DEVA Partisi Mersin İl Başkanlığı görevinde değişim yaşandı. Görevi eski İl Başkanı Cenk Cenkçimenoğlu’ndan devralan DEVA Partisi’nin yeni Mersin İl Başkanı Op. Dr. Güran Dinçer, "Umarım bu bayrağı hakkıyla ve layıkıyla taşıyabiliriz. Biz de bundan sonra bu bayrağı yine hakkıyla ve layıkıyla taşıyabilecek bir başka kişiye teslim edeceğiz. Ama DEVA Partisi her zaman için var olacak" dedi.
Haber-Barış Köksal
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Mersin İl Başkanlığı görevini Op. Dr. Güran Dinçer devraldı. Bayrağı DEVA Partisi'nin eski İl Başkanı Cenk Cenkçimenoğlu'ndan devraldığını belirten yeni İl Başkanı Güran Dinçer, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. DEVA Partisi'nin Mersin'de güçlü kadrolara sahip bir parti olduğunu vurgulayan Dinçer, 2-3 aya kadar kentte ayak basmadık yer bırakmayacaklarını söyledi.
"BUNU BİR BAYRAK TESLİMİ GİBİ DÜŞÜNMEK GEREKİYOR"
DEVA Partisi Mersin İl Başkanı Güran Dinçer, görev değişimiyle ilgili yaşanan sürece değinerek, şunları söyledi; "Aslında bir sıkıntı olduğundan değil. Belki böyle bir kan değişimi gerekiyordu. İnsanın olduğu her yerde hele ki siyasetin içerisinde mutlaka sorunlar da olur problemler de olur. Bunlar herhangi bir şekilde örgütümüze zarar veren bir pozisyonda değildi. Burada temel amaç sorunların elbette ki iyi yönetilmesi ve bunun neticesinde çözümler üretip hayata devam edilmesi. Bazen ister istemez tıkanıklıklar olabiliyor. Cenk Başkanımız bu kentte DEVA Partisi'nin kurucu başkanıdır. Bunun için çok büyük emek ve çaba sarf etmiştir. Onun için ona bir kere bizim bir teşekkür borcumuz var. Bunu bir bayrak teslimi gibi düşünmek gerekiyor. Bu tamamıyla böyle. Bu bayrağı şu anda bize teslim etti. Umarım biz de hakkıyla ve layıkıyla bunu taşıyabiliriz. Biz de bundan sonra bu bayrağı yine hakkıyla ve layıkıyla taşıyabilecek bir başka kişiye teslim edeceğiz. Ama DEVA Partisi her zaman için var olacak"
"KENTİMİZDE DEVA PARTİSİ KADROLARI ÇOK GÜÇLÜ BİR KADRO"
DEVA Partisi Mersin İl Teşkilatı içerisinde herhangi bir değişiklik planlamadıklarını sözlerine ekleyen Dinçer, "Bizim kentimizde DEVA Partisi kadroları çok güçlü bir kadro. Bu kadro içerisinde şu anda ne ilçeler içerisinde ne de il içerisinde birtakım değişiklikleri planlıyor değiliz. Bizim, var olan gücümüzü daha da artırarak devam ettirmek gibi bir derdimiz var. Sinerjiyi ve ona bağlı olarak da enerjiyi artırmaya çalışacağız. Şu andaki bütün çabamız bu" dedi.
"BİZİM DERDİMİZ KİMSEYLE KAVGA ETMEK DEĞİL"
İl Başkanlığı görevinin resmi olarak kendisine tebliğ edildiğini belirten Dinçer, "Bizim yapacağımız, parti programı çerçevesinde yola devam etmek. Biz DEVA Partisi'nin Mersin'de bir organıyız. Bu anlamda da temel çabamız; Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan'ın da hep söylediği gibi; farklılıkları temel olarak memleket sevdası ortak paydasında birleştirebildiğimiz, birlik ve beraberliğin tahsis edildiği, ortak sinerjinin yaratacağı güç ile DEVA Partisi'ni hem Mersin'de hem de Türkiye'de yükseltmek için çaba sarf etmek. Bu yolda da kimseyi ötekileştirmeden hareket edeceğimizi; özellikle çok önemsediğimiz basın özgürlüğünün, yargı özgürlüğünün, adaletin ve aynı zamanda özgürlüklerin sonuna kadar arkasında yer alacağımızın da bilinmesini istiyorum. Kişisel mutluluğun ve toplumsal refahın sağlanmasının temel olarak adaletin sağlanmasından geçtiğine inanıyoruz. Bizim şu andaki bütün çabamız bu. Bizim derdimiz kimseyle kavga etmek değil. Derdimiz kavga etmek, birilerini ötekileştirmek veya hamaset üretmek değil. Biz, Sayın Genel Başkanımızın doğrultusunda partimizde çok yaygın olarak kullanılan istişareyi ve ortak aklı kullanarak, bilimin ışında devam etmeyi planlıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİ BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR"
Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya bağlı olduklarını sözlerine ekleyen Dinçer, "Atatürk ilke ve devrimleri bizim için vazgeçilmezdir. Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk'ün ilke ve devrimlerine de sonuna kadar bağlı olduğumuzu bir kere daha ifade etmek isterim" dedi.
"KİŞİSEL MUTLULUKLARIN VE TOPLUMSAL REFAHIN SAĞLANMASI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ KRİTER"
Sıfırdan kurulan bir parti olduklarına dikkat çeken Dinçer, "Bizden önce kurulan bir partinin iskeletinin üzerine oturup devam eden bir parti değiliz. Sıfırdan kurulan bir parti olduğumuz için doğal olarak da süreç içerisinde bizim içimizde her siyasi görüşten birçok insan oluyor. Bunlarla beraber ortak sinerjinin yakalanması bizim öncelikli hedefimiz. Bu da yakalandı. Çünkü hedeflerimiz ortak. Aslında temel olarak kişisel mutlulukların ve toplumsal refahın sağlanması bizim için önemli kriter" diye konuştu.
"2-3 AY SONRA MEMLEKETTE AYAK BASILMAMIŞ YER BIRAKMAYACAĞIZ"
Dinçer, Mersin'de yapmayı planladıkları çalışmalara ilişkin de bilgi vererek; "Mersin'de ne yapmayı planlıyoruz? Mersin, aslında Türkiye'nin bir izdüşümü. Her tür yapıyı içerisinde barındıran kozmopolit bir kente sahibiz. Belki de bu yüzden biz özgürlükler kentiyiz. Belki bu yüzden bu lanet olası terör olayları olduğu zaman hepimiz beraber 'Ne oluyor? Bu memleket bunu hak etmiyor' diye ayağa kalkıyoruz. Bizim izleyeceğimiz yol şu; ben kendi adıma siyaseti gönül kazanma olarak düşünen bir insanım. Bizim çabamız bu olmalı. Biz, gönüllere dokunacağız. Gönüllere dokunmadan siyaset yapılmıyor. Mersin, çok geniş bir coğrafya. Ama bu coğrafya içerisinde bizim çok ciddi bir örgütlenmemiz var. Siz, yaklaşık olarak 2-3 ay sonra 'ne kadar çok yerdesiniz, ne kadar çok yere gittiniz' diyeceksiniz. Biz her yere gideceğiz. İnsanlara dokunarak, onlara gönlümüzü açacağız. İçimizdeki duygularımızı ve sevgimizi açacağız. Bu ülke için kurduğumuz o yürek dolusu duygularımızı açacağız. Biz 2-3 ay sonra memlekette ayak basılmamış yer bırakmayacağız" ifadelerine yer verdi.
"BİZ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ"
Basını ve basın özgürlüğünü önemsediklerini vurgulayan Dinçer, son olarak şunları söyledi; "Basın, bu toplumun olmazsa olmaz bir parçasıdır. Bizleri halkla buluşturan aracı basındır. Basına yönelik bizim olumsuz bir tavrımız olmaz. Bizim bundan sonra basınla çok sıcak bir diyalogumuz olacak. Sayın Genel Başkan'a bir basın toplantısında 'iktidara geldiğinizde ilk olarak ne yapacaksınız' şeklinde sorulan bir soru var. Sayın Genel Başkan'ın ilk olarak söylediği şey; 'basın mensuplarına direkt olarak istediğinizi yazın, istediğinizi söyleyebilirsiniz ve bundan sorumlu tutulmayacaksınız diyeceğim' oldu. Yasal olarak basın özgürlüğü olmasına rağmen maalesef fiiliyatta basın özgürlüğü yok. Birilerine telefon açılıp, gazeteciler eğer mesleklerinde kovdurtulabiliyorsa veya onlar üzerinde birtakım baskılar kurulabiliyorsa bu basın özgürlüğü olmadığını gösterir. Biz, basın özgürlüğüne çok önem veriyoruz. Biz, basının bu ülke için çok gerekli olduğunu düşünüyoruz."