Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi öncülüğünde ’1. Mersin’de Alevi Toplulukları Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştayın ardından paylaşılan sonuç bildirgesinde, ’Alevi kimliğinin anayasal olarak tanınması hem bu inanç grupları üzerindeki kısıtlayıcı ortamı dağıtacak hem de Türkiye’deki demokrasiye büyük alan açacaktır’ vurgusu yapıldı.
Haber-Mehmet Çetin
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi öncülüğünde düzenlenen '1. Mersin'de Alevi Toplulukları Çalıştayı'nda Alevi Romanlar, Tahtacı Aleviler, Girit Bektaşileri ve Alevi Çepniler'in temsilcileri bir araya geldi. Prof. Dr. Şükrü Aslan'ın moderatörlüğünde düzenlenen çalıştayda konuşmacı olarak Tahtacı Alevileri'ni temsilen Prof. Dr. Ayten Kaplan, Çepniler'i temsilen araştırmacı-yazar Ali Aksüt, Roman Alevileri'ni temsilen CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ve Girit Bektaşileri'ni temsilen kanaat önderi Ali Yıldız yer aldı. Çalıştay sonrası Mersin Cemevi'nde düzenlenen toplantıda sonuç bildirgesi paylaşıldı.
ÇALIŞTAY'DA BARIŞ VE KARDEŞLİK VURGUSU YAPILDI
Bildirgede; kanaat önderleri, araştırmacılar ve alanda çalışma yürütmüş akademisyenlerin sunumlarının yanı sıra topluluk mensuplarının tartışmayı güçlendirdiği belirtilirken, çalıştayın devamlılığının Aleviler'in yakın inanç gruplarını tanıyabilme, ortak kültürel ve inançsal üretimde bulunabilme imkanları açısından olumlu sonuçlar doğuracağı kanaatine ulaşıldığı vurgulandı. Barış ve kardeşlik çağrısının pekiştirildiğinin belirtildiği çalıştayın ev sahipliğini üstlenen Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz’un gerçekleştirdiği konuşmada; anadili Kürtçe ve Zazaca olan toplulukların inanç pratikleri ve ritüellerine dair geniş bilgi sunulduğu belirtildi.
"ALEVİLER EN ZOR ŞARTLARDA DAHİ GELENEKLERİNİ SÜRDÜREBİLMİŞTİR"
Çalıştaya dahil olan her bir grubun taşıdığı temel değerlerin ele alındığı belirtilen bildirgede, "Burada vurgulanması gereken sonuç ise yüzyıllardır çeşitli zorbalık türleri ve zulümlere maruz kalmış Aleviler'in biçimsel farklılıklar haricinde tüm akideyi takip ediyor oluşlarıdır. Daima doğayı ve insanı merkeze alan Aleviler; Cem olmayı, en zor şartlarda dahi geleneklerini sürdürmeyi ve semah dönmeyi sürdürebilmiştir. Ocak geleneği ve musahiplik kurumu canlılığını koruyabilmiş ve bu bağlar aracılığıyla iletişim dili sürdürülebilmiştir" ifadeleri yer aldı.
MUHABBET ORTAMININ PEKİŞTİĞİ BELİRTİLDİ
Öte yandan çalıştayın 'muhabbet' ortamını pekiştirdiği belirtilen bildiride, "Çalıştaya katılım gösteren her bir topluluk ve temsilcileri verimli tartışma ortamından dolayı ve görüşlerin Alevi kültürüne katkı sağladığı konusunda mutabık kalmıştır. Sonuç olarak çalıştayda bir araya gelen Alevi topluluklar açısından Alevi olmak, Alevi kalmak, kimliklerini ve geleneklerini özgürce yaşayabilme arzusu ile beklentileri dile getirilmiştir. Alevi kimliğinin anayasal olarak tanınması hem bu inanç grupları üzerindeki kısıtlayıcı ortamı dağıtacak hem de Türkiye’deki demokrasiye büyük alan açacaktır. Bu tespit, çalıştay katılımcılarınca mutabık olunan en önemli unsurlardandır" ifadeleri yer aldı.