir birliği sağladı. Komite Başkanı Fehmi Kaya, tavukçuluk sektörünü değerlendirirken, sektörde girdi maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerek şunları aktardı, “Dünyada yalnızca 5 ülke anaç tavuk üretiyor ve Türkiye bu tavukları ithal ediyor. Olası bir sıkıntı halinde anaç tavuk getirilememesi durumunda beyaz et sektörü bitme tehdidi yaşar. Bu nedenle ziraat fakültelerimizin bugünden gerekli AR-GE çalışması yapması ve Türkiye’de de anaç tavuk üretiminin başlatılması için adım atılması gerekli” dedi.
Atila, “Canlı hayvan pazarı kurulmalı”
Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı, Yılmaz Atila ise kırmızı ette yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Sektörün gelişmesi adına kentte eksikler olduğunu belirten Atila, Mersin’de bir adet canlı hayvan pazarı ve bir de et borsası kurulmasını beklediklerini söyledi. Mezbahaların sayılarının artırılması gerektiğini belirten Atila şöyle devam etti, “Kentimiz için bir canlı hayvan pazarı bulunması çok önemli. Böyle bir yatırım yalnız Mersin değil bölge için de önemli çünkü bölgemizde böyle bir pazar yok. Yerel yönetimlerden bu konuda destek bekliyoruz. Yaklaşık 20 dönüm arazi üzerine kurulacak kapsamlı bir pazar şehir ekonomisine de ciddi katkılar sağlayacaktır. Böyle bir yatırım et üretimini artıracağı gibi satışların da daha denetimli olmasını beraberinde getirecektir” ifadelerine yer verdi.
Ergüvan, “Teşvik edilmeli”
Komite Meclis Üyesi Aziz Ergüvan insanların tarım ve hayvancılıktan uzaklaştığını hatırlattı. Hayvansal ürünlerin artırılması için insanların kentten köye dönüşünün teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Ergüven, “Köye dönüp tarım ve hayvancılıkla uğraşacak kişilerin ilk etapta sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması da üretime yeniden başlanması adına özendirici olabilir. Aksi halde tek başına besi hayvanı konusunda destek verilmesi yeterli olmayacaktır. Yem fiyatlarında istikrar sağlanması da hayvancılığa teşvik eder. Toprak Mahsulleri Ofisi ya da Fiskobirlik gibi hayvansal üretimde de köylünün ürettiği ürünün fiyatını koruyacak oluşumlara gidilmeli” ifadelerini kullandı.
Canatan, balık sektörünü değerlendirdi
Komite Meclis Üyesi Özge Canatan ise balıkçılık sektörüne değerlendirdi. Balık sektörün en büyük sıkıntı olarak büyük marketlerin toptan fiyatına satış yapmasını gösteren Canatan, şöyle devam etti, “Hatta restoranların kapısına kadar servis yapıyorlar ve bu durum özellikle küçük işletmeleri bitme noktasına getiriyor. Marketlerden toptan fiyatına alım yapan restoranlar bunu fiyatlarına da yansıtmıyor. Onlar daha çok kar ederken son kullanıcı ürüne yine yüksek fiyatlarla ulaşıyor. Bu nedenle düzenleme yapılması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bekmezci, “Kooperatif kurulması gerekiyor”
Komite Üyesi Ahmet Bekmezci de üreticilerin sorunlarına dikkat çekti. Üreticinin en büyük sorunu olarak üretilen ürünün değer fiyatının altında satıldığını belirten Bekmezci, “Örneğin tüketici sütü sütçüden kilosunu ortalama 18 liradan alırken üretici bu sütü 8-9 liraya satıyor. Böyle olunca da üretici yem ya da hayvanının sağlığı için gereken ilaç gibi girdilerin maliyetini karşılamakta zorlanıyor. Bu ürünlerin değerlendirilebilmesi için kooperatif kurulması gerekiyor. Önümüzdeki süreçte sorunların çözümü için yeniden en azından bütçenin yüzde biri tarımsal üretime ayrılırsa üreticinin eli rahatlayacaktır” dedi.
