Ak: “Okumanın olmadığı yerde aydınlık olmaz”

Ak: “Okumanın olmadığı yerde aydınlık olmaz” cukurovagazetesi.com

Mersin 6. Kitap Fuarı, Vali Ali İhsan Su ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in katıldığı törenle 20 Kasım’da ziyaretçilere kapılarını açmasının ardından yazarlar yazdıkları kitapları sergilemek adına stantlarda yer aldılar. Kitap Fuarı’na Hakkari’den katılan Wasfi Ak, “Mersin halkının okuma üzerinde, kitap okumaya yönelmelerini isteriz. Görüyoruz ki ülkemizde okuma alışkanlığı çok az Okumanın olmadığı yerde aydınlık olmaz. Bunun için de isteriz ki vakitlerinin birazını da okumaya ayırsınlar” dedi.


Özel Haber – Mehmet Çetin

Mersin 6. Kitap Fuarı, Vali Ali İhsan Su ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'in katıldığı törenle 20 Kasım’da açılan, binlerce kitabın ve farklı yayın evlerinin yer aldığı kitap fuarı 28 Kasım’a kadar ziyaretçileri kabul edecek. Genel olarak yazarlar, her geçen yıl kitap fuarına olan ilginin az olmasından yakınıyor. Kitap fuarı için Hakkari’den gelen Wasfi Ak, “Kitaplarımızı sergiliyoruz, imzalıyoruz. Ama maalesef ki burada görüyoruz ki katılım çok az kitap fuarına. Dileğimiz kitap fuarına ilgi daha fazla olması yönündeydi. Ama bakıyoruz ki çok az kişi geliyor, gelenlerde ekonomik sıkıntılar olduğunu ve bu yüzden kitap alamadıklarını söylüyorlar. Geçim sıkıntısı da büyük bir sıkıntı. Bir fuarın her standından kitap alma şansınız olmuyor ekonomik yönden. Bizim dileğimiz Mersin halkının yoğun bir katılımla katılım sağlamasıydı ve ne dilde olursa olsun kitap satın almalarını isterdik ama olmadı gördüğümüz kadarıyla fuara o katılım. Dileğim odur ki ilerleyen günlerde daha fazla bir katılım sağlanır. Dileğim odur ki bütün kitap evlerinde de her dilden ve herkesin kendine yer edinebilmesidir” ifadelerini kullandı.

“KİTABI SOKAK HAYVANLARINI ANLATMAK ADINA KALEME ALDIM”

Bütün hayatını, yaşamını sokak hayvanlarına adadığını kaydeden sinema ve dizi Sanatçısı Semih İğdigül, “Mersin gayet güzel bir şehrimiz kitap fuarları daha da güzelleştiriyor. 3 gündür buradayım, cumartesi ve Pazar günleri ilgi gayet güzeldi. Hafta içine girmiş olduk, okullar gelirse iyi olur. Halkımızın yoğun taleplerini bekliyoruz. Fuarda her türlü kitap bulunmakta ve halkımız için buradayız. Sanatçılık ve oyunculuk rolümün yanında hayvan hakları savunma aktivistliği yapıyorum artık. Ben sokak hayvanları savunucusuyum, onurlu yaşatmak için mücadele ediyorum. Pandemi döneminde sokak hayvanlarına dair bir kitap yazdım. Bu kitabı, benim 5 yıl önce yaşadığım olayla ilgili olarak kaleme aldım. Kitabımda Mersin’den Azerbaycan’a küçük bir motosikletle 25 bin kilometre yol alarak 15 ay boyunca bir sokak köpeği gibi yaşam serüvenimi kaleme aldım. Bir belgesel gibi düşünüldü kitabın olayı, sokak köpekleri gibi yaşamaya çalıştım. Ben bu süre zarfında ne kadar zor olduğunu ağlaya ağlaya, güle güle duygularımı yazdım, kitap haline getirdim” şeklinde konuştu.

“KİTABIMI ELDEN İMZALAYIP, VERİYORUM”

Kitabı kitapçılara vermediğini, kendisinin elden hem imzaladığını hem de eğitmen olduğu için hayvan haklarıyla ilgili okullara 3 binden fazla seminer verdiğini, milyonlarca gence ulaştığını kaydeden İğidigül, “Anlata anlata içimdeki hayvan haklarını aktarmaya çalıştım. O yüzden de kitapçılara vermedim. Geliri de sokak hayvanlarının yaşantılarını çok iyi bildiğimden hep sokak hayvanlarına adadım gelirleri. Bütün gelirleri sokak hayvanlarına feda ettik, feda etmeye devam edeceğim ve o yüzden fuar fuar gezmeye devam ediyorum. Ama bizim tek sıkıntımız yer kirası. Benim tek ricam böyle fuarlarda stant için verilen yerin kirasını almasınlar. Bizler bir amaç uğruna buradayız. Misal ben buraya kira veriyorum, ama bunu bir haftalık idare edebilirler aslında. Ben zaten buradan elde ettiğim geliri sokak hayvanlarına bağışlamak adına geldim, neyi kiraya vereceğim, neyi de sokak hayvanlarına bağışlayacağım ki” dedi.

“BÜTÜN GELİRİMİ SADECE SOKAK HAYVANLARINA BAĞIŞLIYORUM”

Buradan elde ettiği bütün gelirlerini sokak hayvanlarına bağışladığını söyleyen İğdigül, “Ben sokak hayvanlarına yasa çıksın diye Mersin’den İzmir’e tek başıma yürüdüm farkındalık yaratılabilsin diye. 65 yaşımla yürüdüm yürüdüm ne ayak kaldı ne kıkırdak. Biz zaten onlar için bir mücadele vermekteyiz. Onlar çünkü gerçekten zor durumda. Barınaklar rezalet, barınağa karşı olan biriyim. 300’den fazla barınak gezdim, barınakların rezil, berbat olduğunu her yerde söylüyorum çünkü bizzat ben gördüm, dış görünüşlerine aldanmayın barınakların. Bu şartların iyileşmesi adına ben yıllardır mücadele ediyorum ama şartların iyileşmeyeceğini gördüm. Çünkü o kadar sebep vardır söylenemiyor. Bu birlik ve beraberlik olmadıkça bu düzende değişmez. Herkes kendi egosunu düşünüyor, böyle olduğu müddetçe de bir sonuç elde edemeyeceğiz. Ben şu anda oyunculuğuma ağırlık versem benim hayatım, yaşamım çok daha farklı olacaktır ama ben burada sokak hayvanları için mücadelemi yürütüyorum” diye ekledi.

 

“ŞİMDİKİ ZAMANDA GENÇLER GÖRSELE YÖNELİYOR”

Gençlerin fuarlarda okumaktan, bilgiden çok renkli ve çizgi karakterlere ya da görsel güzelliğe yöneldiğini kaydeden İğdigül, “Üzülüyorum gerçekten; şu standa gelip de kendiliğinden kitabımı veya çalışmalarımı inceleyecek kişi sayısı ya 2 ya da 3 kişidir. Kimse gelip de bakmıyor, ben davet ediyorum, kendi çabalarımla ikna etmeye çalışıyorum. Gelen de benim hangi dizilerde oynadığıma bakanlar geliyor, benim oyunculuğu bakıp da geri gidiyorlar. Ben devamlı farkındalık yaratmaya çalıştım ama zor. Gençler, çocuklar şu anda fuara gelip de direkt oyun ve çizgi romanlara yöneliyorlar. Çocuklar, gençler benim kitaplarıma bakmadan geçerler direkt çizgi romanlara. Ama ancak benim ikna çalışmalarımla gelip kitaba bakıyorlar. Gençlere önerim her türlü kitabı okusunlar, kitap ayrımı yapmasınlar. Eğitim şart, biz eğitimi veremediğimiz müddetçe ne hayvan hakları, ne insan hakları, ne doğa hakları, ne ağaçları hiçbir hak olmaz, tanınmaz” ifadelerine yer verdi.

 

“GENÇLERİMİZ KİTAP OKUMA YÖNÜNDE TEMBEL DAVRANIYOR”

Ülkede okuma kültürünün çok zayıf olduğunu, gençlerin kitap okumakta çok tembel davrandığını iddia eden Ak, “Mersin halkının okuma üzerinde, kitap okumaya yönelmelerini isteriz. Görüyoruz ki ülkemizde okuma alışkanlığı çok az. Gerçektende ülkemizde okumanın çok az olduğunu görüyoruz. İsterdik ki gençlerimiz kitap okusun, halkımız okusun. Okumanın olmadığı yerde aydınlık olmaz. Bunun için de isteriz ki vakitlerinin birazını da okumaya ayırsınlar. Okumak aydınlıktır deniliyor ve bizde istiyoruz ki bu aydınlık ışınları halkımıza da yansısın ama biz bunun zayıf olduğunu görüyoruz hatta göremiyoruz. Dileğim odur ki ne olursa olsun her daim okumaya vakti olmalı insanın. Biz görüyoruz ki gençlerimiz okumak için gerçekten çok tembel. Gençlerin okuması lazım. Biz dünya halkına baktığımızda; dünyada arabaya, toplu taşımalara bindiklerinde ellerinde bir kitap olur, kitapsız asla binmiyorlar toplu taşımalara. Kaç gündür buradayız, Hakkari’den de yola çıktık ta ki buraya kadar otobüste bir gencin elinde bir kitap okurken görmedim, rast gelmedim. Yazık gerçekten de yazık, bu okumak açısından sadece bir tembelliktir. Biz bu fuardan akşam eve giderken, servise biniyoruz, gerçekten de tek bir gencin elinde bir kitap okurken görmüyoruz. Biz bu yönden gerçekten de çok eksiğiz ve utanmamız gereken bir durum bu. Madem ki okumak aydınlıktır, gençler ne diye okumuyor, niye okumuyor. Türkçe okuyun, Kürtçe, Almanca, İngilizce, Farsça okuyun ama ne olursa olsa yeter ki okusunlar. Ben burada, Mersin’de okuma kültürün zayıf olduğunu görmüş oldum” dedi.