Mersin Vergi Dairesi Başkanı Seyfettin Baysal, Kanal 33’e katılarak Fatih Alkar’ın sorularını yanıtladı. 7326 sayılı Bazı Alacaklıların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hakkında konuşan Baysal, yapılandırma hakkında da bilgi vererek son günün 31 Ağustos olduğunu ifade etti.
Haber – Erol Kamalak
Kanal 33’te yayınlanan Fatih Alkar’ın sunmuş olduğu Gündemin Nabzı programının konuğu Mersin Vergi Dairesi Başkanı Seyfettin Baysal oldu. 7326 sayılı Bazı Alacaklıların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, 9 Haziran’da resmi gazetede yürürlüğe girdi. Yapılandırma kanununda son müracaat tarihinin 31 Ağustos 2021 tarihinde olacağı, koşullarını, çalışmaları ve kanun amacı hakkında bilgiler verildi. Baysal, şu anda başvuruları devam eden kamuoyunda da bilinen yapılandırma kanununu amacı itibariyle özetleyerek, “Kamuya borcu olan vatandaşlarımız ya da mükellef altında olan vatandaşlarımızın borçlarını daha kolay ödeme yönünde bir fırsat veriyor bu kanun. Bunun da belirli koşulları var. Amaç, borçlu olan mükellefin borcunu azaltmak, kamu kuruluşlarının da bunların alacaklarını bir an önce tahsili amaçlanarak çıkarılan bir karar. Çok çeşitli olduğu için, fırsat kanunu da diyebiliyoruz. Kesinleşmiş borçlardan tutun daha çok düzenli mükelleflere atfettiğimiz işletme esasına göre bireysel mükelleflerimiz veya kurumlar vergisi, bunların yapmış oldukları beyanlarına göre kayıtlarında varsa hatalar, bunları gidermek gibi amaçları güdüyor” şeklinde konuştu.
“KANUN İLE BİRLİKTE MÜKELLEFLER YARGI YÜKÜNDEN KURTURULUYOR”
Mersin Vergi Dairesi Başkanı Seyfettin Baysal, borçlu ve alacaklıların yapmış olduğu vergilerden dolayı yargıya başvurulmuşsa, bu yargıya başvurulan mükelleflerin yargı yükünden ve sürecinden kurtarmak için kanunun bir anlaşma zemini hazırladığını belirterek, “Aynı zamanda vergi incelemesinde olan mükelleflerimizin, vergi inceleme sürecini uzun tutmaktansa bunların daha sonraki tahakkuk aşamasında uğraşmaktansa belirli bir imkan dahilinde mükellefler kendilerinin beyanlarına göre doğruluğunu inceleme aşamasında olan mükelleflerimizde bu kanundan istifade edebilir. Usula ilişkin vergilendirmede usul esas alınarak vergi usul kanununda veya ilgili muhasebe kayıtlarında belirlenmiştir. Burada bu kayıtlara yönelik hatalar varsa bunları düzeltme imkanı veriyor kanun. Kısaca özetlersek 11 madde bulunan kanun amaçları bu başlıkları içeriyor. Kamu idareleri hangi alacakları kapsıyor diye bakarsak, kamu alacağı dediğimiz zaman bizim tahsil ettiğimiz alacaklarımız var. Bunlar daha çok vergi, vergiye bağlı cezalar oluyor. Kamu hizmeti veren meslek odaları olarak Barolar Birliği, Mühendis Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Diş Hekimleri Birliği, Veterinerler Birliği’ne üye olan üyelerin de borçları varsa bu borçlar bu kanundan yararlanabiliyor. Bizim açımızdan özetlersek, vergi usul kanunu kapsamında tahsilatı bize verilmiş olan alacaklar var. Bunları daha çok konu edebiliriz. Mesela vergi, vergi cezaları, vergilerin niteliği itibariyle gelir vergisi, katma değer vergisi, kurum vergisi, özel tüketim vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, çevre temizlik vergisi, gümrük vergisi gibi vergiler bunların cezaları ve faizler bu kanun kapsamında değerlendirebiliyor. Kanun aslında toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren bir kanun.
“BU GECİKME ZAMMI, FAİZİ VE VERGİ CEZALARINI ORTADAN KALDIRIYOR”
Kanunun hangi avantajları sağladığı, esnaf ve şirketlerin hangi avantajlarla bu yasayı değerlendirmeleri gerektiği hakkında bilgiler veren Baysal, “Kanun uygulaması bakımından nisan sonu itibariyle olan tüm alacaklılarımız, trafik cezalarından askeri para cezaları, seçim para cezaları, nüfus para cezaları, karayolları bakanlığı para cezaları, öğrenim kredisi borçları olanlar, haksız alınan destek ödemeleri olan ödemeleri biz 31 Ağustos’a kadar bağlı vergi dairelerine müracaat etmeleri halinde peşin veya taksitli, 6 taksitli olmak üzere 2 ayda bir ödeme süretli, 36 aya kadar 18 taksitli şeklinde ödeme imkanı sağlıyor. Verginin kendi kanunlardan kaynaklı olarak süresinde ödenmeyenlere biz 6183 sayılı kanuna göre gecikme zammı ilave ediyoruz. Bu zam, zamanında tahakkuk edilmediği için uyguluyoruz. Borcun kendisi 100 liraysa bu gecikme zammıyla 2, 3 kat artabiliyor. Bu kanunun en büyük avantajı bu gecikme zammı, faizi ve vergi cezalarını ortadan kaldırıyor. Temel yaklaşım şu, borcun aslını burada hesaplanan TEFE, TÜFE’ye göre, belirlenmiş katsayıya göre cüzi bir miktar edilmek üzere aslının bir an önce tahsilatını sağlayacak. Buna bir örnek verirsek, mükellefin 117 bin 43 lira gibi bir borcu varsa, bunu yapılandırarak içerisinde bulunan gecikme faizi cezaları gibi tutarlarla 44 bin liralık bir alacak bugün 117 bin liraya kadar çıkmış olabiliyor. Bu 44 bin liranın getirmiş olduğu yükten kurtulmak için bu kanun fırsat veriyor. Bu kanuna göre, bu 44 bin lirayı bu TEFE, TÜFE oranında, cezaların yarısını olmak süratiyle 48 bin 482 lira ödediğin zaman bu 117 bin liradan kurtuluyorsunuz. Bu kanunla 72 bin lirayı devlet almaktan vazgeçiyor” şeklinde konuştu.
VERGİ TAHSİLATLARI ELEKTRONİK ORTAMDAN DA KOLAYCA YAPILIYOR
Müracaatlar hakkında da konuşan Baysal, “Özellikle Gelir İdaresi Başkanlığı teşkilat yapısı itibariyle vergi dairesi bütün vergilendirmekle ilgili işlemlerini elektronik ortamlarda yapma gibi bir imkan sunuyor artık. Tahsilatı yine bizzat vezneye gitmek yerine banka aracılığıyla kredi kartıyla bile ödeme imkanı sunuyor. Bununla ilgili Gelir İdaresi Başkanlığı’nın son zamanlarda özellikle böyle uygulamaları kamuoyuna anlatmak için çeşitli bilgilendirmeler yapılıyor. Gelir idare sisteminde bunlarla ilgili hatta yapılandırma kanunuyla ilgili, mükelleflerin adreslerine ulaşabiliyor. Dolayısıyla başvuruların yükü çok zor değil. Bizzat vergi dairesine gelmek şart değil. Verdi idaresiyle mükellef arasındaki en önemli süreci tamamlayan mali müşavirlerimiz aracılığıyla da interaktif vergi dairesinden müracaat yapılabiliyor. Yine posta ile müracaatlar gönderilebiliyor” ifadelerini kullandı.
KANUNDAN YARARLANAMAYANLARDA OLACAK
Gelir vergisi mükelleflerinin, kurumlar vergisi mükelleflerinin, serbest meslek mükelleflerinin, yani gelir vergisi kanunundaki gelir unsurlarındaki herhangi birinden mükellef olanların kanundan yararlanabildiğini ifade eden Baysal, “Bir de şu anda herkes için değil ama bazı vergi mükelleflerimiz risk analizden dolayı incelemededirler. Ancak kanun diyor ki kanundan yararlanan mükelleflerimizi şu kanundan yararlandırmam diyor. Kanunun 359. Maddesi uygulaması var, yani defter, belge kayıtlarını veya koparanlar, bunları kaybedenler, inceleme aşamasında beyan edemeyenler, terör suçunda olanlar, örgütle bağlantısı olanlar gibi diğer suçlara karışmış olanlar kesinlikle bu kanundan yararlanamayacak. Vergi dairesi inceleme sonucunu beklemek zorunda, vergi inceleme raporuna göre eğer bu yararlanamayanların içerisindeyse bunlar yararlanamayacak ama değilse vergi dairesine geldiği zaman zaten vergi artırımında bulunduğu için bundan dolayı bunun yapılanması gerçekleşecek ve mükelleften yine 6 eşit taksit şeklinde bu tahsilatı yapacak.
