Narenciye sektöründe kolaylık sağlayacak bir sistem üzerinde çalışma yaptıklarını belirten Ulusal Turunçgil Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ateş, “Bu sistemle ağacın verimini şu anda göremeyeceğiz ama biraz daha maddi destek sağlanırsa 4 santimetreye kadar inebilecekler, hastalığı görebilecekler, suyu, ağacın yaşını, verim durumu gibi her şeyini gösterebilecektir ve bu da bize çok şey kazandıracaktır” dedi.
Haber – Barış Köksal
Birçok üretici birliğinin desteğiyle, Hatay’dan Silifke’ye kadar narenciye sektöründe; ağaçların yaşlarından, ağaçların sağlığına kadar birçok konuda kolaylık sağlayacak bir sistem üzerinde çalışma yaptıklarını belirten Ulusal Turunçgil Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ateş, “Sistem tamamlanmak üzere eğer bu sistem geriye kalan yüzde 25’lik alanda tamamlanırsa devreye girecektir. Tamamladığı zamanda elimizde bir turunçgil veri tabanı olmuş olur o zaman. Hatay, Osmaniye ve Mersin illerinin ilçelerini kapsayacak şekilde uydu sistemi işlev görecek. Bu sistemden sonra Antalya’dan Muğla ve İzmir’e kadar olan bölgeleri görebileceğiz. Tüm turunçgil bahçelerinin tüm veri tabanı elimizde olacak ama en ağırlıklı bölgeler bu bölgeler olacaktır. Zaten bilindiği üzere Türkiye’de limonun yüzde 75’ini Mersin sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
“BU SİSTEM BİZLERE TURUNÇ PARSELLERİNİ GÖSTERECEK”
Narenciye ağaçlarının durumunu, parsel sayılarını ve nerede ne tür turunç ağacının bulunduğunu tespit etmekte kolaylık sağlayacak olan bir sistem üzerinde çalıştıklarını söyleyen Ateş, “2009 yılından bu yana bir uydu sistemiyle Samandağ’dan Silifke’ye kadar alanları kapsayan narenciye ağaçlarının verim durumu, yaşları, çeşit özelliklerine kadar kapsayan uydu sistemiyle AKİB İhracatçılar Birliği’nin himayesinde ulusal Turunçgil Konseyi’nin desteğiyle, Adana Turunçgil Üreticileri Birliği, Dörtyol Turunçgil Üreticiler Birliği ve Mersin Turunçgil Üreticiler Birliği’nin desteğiyle 2009’dan bu yana bu süreç devam ediyor. Şu anda yüzde 75’i tamamlanmış durumda bu sürecin, yüzde 25’i ise henüz sürmekte. Ekonomik katkı yapılması lazım ama bu işi yürüten de Çukurova Üniversitesi’nden Profesör Suha Berberoğlu ve ekibiyle beraber yürüyor. Onlar sahada bu çalışmaları yapıyorlar. Yani bu sistemle uydudan 4 santime kadar inebiliyorlar. Bu uydudan ağaç parsel sayılarını görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
BU SİSTEM BİZLERE NE KAZANDIRACAK?
Uydu sistemin devreye girmesiyle beraber turunç sektöründe oldukça kolaylıklar sağlayacağını dile getiren Ateş, “İhracatçılar bahçeyi gezdiği zaman daha kolay bulmasını sağlar. Telefonuyla ayarladığı zaman hangi parselin nerde olduğunu, turunç şeklinin ne olduğu, hangi türden olduğunu rahat bir şekilde bulabiliyor. Ya da kamyonlar gidip lojistik olarak oranın bulunmasında telefonlarını ayarladıklarında hangi parselin hangi şehirde olduğunu kolaylıkla bilip, öğrenebiliyor. Bu sistem olmadan çok vakit kaybedildiğini, hatta parselin bulunamadığı olabiliyordu ve bu büyük bir sıkıntıydı. Bundan sonra o parsel üzerinde nerde, ne varsa onu görüp üreticiyle temasa geçebilecek ve ürünün alımını sağlayacaktır. Şu anda turunç miktarı ile ilgili net bir rakam yokken elimizde bu sistem ile birlikte haritalar bazında nerde ne kadar turunç olduğunu rakamsal olarak görebileceğiz. Ne kadar limon ağacı, ne kadar mandalina, ne kadar portakal ağaçlarımızın olduğunu görmüş olabileceğiz. Elimizde bir veri tabanı olacak” şeklinde konuştu.
“BİZ RAKİPLERİMİZLE DE KENDİMİZ MUKAYESE EDEBİLECEĞİZ”
Yapılacak olan uydu sistemiyle beraber rakiplerle mukayese edebileceklerini, rakip ülkelerle mukayeselerini daha iyi göreceklerini söyleyen Ateş, “Biz bu sistemle dünyada hangi sıralamada olduğumuzu söyleyip, dile getirebileceğiz. Bunları da geçmişten elimizde olan il ve ilçelerdeki tarım müdürlüklerinin tespitleriyle elimizde olan verileri kale alarak, bu verileri bakanlık ve TÜİK’le de paylaşılıyor ve TÜİK de bunları yayınlamış oluyor. Ama bu uydu sistemi ile bunu görebileceğiz. Bu hem üreticiye, hem ihracatçıya hem de rakip ülkelerle bizi mukayeseyemizi daha iyi görebileceğiz. Bundan sonraki süreçte de ağacın hastalık durumunu görebileceğiz ama bu biraz maliyetli bir proje olacak. Şu anda ise su durumunu görebileceğiz uydunun yaklaşıp, zoomlamasıyla birlikte, orada hangi sulama sisteminin gerekli olduğunu, hangi sulama sisteminin kullanıldığını görebileceğiz bu uyduyla beraber ama bu aşamaları biraz da maliyet gerektiriyor. Parsel sayılarını görebileceğiz sistemden ama parselin kime ait olduğunu paylaşmacağız. Suha Berberoğlu ve ekibi yıllardır çalışma yapıyor bu sistem üzerinde” diye ekledi.
“EN BÜYÜK MADDİ DESTEK AKİB’TEN GELDİ”
2009’dan beri üzerinde çalışılan uydu sistemin bitmeye yakın olduğunu belirten Ateş, “Bu sistemin yüzde 75’i bitti. O eksiklikler de giderildiğinde biz sistemin yüzde 100’ünü sayfamızda veri olarak paylaşacağız. Bizim kendimize ait bir şifremiz olacak ve bu şifreyle gelip görebilecekler. Yani bugüne kadar bunun maddi desteğini Akdeniz İhracatçılar Birliği sağladı, parasal boyutuyla. Demin de konuşmuş olduğumuz birliklerde destek oluyor. Hep beraber kol kola çalışıyoruz ama en büyük maddi destek AKİB’ten geliyor. Daha önce de Çukurova Kalkınma Ajansı, bir destek verdi. Ağırlıklı olarak bu işin finansörlünü AKİB karşıladı” diye konuştu.
“BU SİSTEM BİZE ÇOK ŞEY KAZANDIRACAKTIR”
Bu sistemin geliştirilmesiyle beraber ağaçtaki hastalığa kadar görülebileceğinin altını çizen Ateş, “Bu sistemle ağacın verimini şu anda göremeyeceğiz ama biraz daha maddi destek sağlanırsa 4 santimetreye kadar inebilecekler, hastalığı görebilecekler, suyu, ağacın yaşını, verim durumu gibi her şeyini gösterebilecektir ve bu da bize çok şey kazandıracaktır. İlk aşamada biz ağaç ve parsel satılarımızı görmek istiyoruz. Ondan sonra da zoomlayarak uydudan ağacın hastalığına kadar birçok konuda görebileceğiz ve değerlendirebileceğiz ağaçları. Biz bunu çok kurumla paylaşacağız” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.