Yılmaz: “Arabanızı işin ustalarında yıkatın”

Yılmaz: “Arabanızı işin ustalarında yıkatın” cukurovagazetesi.com

Oto kuaför sektörünün inceliklerini, nasıl yapılması gerektiğini tecrübesine dayanarak anlatan 37 yıllık oto kuaförcü Çeçen Oto Kuaför’ün Sahibi Muhammet Yılmaz, “Biz bu işin ustasıyız, bizler bu işe 37 yıldır yapıyoruz, aldığımız parayı haketmeye çalışıyoruz. 10 lira fark için aracınızı kötü yıkayan yerlere yıkatmayın da rahatlıkla teslim edeceğiniz yerde yıkatın. Biz şebeke suyu ile araç yıkıyoruz. Neden? Çünkü arabalarda leke olmasın diye. Camlarda illa lekeler oluyor, bunlar kuyu suyundan kaynaklı” dedi.


Özel Haber – Mehmet Çetin

Mersin Mezitli’de 37 yıldır oto kuaförlük yapan Çeçen asıllı Çeçen Oto Kuaför’ün Sahibi Muhammet Yılmaz, işin inceliklerini anlattı. Aracın güvenliği ve zarar görmemesi için ucuzluktan kaçınılması tavsiyesinde bulunan Yılmaz, “25 TL ile yıkayan değil 40-50 TL ile yıkayana araçlarınızı rahatlıkla teslim edin. Yıkamacı dostlarımız yanlış anlamasın ama bir araç 45 dakikada temizlenmez. Para için bu işi yapanlar var. Hatta pandemiden dolayı bu işe başlayanlar bile var. Onun için oto kuaförlerin geçmişine de baksınlar. Ben 37 yıldır bu sektördeyim ve insanlar beni parmakla gösterir. Şu anda kampanyaya başladık. Seramik kaplamada açık renkli araçlarımız 750 TL, koyu renkli araçlarımız bin TL, cip, pikap, minibüslerde açık renk bin 250 TL, koyu renkler bin 500 lira olmak kaydıyla kampanyalara başladık. Genel temizlik kampanyalarımız da başladı. Bu kampanyalara gitme sebebimiz de yine pandemi. Herkes etkilendiği gibi biz de etkilendik. Kapanmalarda müşterilerimiz azaldı. Bu yüzden ürünlerde geliş fiyatına çalışma yapmaya başladık. İş yerlerimizin kiralarını, evin kirasını, personelin maaşını verebilmek için kampanyalara başladık. Şu anda kar etmiyoruz” diye konuştu.

 

“BİZ İŞİMİZİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMAYA GAYRET EDİYORUZ”

Çeçen Oto Kuaförün sahibi Muhammet Yılmaz, 37 yıldır bu sektörde olduğunu ve işini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını belirterek, “Normalde yıkama diye bir şey yoktur, oto kuaför vardır ama artık insanların Türkçe tabiri, daha basit bir kelime ile oto yıkama yeri deniliyor. Biz artık oto yıkama ile oto kuaförü ayırdık. Bilinçli insanlar olarak. Niye ayırdık? Çünkü insanlar para için günde 50-70 araç yıkamak için 5 personel alıyor, arabanın hemen yıkamasını yapıyor, dikiz aynalarına, kapısına vesaire yıkamasını yapıyor ve gönderiyor. Bizlerde de tam tersi bir yıkama söz konusu ve aramızda yalnızca 10 lira bir fiyat farkı var. Onlar 40 liraya yıkıyor biz 50 liraya yıkıyor. Gaz yağı ile yıkama olduğu zaman ise 70 lira oluyor fiyat. Seramikli araç geldiğinde onu özel şampuanla yıkamamız gerekiyor. Bizim kullandığımız deterjanlarda kostik seviyesi en minimum seviyede. Yıkamacılarda kostikli deterjan ve kuyu suyu ile araç yıkıyorlar. Biz şebeke suyu ile araç yıkıyoruz. Neden? Çünkü arabalarda leke olmasın diye. Camlarda illa lekeler oluyor, bunlar kuyu suyundan kaynaklı. Teknoloji ilerliyor. Biz eskiden pasta, cilayı pamuk ve ispirto ile yapardık. Şimdi teknoloji gelişti, makinelerle yapıyoruz. Bunun ardından da teknoloji gelişirken seramik diye bir kimyasal ürettiler. İnsanlara zarar vermiyor, ilk üreten yer ise Japonya. Dünyada şu anda en iyi seramik üreten ülkelerden bir tanesi Japonya. Ardından Almanya geliyor. Ama pasta cilada bizim gözümüzde Japonya ikinci planda, Almanya birinci planda” ifadelerini kullandı.

 

“İYİ SERAMİK ARABAYI ÇOK İYİ KORUR”

İnsanların pasta cilayı bildiklerini ancak daha tam olarak seramiğin ne olduğunu bilmediklerini ve onları araştırmaları adına yönlendirdiğini ve kalitesiz seramikten uzak durulması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Ben insanlara seramiği anlatırken belki benim de yanlış bildiğim noktalar vardır diye insanları uyarıyorum. İnternette oto seramik nedir, nasıl yapılır, neye faydası ve zararı var, oto seramikten önce yapılan işlemler nelerdir bakın, görün, öyle gelin. Seramiğin özelliği şu; PH değerleri yüksek olan araçlarda, örneğin saatte 120 kilometre hızla giderken önünüzde bir tane araç size taş fırlattı. Şu anda zaten araçlarda kaplama var bu tarz şeyler aracın kaportasına zarar vermesin diye. Bu da onun sıvısı. Naylon değil, şeffaf değil, bir sıvıdır ve aracın üzerinde donar. Parlaklık verir, korur ve taş geldiği zaman seramiği çizer. En üst tabakadaki seramiği sanayi fön makinesi ile vurduğun zaman çizilen yere, kendi kendine kapanır. Arabaların çizilmemesi, zedelenmemesi amacı ile yapılıyor. Bilen insanlar, yaptırmak isteyen insanlara anlatıyor. Ama piyasamız o kadar bozuldu ki, dandik seramikler, cilalı seramikler var. Seramik yaptım diye 1,5 saatte aracı teslim eden yerler var. Halbuki seramik 24 saat, kapalı alanda kalacak, kaput o seramiği emecek ve donacak. Ondan sonra teslim edebilirsin aracı” şeklinde konuştu.

 

“ARABANIZIN İYİLİĞİ İÇİN KALİTEDEN KAÇMAYIN”

İnsanların hayat pahalılığından dolayı dandik, sahte ve ucuz malzemelere yöneldiğini, böylece araçlarının daha da zarar gördüğünü kaydeden Yılmaz, “Şimdi internette boya koruyucu vesaire diye arattığınızda 130-150 lira arasında fiyatla bile satılanlar var. Evinize kadar geliyoruz diyorlar. Kapalı alan olmadan seramiği, pasta cilayı nasıl yapacaksın? Toz olmaması lazım. Evet pastanın kendi tozu var ama o zaten pastanın kendi tozu. Ama dışarıdan gelen toz, kum ve toprak şeklindendir ve aracı çizebilir. İnsanlarımız pasta cila yaptırdım diyor ama sonrasında çizildiğinde bu nasıl çizildi diye soruyorlar. Dışarıda yapıldığı için çiziliyor. Seramikte de donması için mutlaka kapalı alan şart. İnsanlar paradan kaçıyor. Sonra da aracım çizildi diye üzülüyorlar. Ucuz seramikler bu arabanın nesini korur? Çanta sürter, ucuz seramikler onu korur. Ama yüksek seviyedeki seramikler, fiyatları yüksek olanlar yani fiyatları 3 bin liradan başlayıp 10 bin liraya kadar giden seramikler aracın belli başlı şeylerini korur. Bugün dünyada arabanın boyasını yakan, seramiği delen tek bir şey var. Kuş pisliği. Biz de insanlara diyoruz ki biz size istediğiniz kadar seramik yapalım, en pahalısını yapalım 7 gün korur. 7 gün sonrasında o kuş pisliği boyayı da seramiği de yakar. Onun için aracınızda her zaman ufak bir şişede su, bir de bez olduğu sürece, kuş pisliğini gördüğünüz an dökün, yumuşasın sonra temizleyin diyoruz. Benim gibi esnaflar paradan çok insanlığa değer veriyoruz. Neden? En büyük reklam insanın kendisidir. Ben bugün sizin aracınızı gaz yağıyla, özel deterjanla yıkadığımız zaman, biz zaten bir aracı 1,5 saatte temizliyoruz. Sanki sıfır bir araba gibi geri veriyoruz. Otomobilleri iç-dış 50 TL, gaz yağıyla 70 TL, cipleri gaz yapı isterse 100 TL, istemezse 60 TL’ye yıkıyoruz” dedi.

 

“GAZ YAĞI İLE YIKIYORUM, ARABAYI KORUYORUM”

Araçları gaz yağı ile yıkadığını belirten Yılmaz, gaz yağının faydalarının sıralayarak, “Aracın boyasını korur, solmasını engeller. Çünkü arabalar belli bir zaman sonra yıkanmaktan soluyor. Gaz yağı kaportayı, aracın boyasını korur. Paslanma ve çürümeyi engeller. Eskiden gaz yağının kullanılmasının sebebi, özellikle tuzlu bölgelerde aracın çürümesin ve paslanmasın diye. Ben müşterilerden ricam, bir insan size 1,5 saatte aracınızı temizleyip, sıfır şekilde vereceğim diyorsa o insana güvenin. Ama gittiğiniz zaman başka yerlere, bir insan paradan önce arabaya bakmalı. Araç normalde sizin ama bana verdiğiniz zaman, ben kendi aracıma nasıl bakıyorsam, gelen araca da kendi aracım gibi davranıyorum. Yıkamakla olmuyor yalnızca. Bir araca o kadar para verip alıyorsunuz, bir zaman sonra soluyor, çürüyor, lekeler oluşuyor ve kalkıp dünyanın parasını verip boyatıyorsunuz. Oto kuaförlere gitmenizi tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.