Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi tarafından yayınlanan ve Mersin ADD Şubesi’nin de destek verdiği açıklamada Köy Enstitülerine değinilerek şu ifadeler kullanıldı, “Kuruluşunun 93. yılında Köy Enstitüleri’ni günümüz koşullarında yeniden eğitim sistemimize kazandırmak olmalıdır” dedi.
Haber- Sinem Erkiz
ADD Genel Merkezi ve Mersin Şubesi’nde destek verdiği bir basın açıklaması yayınlandı. “Cumhuriyet aydınlanmasının dünya eğitim bilimine özgün katkısı; Köy Enstitüleri” başlığı ile paylaşılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı sonrasında, ülkenin çok zorlu şartlar altında olduğunun altı çizilerek, nüfusun büyük bir bölümünün köylerde yaşadığı için Köy Enstitüleri’nin kurulduğu hatırlatılarak şöyle devam edildi, “Atatürk’ün 1936’da askerliğini çavuş ve onbaşı olarak yapan gençlerle başlattığı Köy Eğitmenleri, Kursları’nın devamı olan Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940’da açıldı. Proje Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç tarafından yetkinlikle yönetildi. Ülkenin her bölgesinde 21 enstitü açıldı. “İş için, iş içinde eğitim” ilkesi uygulandı. Derslerin yarısı temel eğitim konularını içerirken diğer yarısı uygulamalı eğitimdi. Enstitüler; kendi heykellerini yontan öğrencilerin eğitildiği, bilimsel bilgi ile karanlığı aydınlatan meşalelerin yakıldığı “okul yapan okullar” olarak kurgulanmıştı” ifadeleri yer aldı.
Köy Enstitüleri’nin faaliyetleri
Köy Enstitüleri’nin yoksul köy çocuklarını bilimsel bilgilerle donattığını ve edebiyat-sanatla buluşturduğunu hatırlatarak şöyle devam etti , “Hem de köylüyü üretici yapacak tarım, hayvancılık, sağlık, demircilik, inşaatçılık, marangozluk gibi alanlarda eğitici olarak yetiştiriliyordu. Her öğrencinin yılda 25 roman okuması, bir enstrüman çalmayı öğrenmesi zorunluydu. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü kümes nöbetçisi öğrencinin çantasına baktığında, günlük azığı ekmek ve günümüzde yoksulun tadını unuttuğu peynirin yanında Sofokles’in Antigone’sini görüyordu” şeklinde belirtildi.
Neler yapılmıştı?
1946 yılına kadar Köy Enstitüleri’nde tarıma elverişli hale getirilen 15 bin dönüm tarlada üretimin yapıldığını belirterek, “750 bin fidan dikildi. Bin 200 dönüm bağ oluşturuldu. 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santrali, 16 su ve 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km yol yapıldı. Öğrenciler su kanalları inşa ederek hem uygulamalı eğitim gördükleri, hem de üretim yaptıkları çiftliklerin sulama suyunu da kendileri sağladılar” ifadeleri yer aldı.
Köy Enstitüleri’nin kapanması
Köy Enstitüleri’nin ilk olarak 1946 yılında Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığından alınmasıyla darbe aldığını belirten açıklamada, “Yerine Reşat Şemsettin Sirer’in getirilmesi ile ilk darbeyi yedi. Önce haftalık öğrenci - öğretmen değerlendirme toplantıları ve uygulamalı dersler kaldırıldı, ardından Köy Öğretmen Okullarına dönüştürüldü ve nihayet Demokrat Parti iktidarında 27 Ocak 1954’de kapatıldı” açıklaması yapıldı.
ADD, “Var gücümüzle çalışacağız”
Enstitülerin ilk günden itibaren, halkı cahil bırakarak sömürülerini sürdürmek isteyen emperyalizm işbirlikçileri tarafından; “Kız ve erkek çocukların bir arada okuması ahlaksızlıktır”, “Köy enstitülerinde verilen eğitim dinimize aykırıdır”, “Köy Enstitüleri komünist, dinsiz yetiştiren fuhuş yuvalarıdır” gibi iftiralarla karalandığını ve yok edildiğini belirten açıklamada, “ Atatürk Devrimcilerinin bugünkü en önemli görevlerinden biri, kuruluşunun 93. yılında Köy Enstitüleri’ni günümüz koşullarında yeniden Eğitim Sistemimize kazandırmak olmalıdır. Taşımalı Eğitim adlı ucube ile köy okullarını kapatıp çocuklarımızı imamlara ve Laik Cumhuriyet düşmanı tarikat şeyhlerinin iflah olmaz cehaletine tutsak eden çağ ve akıl dışı zihniyet ancak Atatürk Cumhuriyeti’nin bilim ışığı yeniden yakılarak yenilgiye uğratılabilir. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Köy Enstitüleri’nin fikir babası Büyük Atatürk’ü, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü, kurucuları Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’u, Ulusumuza armağan ettikleri elleri öpülesi öğretmenlerimizi, yazar ve aydınlarımızı minnet ve şükranla anıyor, bu özgün modelin güncellenerek yeniden hayat bulması için var gücümüzle çalışmayı görev saydığımızı aziz Milletimize saygıyla duyuruyoruz” denilerek tamamlandı.