Ayakkabı tamirciliği mesleği unutulmaya yüz tutuyor: Çırak aranıyor!

Ayakkabı tamirciliği mesleği unutulmaya yüz tutuyor: Çırak aranıyor! cukurovagazetesi.com

Bir zamanlar ’köşker’ olarak adlandırılan ’ayakkabı tamirciliği’ mesleği son yıllarda unutulmaya yüz tuttu. Mersin’de 50 yıldır mesleğin içerisinde yer alan 57 yaşındaki Ayhan Kuş, artık çırak yetişmediğini vurgulayarak,


Haber-Adem Güneş

 

13-19 Eylül Ahilik Haftası bu yıl da süregelen sıkıntılarla gelip geçti. Esnaf, Ahilik Haftası'nı Türkiye'nin dört bir yanında farklı etkinliklerle kutladı. Mersin'de de Ahilik Kültürü Haftası Kutlama Programı gerçekleşti. Programda konuşan Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, son yıllarda çırak yetişmediğine dikkat çekerek,  "Biz ne çırak bulabiliyoruz, ne kalfa ne de usta bulabiliyoruz" dedi. Gazetemize konuşan ayakkabı tamircisi 57 yaşındaki Ayhan Kuş ise mesleğin son temsilcisi olduklarını vurgulayarak, "Avrupa gibi kullan-at modeline döneceğiz artık. Bu meslek de ölecek" ifadelerine yer verdi.

 

ZAFER ÇARŞISI'NDA 50 YILDIR BABA MESLEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR

Bir zamanlar 'köşker' olarak anılan ayakkabı tamirciliği mesleği de son yıllarda unutulmaya yüz tuttu. Mersin'de halk arasında 'Bit Pazarı' olarak bilinen Zafer Çarşısı'nda 50 yıldır ayakkabı tamirciliği yaptığını belirten Ayhan Kuş, şu anda 57 yaşında olduğunu söyledi. 7 yaşında babasının yanında çırak olarak mesleğe başladığını belirten Kuş, 35 yıldır babasından kalan dükkanı işlettiğini vurguladı. Kuş, eskiden Zafer Çarşısı'nda 40 civarı ayakkabı tamircisi olduğunu ancak son yıllarda bu sayının 4-5 civarına düştüğünü kaydetti. Çırak bulmakta sıkıntı çektiklerini belirten Kuş, mesleğin son temsilcileri olduklarını söyledi.

 

TALAT DİNÇER: "MESLEKİ EĞİTİMDE BİR ATILIMA İHTİYAÇ VAR"

Ahilik Haftası ise bu yıl Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Mersin'de de coşkuyla başladı. 14 Eylül sabahı Atatürk Anıtı'na çelenk sunumunun ardından Kongre ve Sergi Sarayı'nda devam eden Ahilik Kültürü Haftası Kutlama Programına Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan'dan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'e kadar kent protokolünden esnaf odası temsilcilerine kadar kentin önde gelen pek çok ismi katıldı. Programda, farklı okullardan öğrenciler de yer aldı. Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Talat Dinçer, programda yaptığı konuşmada Ahiliğin öneminden söz etti. Konuşmasının sonunda yaşanılan sıkıntılara da değinen Dinçer, "Şu an işsizlik oranlarımıza baktığımızda bize göre çok yüksek. Her 4 gencimizden aşağı yukarı 1-2'si işsiz hale geldi. Hele üniversite mezunlarımızda daha vahim sıkıntılar var. Biz esnaf sanatkarlar ne çırak bulabiliyoruz, ne kalfa bulabiliyoruz ne de usta bulabiliyoruz. Bütün bunları karşılamak adına mesleki eğitimde bir atılıma ihtiyaç var. Kalkınmanın temeli mesleki eğitim" ifadelerine yer verdi. Dinçer, öte yandan yeni açılan 10 işletmenin 3'ünün bir yılı göremediğini, ancak 1 tanesinin 5 yılın üstünü görebildiğini vurguladı.

 

"ARTIK KIYMETLİ AYAKKABISI OLANLAR TAMİRE GELİYOR"

Bugün itibariyle Ahilik Haftası bu yıl da çözülemeyen sorunlarla geride kaldı. Ayakkabı tamircisi Ayhan Kuş, mesleğin geçmiş yıllardaki durumunu gazetemize anlattı. 50 yıldır mesleğin içerisinde olduğunu vurgulayan Kuş, "O zamanlar millet ayakkabı bulamıyordu. Tamir işi daha fazlaydı. Ben bir ayakkabıya 5-6 kere pençe yaptığımı bilirim. Şimdi fabrikasyon haline gelmeye başladı. Kullan-at modeli oldu. Şimdi insanlar bize 'ekonomi kötüye gidince sizin işleriniz açılır' diyorlar. Ama tam aksi. Bizim de kullandığımız malzemelerin hammaddesi petrol, dolarla alınıyor. Dolar uçtu. Ayakkabısını getiren önce ayakkabıyı bize veriyor, sonra fiyat soruyor. Fiyatı duyunca elimizden çekip alıyor. Ben ocak ayında ayakkabı tabanını 50-60 liraya değiştiriyordum, şimdi 150 lira. Pençeyi 30 liraya yapıyordum, şimdi 75 lira. Bunun yanında ayakkabı fiyatları da 2-3'e katladı. Ama yine de insanlar tamir denildiğinde 'ben yenisini alırım' diyor. Bir dolaştıktan sonra ya geri geliyor ya da öyle idare ediyor. Ayakkabısı kıymetli olanlar tamir ettiriyor" diye konuştu.

 

"BEN KÜÇÜKKEN 40 KÖŞKER VARDI ŞU AN 4-5 AYAKKABI TAMİRCİSİ KALDI"

Kuş, artık işlerin de iyiye gitmediğine dikkat çekerek, "Ayakkabıda çakma dediğimiz olaylar var. İmitasyon bir ayakkabı geliyor. Vatandaşa, 'bunu yaptırmaya değmez, kaldır at' diyoruz. Bırakıp yenisini alıyor. Ama kaliteliyse, bugün bin liralık bir ürüne de 50-100 lira tamir parası vermek insanın zoruna gitmez. İyi ayakkabıda yaptıracaksın. İyi bir ayakkabıyı bin liraya alırsın, 100 lira masraf edersin. Arada 5 kat fark var. Arabalar kaza yaptığında atıp yenisini mi alıyoruz? Biraz ona benziyor. Tamirle yenisini alma arasındaki farkı iyi kıyaslamak gerekiyor. Şu çarşıda ben küçükken 40 tane köşker vardı. Şu an çarşı içerisinde 4-5 tane ayakkabı tamircisi kaldı" dedi.

 

"İNSANLAR ÇOCUKLARINI TAMİRCİSİNE ÇIRAK OLARAK VERMEYE KIYAMIYOR"

Çırak bulmakta sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan Kuş, "Eleman yetişmiyor. Bunu yıllardır söylüyoruz. Okulların kademeli olarak yükselmesinden kaynaklı çırak da gelemiyor. Ayrıca bizim de çocuğumuz var. İnsanlar çocuklarını bir ustaya, berbere, ayakkabı tamircisine çırak olarak vermeye kıyamıyor. Vermedikleri gibi yeni nesil de çalışmak istemiyor. Biz su sattık, simit sattık, sakız sattık zamanında. Her işi yaptık. Ayakkabı boyacılığı yaptık. Sonuç olarak bu duruma geldik" diye konuştu.

 

"SON 20 YILDIR SİSTEM DEĞİŞTİ, LİSEYİ BİTİRMEK MECBURİ OLDU"

Çırak yetişmemesinin sebebinin eğitim sistemindeki değişiklikler olduğunu iddia eden Kuş, "Son 20 yıldır sistem değişti. Liseyi bitirmek mecburi oldu. Ben ne yaptım? Ben ortaokul ikinci sınıftan terkim. Baktım, annem babam beni okula göndermiyor. O zamanlarda esnaflık çok iyiydi, iyi para kazanıyorduk. Okumada gözümüz yoktu. Şimdi olsa ben de okurdum. O da iyi bir üniversite ve iyi bir bölüm olursa okurum. Yoksa şimdi bir sürü mezun genç var, hepsi işsiz. Her tarafa üniversite açtılar. Bu başarı değil. Mühendis mezun olmuş, iş bulamıyor. Üniversite mezunları da bize gelip, 'abi çevrende iş var mı' diye soruyorlar. Öyle çok kişi var. İki üniversite mezununa yol gösterdim, çocuklar şimdi Serbest Bölge'de ayakçılık yapıyor. İkisinin de diploması var. Ne yapsınlar? İş bulamayınca asgari ücretle ütülücülük ya da temizlik yapıyorlar" ifadelerine yer verdi.

 

"YENİ NESLİ EL BEBEK GÜL BEBEK YETİŞTİRİYORUZ"

Ailelerin de çocuklarını eskisi gibi yetiştirmediğini vurgulayan Kuş, "Nereden bulacaksın? Hani çırak nerede? Bizim işimiz boya. Kir var bizim işimizde. O nedenle insanlar çocuğunu bu işe vermek istemiyor. Çocuk da istemiyor. Yeni nesli el bebek gül bebek yetiştiriyoruz. Biz 7 yaşındayken okul çıkışı çantayı eve bırakırdık, annem 'hadi koş babanın yanına' deyip beni buraya gönderirdi. Babam ayakkabıcıydı. Ben şımarıklık yapmayayım diye babam beni 3 dükkan ilerideki köşker arkadaşının yanına çırak olarak vermişti. Çünkü burası kendi dükkanımızdı. Biz o terbiyeyi aldık. Şimdiki çocuklara ne o terbiyeyi verebiliyoruz ne eğitebiliyoruz. Çocuklarımız artık biblo gibi. Okusun, bir şey olsun, dışarı gitmesin, ezilmesin. 'Biz görmedik oğlumuz-kızımız görsün. Biz ezildik, onlar ezilmesin' düşüncesi, bizim en büyük hatamız" diye konuştu.

 

"BU MESLEK DE ÖLECEK"

Mesleğin son temsilcisi olduklarını vurgulayan Kuş, "Avrupa gibi kullan-at modeline döneceğiz artık. Bu meslek de ölecek. Zaten bakıyorsun, sanatkar kalmadı ki. Adam emekli olmuş, 40-50 yaşına gelmiş. Bir örs-çekiç alıyor, bir boya tezgahı kuruyor. Boza boza tamir etmeye çalışıyor. Öyle insanlar da var. Ama gençler ilgi göstermiyor. Yeni ustalar yetişmiyor, bu işin okulu yok. Sınıf açılmıyor ki. Kim gidecek ayrıca? Bizim en büyük eksikliklerimizden birisi bu" dedi.