14. Uluslararası Tarsus Yarı Maratonu’nda ’Dünden yarınlara koşuyoruz’ sloganıyla 11 bin 624 kişi koştu. Maraton’un ödül töreninde konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, "Spor, kültür ve sanat, insanların huzur ve kardeşlik içerisinde yaşamasının en büyük çimentosudur" dedi.
Haber-Vecdi Yenigül
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından Uluslararası Tarsus Yarı Maratonu'nun bu yıl 14'ncüsü düzenlendi. 21 kilometrelik Yarı Maraton ve 3 kilometrelik Halk Koşusu'nda toplam 11 bin 624 katılımcı yer aldı. 21 kilometrelik parkurun startını veren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, toplamda 447 sporcunun yarıştığını belirtti. Seçer, ardından Halk Koşu'nda vatandaşlarla birlikte 3 kilometreyi koştu.
"BURADA ÖNEMLİ OLAN BİR ARADA OLMAK"
21 kilometrelik Yarı Maraton koşusunu erkeklerde Kenyalı atletlerden Sang Benard Cheruiyot, kadınlarda ise Türk atlet Fatma Karasu birinci olarak tamamladı. Koşunun ardından düzenlenen törende dereceye girenlere ödülleri verildi. Törende konuşan Vahap Seçer, "Burada önemli olan skor elde etmek, birinci gelmek, dereceye girmekten ziyade bir arada olmak, spor yapmak. Fair-Play çerçevesinde müsabakada yer almak. Profesyonel ya da amatör sporcular için amacın bu olması lazım" dedi.
"AMACIMIZ TARSUS'A ZENGİNLİK KAZANDIRMAK"
Halk Koşu'nun özel bir anlam taşıdığını vurgulayan Seçer, "Halk Koşusu'nda asıl derin anlam taşıyan; burada halkın olması, hepimizin olması. Hepimizin o koşuda statü farkı olmadan, herhangi bir renk ayrımı olmadan bir arada, kardeşçe o mesafeyi tamamlama çabamız. Bu her şeyden çok, değerli çok önemli. Bu etkinliğin temel amacı da o. İnsanlarımız bir arada olsun. Ulusal, uluslararası konuklarımız olsun. Sporcular olsun, misafirler olsun. Kültürler gelsin. Kültürler arası transfer olsun. Burada Tarsus'a bir zenginlik kazandıralım. Zenginlik derken sadece parasal, ekonomik zenginlikten bahsetmiyoruz. Zenginlik sadece para değil. Huzur en büyük zenginliktir. Mutluluk en büyük zenginliktir. İnsanların birbirini sevmesi paha biçilmez bir değerdir. Biz bu etkinlikleri, bu bir arada olmayı onun için yapıyoruz. Sonuçta bir belediye başkanı olarak standart, her belediye başkanının yaptığı; kentimizde bir etkinlik yapalım, bir konser yapalım. Biraz da bizim taraftan bir sanatçıyı getirelim, hiç olmazsa ona biraz para kazandıralım, çıksın, biraz da ideolojik türkü, şarkı söylesin, bizim kitlelerimizi konsolide edelim, onların ruhunu okşayalım, motive edelim, biraz da coşku verelim değil. Amacımız bu değil" ifadelerine yer verdi.
"BELEDİYELERİN BU TİP ETKİNLİKLERİ YAPMASININ ZORUNLU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Etkinlikleri halkın kaynaklarıyla hayata geçirdiklerini belirten Seçer, "Bu etkinliklere harcanan kaynaklar sizlerin parası, benim değil. Hiç kimsenin değil, herkesin. Biz bunları sizlerin mutluluğu ve huzuru için yapıyoruz. Sonuçta sizlerin bir şeyler kazanması için harcıyoruz, ayırıyoruz. Nasıl yol yapıyorsak, nasıl kaldırım yapıyorsak, nasıl peyzajınızı yapıyorsak ya da diğer hizmetlerinizi yerine getiriyorsak bu da önemli. Belediyelerin bu tip organizasyonları etkinlikleri yapmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum ve bu kaynakları da makul, bilinçli bir şekilde harcaması gerektiğini düşünüyorum. Bakın ne kadar güzel bir ortam. İnsanların bir arada yaşaması için, onları bir araya getirecek, kaynaştıracak bazı birlikteliklere neden olacak organizasyonlara, etkinliklere ihtiyaç var. İşte spor, kültür, sanat. Bunlar aslında insanların bir arada olmasının, huzur ve kardeşlik içerisinde yaşamasının en büyük yapıştırıcı rolü oynayan maddesi, çimentosu. Önemsiyoruz. Tarsus'umuzu da Mersin'imizi de ülkemizi de dünya barışını ve kardeşliğini de önemsiyoruz. Bu anlayıştayız. Bizim yolumuz, çizgimiz belli. Biz bu bayrak altında, Atatürk'ün gösterdiği yolda yürüyen anlayışlara sahibiz" diye konuştu.
"KARDEŞÇE BU AL BAYRAĞIN ALTINDA YAŞAMA ZORUNLULUĞUMUZ VARDIR"
Birlik ve beraberlik vurgusuyla sözlerini sürdüren Seçer, "Ülkemizin daha da gelişmesini, bir arada birlik içerisinde yaşamasını istiyoruz. Biz, ülkemizdeki renkleri dile getirip bölücülüğün ta kendisini yapmak istemiyoruz. Bunları unutalım. Bizim kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti. Biz bir milletiz. Kökenimiz ne olursa olsun, kardeşçe bu al bayrağın altında yaşama zorunluluğumuz vardır. Biz bunun için gayret ediyoruz. Referansımız Mustafa Kemal Atatürk. Belli. Bunu gizlemiyoruz, bunu saklamıyoruz. Gerisi bizim için lafı güzaf. Bunu da siyaseten kullanmayı arzu etmiyoruz.
21. yüzyıl dünyasında rekabet etmenin yolu bilimdir, ilimdir, sanattır, kültürdür. Gerisi insanları kandırmadan öte gitmez. Bunu da söylemek istedim" dedi.
"TARSUS'LA İLGİLİ TESPİT YAPMAK ARTIK ÇOK MODASI GEÇMİŞ BİR DURUM"
Seçer, Tarsus'la ilgili yapılan tanımlamalara da değinerek; "Tarsus'un tarih kokan sokaklarında hem Maraton koşuldu hem Halk Koşusu gerçekleşti. Tarsus'la ilgili tespit yapmak artık çok modası geçmiş bir durum. Efendim 'Tarsus kadim kent, medeniyetler kenti, imparatorlukların başkenti.' Bunları anlıyorum. Zaten bunları herkes biliyor. Ama çabamız Tarsus'u bırakın Türkiye'yi; dünyaya tanıtmak. Buradaki değerlerimizin bilinmesini sağlamak. İşte bu etkinlikler ona da katkı yapıyor. İnsanlar televizyon ekranlarından izliyor. Bakın, tarihi sokaklarda koşuyoruz" diye konuştu.