Kanatlı hayvan sektörünün sorunlarına çözüm arandı

Kanatlı hayvan sektörünün sorunlarına çözüm arandı cukurovagazetesi.com

Mersin İli Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Birliği, kanatlı hayvan sektöründe yaşanan sorunlara çözüm üretmek amacıyla bir araya geldi. Mersin TOBB Akademik Danışmanı Prof. Dr. Erkan Aktaş, kümes hayvancılığının dünya, Türkiye ve Mersin verilerinde yerini ve önemine değinen çalışmasına ait bilgilendirmelerde bulundu.


Özel Haber – Mehmet Çetin

Kanatlı (kümes) hayvan sektöründe yaşanan sorunlara çözüm üretmek üzere, Tarsus Ticaret Borsası Meclis Başkan Yardımcısı Fatma Temel, Mersin Oda ve Borsa Akademik Danışmanı Prof. Dr. Erkan Aktaş, ÇKA Mersin Yatırım ve Destek Ofisi Koordinatörü Mesut Özcan, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden A. Ali Sarı ile Mersin İli Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Berdan Gök ve yönetim kurulu üyeleri ‘Kanatlı Hayvan Sektöründe Yaşanan Sorunlara çözüm’ konularında bir araya geldi. Borsada yapılan Prof. Dr. Erkan Aktaş, Türkiye’de tavuk üretimi büyüklüğünde Mersin ilinin büyüklükte 5. sırada olduğunu belirterek, “Kanatlı et üretimi dünyada son 5 yılda yüzde 15 artarak 135 milyon tona yükseldi. Türkiye tavuk üretiminde 10. sırada ve tavuk eti ihracatında ise 7. sıradadır. Mersin bu kapsamda üretimde 5. sırada yer alıyor. Toplam kümes sayısının yüzde 52’si Tarsus’ta olup, tavuk üretiminin de yüzde 58’i yine Tarsus’ta yapılmaktadır. Dünya nüfusunun 2050 yılında 9,7 milyara yükseleceği tahmin edilmektedir ve nüfus artışının büyük ölçüde Asya ve Afrika kıtalarında olacağı ön görülmektedir. Bu bölgelerdeki nüfusun kişi başına hayvansal protein tüketimi de Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarına göre oldukça düşük olduğu dikkate alınacak olursa, gıda açığının kapatılması için üretiminde artırılması kaçınılmaz olacaktır.

 Hayvancılık içinde kanatlı hayvan üretiminin 2050 yılındaki payının, günümüze göre neredeyse ikiye katlanacağı tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı. 

 

“MERSİN LİMANI TAVUK İHRACATINDA ÖNEMLİ BİR KAPI”

Mersin’in kümes hayvancılığı için önemli bir konuma sahip olduğunu ve kümes tavukçuluğun Mersin’de yaygınlaşması için yeteri potansiyele sahip olduğunu belirterek, Mersin Limanı’nın tavuk ihracatı için önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Aktaş, “Mersin yalnızca bitkisel alanda değil kümes tavukçuluğunda da ön plana çıkmaktadır. Mersin yaylarında birçok tavuk çiftliği var. Bir o kadarda atıl durumunda tavuk çiftliği var. Belediye bunlara ilişkin yeni projeler yapabilir. Mersin’in bu alandaki potansiyelini Mersinliler bile bilmiyor. Mersin Limanı tavuk ihracatında önemli bir kapı. Mersin et tavukçuluğunda (Broyler) stratejik öneme sahip bir bölge. Sektörün birçok sorunu var tabi ki. Mantar üretimi yaygınlaştırılmalıdır buralarda. Özellikle çatıları onarılarak tekrar üretime geçilmeli. Bölgede, Türkiye de hatta dünyada temel sorun fason üretim olması. Binlerce tavuk çiftliği çok az sayıdaki tavuk eti üreten firmanın kontrolü altında. Özellikle bu çiftlikler GES’ten yararlanmalı. Kırsal kalkınma desteklerine başvurmalı. GES güneş enerji sistemi. Bununla birlikte, Biyogaz tesisleri kurulabilir. Tavuk çiftliklerindeki altlıklardan çıkan tavuk gübreleri yakılarak da enerji üretilebilir. Bölgede uygun yerler bulunursa da organik tavuk ve et tavukçuluğu teşvik edilmeli” şeklinde konuştu.

 

AKTAŞ, SEKTÖR-PAZAR YAPISI HAKKINDA BİLGİLENDİRMELERDE BULUNDU

Sektörün yapısını ve koşulları hakkında bilgilendirmelerde bulunan Aktaş, “Ülkemizde üretilen beyaz etin yaklaşık yüzde 71’i yurt içinde tüketilmektedir. Sağlıklı ve özellikle ucuz oluşu nedeniyle Ülkemizde beyaz et ürünlerine olan talep son yıllarda artış oranı yavaşlasa da düzenli olarak artmaktadır. Üretilen ürünler büyük zincir marketlere, kasaplara, zincir fast-food işletmelerine, lokantalara doğrudan, bayilik sistemiyle ya da distribütörler aracılığıyla pazarlanmaktadır.

Sektörde çok sayıda firma olması nedeniyle rekabet edebilmek için; markalaşma, uygun fiyat, mümkün olduğunca katkısız üretim ve en önemlisi üretimin temel girdisi olan etlik piliç arzının anlaşmalı yetiştiricilerden temini büyük önem arz etmektedir. Sektörde rekabet yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Bu nedenle beyaz et üretiminde hijyen, yeni ürünlerin keşfi, mümkün olduğunca doğal üretim ve lezzet önemli bir avantaj sağlamakta olup, bütün bunları sağlayacak temel unsur ise broilerin yetiştirildiği modern ve hijyen kurallarına uygun kümeslerin varlığıdır. Ürün standartları, müşteri grupları, üretim teknolojileri, satış ve pazarlama politikaları benzer olup, homojen bir yapıya sahiptir. Bu itibarla kümeslerde yetiştirilecek etlik piliç üretimi, anlaşmalı entegre firmalara pazarlanması önemli bir avantaj yaratacaktır” diye ekledi.

 

“ORGANİK ÜRETİM HEM SAĞLIK AÇISINDAN HEM DE KATMA DEĞER AÇISINDAN ÖNEMLİ YER EDİNMEKTE”

Organik üretimin önemine dikkat çeken Aktaş, “Ekonomik düzeyi yükselen ve gün geçtikçe bilinçlenen tüketici, sağlıklı yaşamak için daha güvenilir ve daha kaliteli protein içeren besinlere olan talebini giderek arttırmaktadır. Bu talebi karşılamada organik tavukçuluk, kısa sürede gelişmesi, yemi kısa sürede kaliteli ürüne (proteine) çevirebilmesi, maliyetinin düşük olması ile büyük bir öneme sahiptir.

Diğer hayvancılık kollarına göre birçok avantajlara sahip olan organik tavukçuluğun ülkemizde desteklenip yaygınlaştırılması ile doğal dengenin korunması, küçük gelirli çiftçilerin kalkınması ile köyden kente göçün önlenmesi ve kırsal alanda istihdamın artması, insanların daha sağlıklı beslenmesi ve daha refah hayvan yetiştirilmesine olanak sağlayacaktır. Böylece ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlayarak önemli düzeyde katma değer yaratacaktır” ifadelerine yer verdi.

 

“KAPALI ALANLARDA SİSTEMLERİN KULLANILMASI KALİTE VE VERİMLİLİĞİ ARTTIRMAKTADIR”

Güneş enerjisinin kullanımı ve kümes hayvancılığını değerlendiren Aktaş, “Enerji, sanayileşmenin alt yapısı ve günlük hayatın vazgeçilmez bir unsurudur. Bu nedenle, enerji ihtiyacı ulusal ve uluslararası gündemde oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Enerji ihtiyacının her geçen gün artması ve sanayileşme hedefleri gerçekleştirilirken önemli çevre sorunlarının ortaya çıkmış olması gibi nedenlerle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına olan ilgiyi artırmıştır. Kanatlı hayvan yetiştiriciliği Türkiye ve Dünyada hızlı büyüyen sektörlerden biridir. Bununla birlikte son zamanlarda çiftlik kapalı alanlarında iklimlendirme-havalandırma, aydınlatma ve besleme sistemleri kullanılması üretim kalite ve verimlerinin hızla artmasını sağlamaktadır. Buna endeksli olarak, daha iyi kalite ve yüksek verime ulaşabilmek için kullanılan yöntem ve makinelerden dolayı enerji tüketimi de doğru orantılı olarak artmaktadır” sözlerini kullandı.

 

FASON ÜRETİM VE GİRDİ MALİYETLERİ

Sektörün fason üretim ve girdi maliyetleri ise şu şekilde açıklanabilmektedir; “Sektör, fason bakım anlaşmasına dayalı sistemle çalışmaktadır. Üreticilerin kendisine ait kümesi ve karşı tarafta ise etlik piliç entegre tesisleri bulunmaktadır. Etlik piliç entegre tesisleri civciv, aşı, yemi kümes sahiplerine emaneten vererek, verdikleri civcivlerin gönderdikleri yemle beslenip büyütülmesini talep etmektedirler. Genellikle 40 ile 45 günlerde yetişen broiler piliçleri, entegre firma tarafından ilgili kümeslerden bizzat alınır. Kümes sahiplerinin civciv, aşı ve yem maliyetleri bulunmamakta, yükümlülükleri aşağıda belirtilen kalemlerden oluşmaktadır. Kümeste kullanılan altlık (odun talaşı veya çeltik kavuzu). Her türlü ısıtma gideri (LPG, kömür vb). Elektrik gideri. Temizlik gideri. İşçilik gideri.”

 

TOPLANTIDAN SONUÇ VE ÖNERİLER

Yapılan toplantı sonucunda elde edilen görüşlere göre sonuç ve öneriler şu şekilde sonuçlandırıldı; “Gelişen ve sürdürülebilir bir yapıya sahip olan Türkiye kanatlı hayvan sektörü hem kendi insanının hayvansal protein ihtiyacını karşılamakta hem de birçok ülkeye yaptığı ihracat ile insanlığın beslenmesine katkı sağlamaktadır. İşletmelerin daha çok küçük işletme şeklindedir. Üreticilerin modern yöntemlere geçebilmesi için ekipman ve alt yapı desteği verilmeli. Gerektiği ayrıca rekabeti arttıracak daha fazla entegre tesise ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir. Sorunların başında da yem ve girdi maliyetleri geliyor. AB Yeşil Mutabakat, Yenilenebilir Enerji ve Organik Üretimin sektörde daha fazla yer verilmesi. Mersin ve Tarsus’un bu alandaki potansiyeli ortaya çıkartılmalı ve sektörünün önünü açacak projeler geliştirilmeli.”

 

KÜMES HAYVANLARI YETİŞTİRİCİLİĞİ

Kümes hayvanlarının yetiştirilmesi ve üretilmesi; Tavuklar, hindiler, ördekler, kazlar ve beç tavuğu,

Kümes hayvanlarından yumurta üretilmesi, Kümes hayvanları civciv üretme çiftliklerinin işletilmesi

Kanatlı et (broiler) yetiştiriciliği Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)’na göre “Et Üreten Tarımsal İşletmeler” içerisinde yer almaktadır.

 

2015’TEN 2019 YILINA KADAR KİŞİ BAŞINA DÜŞEN KİLOGRAM ET

Dünyada kişi başına düşen et tüketimi ise şu şekilde sıralanmaktadır; büyükbaş hayvan eti 2015 yılında kişi başına 9, 20, 2016’da 9, 30, 2017’de 9, 20, 2018’de 9, 30, 2019’da ise kişi başı 9, 40 kilogram et düşmekte.  Kanatlı etinde dünya genelinde kişi başına 2015 yılında 15,8 kilogram, 2016’da 15, 9 kilogram, 2017’de 16,2 kilogram, 2018’de 16,3 kilogram, 2019’da ise kişi başına 16,9 kilogram kanatlı eti düşmekte. Toplamda ise kişi başına düşen et kilogramı ise, 2015 yılında 43,4 kilogram, 2016 yılında 43,8 kilogram, 2017’de 44,2 kilogram, 2018 yılında 44,4 kilogram 2019 yılında ise 43,5 kilogram düşmekteydi. Toplantı TKDK ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme programı kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla 2. Toplantı tarihinin belirlenmesi ile sona erdi.