Atar: “Şehirde yaşamayan kişilerin hazırladığı raporlar kaygı yaratıcı”

Atar: “Şehirde yaşamayan kişilerin hazırladığı raporlar kaygı yaratıcı” cukurovagazetesi.com

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin Limanı genişleme projesinde mahkeme kararıyla yapılan 2. keşif sonucunda verilen kararın değerlendirilmesi üzerine ortak basın açıklaması düzenlendi.


Haber – Mehmet Çetin

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin Limanı genişleme projesinde mahkeme kararıyla yapılan 2. keşif sonucunda verilen kararın değerlendirilmesi üzerine ortak basın açıklaması düzenlendi. TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Atar, Mersin Limanı hakkında sorulan sorulara yanıt verilmediğini öne sürerek, “TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak kentimize yapılması düşünülen Mersin Limanı genişleme projesinde gelinen noktada Mersin 2. İdare Mahkemesi 1. aşamada gelen bilirkişi heyetinin raporunu kabul etmemiş fakat müdahil firmanın maddi bedel ödeyerek aldığı aksi yöndeki raporu referans alarak 2. kez resmi bilirkişi heyeti oluşturduğu kamuoyu tarafından bilinmektedir. Söz konusu bilirkişi heyeti keşif çalışmalarını gerçekleştirmiş ve oluşturduğu raporda gerek mahkeme heyetine sunduğumuz gerekse keşif esnasında doğrudan ilettiğimiz sorulara yanıt verilmemiş ve müdahil firma tarafından beyan edilen istihdam artırıcı ve teknik olmayan çözümler sunarak projenin temel şehircilik ilkelerine uygun olduğunu beyan etmişlerdir. Söz konusu bilirkişi heyeti kentimizi ve yaşam fonksiyonlarımızı yakından ilgilendiren trafik problemi ile ilgili olarak liman genişlemesinin ‘ufak bir artış’ yaratacağını ve kurum (müdahil firma) tarafından sunulacak öneriler ve ‘basit düzenlemeler’ ile çözüme kavuşturulacağını içeren bilirkişi raporunu Mersin 2. İdare Mahkemesi’ne iletmiştir” ifadelerini kullandı.

“GÜNÜBİRLİK ZİYARETLERLE ULAŞIM SORUNUNA YORUM YAPAN BİLİRKİŞİLERİN VERDİĞİ KARARLAR KAYGI UYANDIRICIDIR”
Mersin’de yaşamayan kişilerin bilirkişi raporlarını hazırladığını iddia eden Atar, “Projenin kara tarafında planlama yetkisi elinde olan Mersin Büyükşehir Belediyesi mevcut durumda ulaşım problemlerinin bulunduğunu beyan etmekte ayrıca UKOME kararları ile önlemler almaya çalışılmaktadır. Kentte yaşayan yurttaşların söz konusu bölgede ulaşım ve otopark anlamında yıllardır ağır taşıtların yarattığı problemleri gözlemlerken Mersin dışında yaşayan bilirkişilerin hem gelmeden yazdığı raporlar hem de mahkemenin resmi olarak atadığı ve yine şehir dışında yaşayıp günü birlik ziyaretlerle ulaşım sorununa yorum yapan bilirkişilerin verdiği kararlar kaygı uyandırıcıdır. Bilirkişi heyeti tarafından gerek Mersin Büyükşehir Belediyemizin gerekse Mersin’lilerin trafik problemi ile ilgili ortaya koymuş olduğu beyanlar ve kaygıların göz ardı edilerek olumlu yönde bilirkişi raporu oluşturulması ne teknik açıdan ne de akademik yönden doğru ve ilkeli olmadığının kamuoyunun bilgisine sunarız. TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin 17.11.2021 tarihinde yapılan 2. Mahkeme keşfine mahalinde katılarak projenin kentimize getireceği ve kaygı duyduğumuz konuları mahkeme heyetine ve bilirkişi heyetine iletmiştir” şeklinde konuştu.

“MERSİN LİMANININ BATI EKSENLİ GENİŞLEMESİ SAĞLIKLI LİMAN YÖNETİMİ POLİTİKALARINA UYGUN DEĞİLDİR”

Atar, 2. bilirkişi heyeti raporuna istinaden, söz konusu projenin kente ve çevreye olan etkileri hakkında telafisi olmayan bir süreç yaşanmaması için görüşlerimizi tekrardan kamuoyu ile paylaşarak yapılacak olan hatadan geri dönülmesini talep ettiklerini belirterek, “Bu kaygılarımız; Mevcut Limanın İsmet İnönü Bulvar üzerinde yer alan giriş ve çıkış kapılarının kent trafiğini olumsuz etkilemesi. Mevcut limanın kapasite artışından sonra söz konusu bölgede üst ölçek planlarda özel proje alanı olarak planlanan alanlarda yapılaşmanın tamamlanmasıyla iki projenin de İsmet İnönü Bulvarını kullanacak olması nedeniyle kent girişinde trafik ve otopark yükü artması. Mahkeme heyeti ve bilirkişilere dünya kentlerindeki eski limanların rehabilitasyon süreci incelendiğinde kent içerisinde yer alan limanların zamanla ulaşım anlamında güçlü bölgelere taşındığı ve mevcut limanların turizm amaçlı kullanıldığı belirtilmiştir. Bu yönüyle Mersin Limanının Batı eksenli genişlemesi ve kentlilerden uzak bir anlayışta olması sürdürülebilir ve sağlıklı liman yönetimi politikalarına uygun değildir” diye ekledi.

“MERSİN LİMANI’NDAKİ KURVAZİYER LİMANIN KULLANIM AMACININ BELLİ OLMAMASI TEDİRGİN EDİCİ”

Kurvaziyer limanı olarak projelendirilen kısmın kara tarafında söz konusu limana hizmet edecek herhangi bir bağlantı noktası bulunmadığını da iddia eden Atar, “Ayrıca kurvaziyer liman olarak projelendirilen alan konteyner merkezi olarak kullanılan liman içerisinde tasarlanmasının amacının turizm kenti olan Mersinimize hizmet amaçlı değil sadece imar planları üzerinde verilmiş bir karar olduğu ve kullanıcısının turizm amaçlı gemilerin olmayacağı ve bu durumda farklı amaçlı kullanım olanaklarına açık olduğu anlaşılmaktadır. Örnek verecek olursak Çeşme ve Antalya limanları hem kurvaziyer hem de diğer faaliyetler için kullanılan alanlar olup bu alanlardaki tasarımlar incelendiğinde imar planlarında öngörülen kurvaziyer liman alanının temel şehircilik ilkelerine aykırı bir plan kararı olduğu görülmektedir. Bu noktada Mersin limanında kurvaziyer limanının hangi amaç ve politikalar doğrultusunda kullanılacağı belli olmayışı kent güvenliği açısından önemli sorunları da beraberinde getirme olasılığı vardır” sözlerini kullandı.

“LİMANIN GENİŞLEMESİYLE BİRLİKTE ATATÜRK PARKI BÜYÜK ZARAR GÖRECEKTİR”

Mersin Limanı’nın yakın çevresinde yer alan Mersin simgesi Atatürk Parkı’nın en önemli kamusal yeşil alanlarından biri olduğunu aktaran Atar, “Söz konusu Limanın genişleme kısmının Atatürk parkına paralel olarak inşa edilmek istemesi ve kent siluetini etkileyecek olabilmesi olasıdır. Çevre yönetimi açısından artan kapasite ile birlikte atık-atık su, deniz, ses ve gürültü kirliliği oluşacaktır. Zaman içerisinde Atatürk Parkının yeşil alan kullanımı açısından çıkartılıp limana hizmet edecek bir kara parçası haline getirilme ihtimali ise çok yüksektir. Mersin limanın genişlemesi projesi, kentimizi yakından ilgilendiren ve kentimizin yaklaşık 40 yıldır beklediği ve her stratejik planda yer alan Mersin Ana Konteynır Limanı projesinin yapılmasının önüne geçebilecek potansiyelde olması son derece kritik öneme sahiptir. Üst ölçekli planlarda Mersin ana konteyner limanı ve mevcut liman ile birlikte bütün ulaşım bağlantı noktalarının kent merkezinden alınıp 151. Cadde üzerinde yer alan otoyol bağlantı noktası referans alınarak uzun vadeli gelişim planının yapılması Mersin’in geleceğine dair kritik öneme sahiptir” dedi. 

“BU DAVANIN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak müdahil oldukları bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyleyen Atar, “Kentimizi gelecekte büyük bir ulaşım probleminin içine sokacak, kent siluetini etkileyecek, çevresel problemler ile kent sorunlarını üst noktaya çıkaracak ve söz de kurvaziyer liman ile kent turizminin önüne geçecek olan bu projeye karşı olduğumuzu, tüm yasal haklarımızı kullanacağımıza ve gerek kamu kurum ve kuruluşların gerekse yurttaşlarımızın sürece sahip çıkarak mücadele içerisinde olmasını talep ediyor ve kentimizin kaderi niteliğini taşıyan bu proje ile ilgili kaygılarımızı dile getiriyor ve projenin durdurularak geri adım atılması gerekliliğini tekrardan kamuoyuna bildiririz” şeklinde konuştu.