Seçer: “Daha önceki iktidar dönemlerinizi unutmadık”

Seçer: “Daha önceki iktidar dönemlerinizi unutmadık” cukurovagazetesi.com

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2021 Yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantısı’nın 1. Birleşimi gerçekleşti. Mecliste söz alan MHP Meclis Üyesi Mahmut Tat, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne yüklenerek işten çıkarılan işçiler hakkında konuştu. Seçer ise, Tat’a tepki göstererek, “Dinime söz eden Müslüman olsa. Biz bu memlekette yaşıyoruz daha önceki iktidar dönemlerinizi unutmadık” dedi. Yeniden görüşülmek üzere meclise iade edilen 256 milyon TL’lik borçlanma ise Cumhur İttifakı tarafından tekrardan reddedildi.


 

Haber – Barış Köksal

 

 

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2021 Yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantısı’nın 1. Birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mecliste gergin anlar yaşandı. MHP Tarsus Meclis Üyesi Mahmut Tat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İşten çıkarılmalar olmayacak” sözü üzerine Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in belediyede işten çıkarmaların devam ettiğini iddia etti. Tat, yerel seçimlerin biteli 28 ay olduğunu ve Belediye Başkanlığına Vahap Seçer’in geldikten sonra değişik zamanlarda, değişik sebeplerden dolayı işçi çıkışların olduğunu savunarak, “Özellikle pandemi dönemindeki durdurulan çıkışlar ve akabinde kısa çalışma ödeneğiyle dışarıda kalan işçiler, ücretsiz izinler dışarıda kalan işçiler ve özellikle az önce tüm arkadaşlarımızın iyi niyetle çalışanlara teşekkür, vatandaşlarımızın iş birliğiyle de katkı sağlayacak güzel sözleriyle bir yangın felaketi yaşarken bir yandan da sessiz sedasız bakıyoruz ki işçi çıkışları devam ediyor. Sayın Genel Başkanınızın seçimlerden önce vermiş olduğu bir söz vardı. ‘Hiçbir işçi işinden edilmeyecek, işten çıkarılmayacak’ diye. Sayın başkan, genel başkanınızın bu sözü sizin için bir anlam ifade etmiyor olabilir. Sosyal demokrat yapınızla işçilere eziyet etmek, işçilerin ekmeğiyle oynamak, işçilere karşı adaletsizlik hukuksuzluk içinde davranarak makul olabilecek sebepler göstermeden işine son vermek sizi tercihiniz olabilir. Fakat güzel Mersin’imizdeki yakalanan barış, kardeşlik ortamını zedeleyen bu hareketlerin artık son bulmasını istiyoruz” sözlerini kullandı.

 

TAT: “İŞTEN ÇIKARILMALARIN SON VERİLMESİNİ İFADE ETMEK İSTİYORUM”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz iktidara talibiz” sözü üzerine konuşan Tat, “Talip olurken de özellikle 11 Büyükşehir Belediyesiyle yapmış olduğu toplantılarla belediyeleri referans gösteriyor. Bu konuda da zannediyorum en ön safta Mersin Büyükşehir Belediyesi bulunuyor. Aklımıza şu geliyor, Allah korusun, bir CHP iktidarında iktidar kamuda çalışan işçileri makul sebepler göstermeden işten çıkaracak, çalışanlarına eziyet edecek, onu oradan oraya mı sürecek. Böyle bir iktidarda akabinde de yapılacak yatırımlarla ilgili borç yok deyip, dünya finans piyasasına para bulmaya mı çıkacak diyorum. Bu eziyetlerin, işten çıkarmaların özellikle sebepsiz işine sahip çıkan çalışan insanları işten çıkarmalara son verilmesini özellikle ifade etmek istiyorum ve sizlerle paylaşıyorum” diye konuştu.

 

SEÇER: “SİZ KİMLE DANS EDİYORSUNUZ?”

Tat’ın, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne işten çıkarmaların devam ettiğini belirttiği iddialar hakkında konuşan Vahap Seçer, bahsi geçilen 11 Büyükşehir’in hepsinin değerli işler yaptığını ancak Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin en değerli işler yapan belediyelerden biri olduğunu vurgulayarak, “Bunu vatandaşlarla da paylaşabilirsiniz hatta en güvendiğiniz kamu araştırma şirketlerini de sokağa sürersiniz. Onlar sizin için araştırır, partinizin düştüğü durumu da görürsünüz, Mersin Belediye’sinin geldiği durumu da görürsünüz. Ama gerçekten bravo, Mersin’de yüzde 7 civarında Mersin’i yönetiyorsunuz, Türkiye’yi yönetmede de yüzde 7 civarındasınız ama maalesef Cumhur İttifakı’nın küçük üyesi olarak her şeyde söz sahibi olmaya gayret ediyorsunuz. Dinime söz eden Müslüman olsa. Biz bu memlekette yaşıyoruz daha önceki iktidar dönemlerinizi unutmadık. Geçen dönem bu belediyeyi partinizin arka bahçesi yapmışsınız. Ülkü ocakları, türkü ocakları, şu ocakları, şu derneklerle dosya dosya gelen partinizin elemanlarını oraya doldurmuşsunuz. Siz kimle dans ediyorsunuz?” şeklinde konuştu.

 

“GENEL BAŞKANIMA SÖZ SÖYLEYECEK KADAR DENEYİMLİ BİR SİYASETÇİ OLMAN LAZIM”

Tat’a, Kemal Kılıçdaroğlu’na söz söyleyecek ehliyet sahip olmadığını söyleyen Seçer, “Senin dengin değil benim genel başkanım, benim genel başkanım işini yapan insanları kimse işinden etmeyecek diye söz verdi. Geleceksin, salla başı al maaşı deyip ben falanca ocağın üyesiyim, filanca bucağın üyesiyim racon keseceksin yok öyle bir belediye. Onlar artık eski çamlar bardak oldu. Çalışana iş çok belediyede. Bakın sokaklarınız tertemiz oldu. Orada emekçi kadınlar çalışıyor, emekçi insanlar çalışıyor. Bir partinin gölgesine, bir ocağın bir bucağın gölgesine giren adamlar çalışmıyor. Gerçek emekçiler çalışıyor. Benim genel başkanıma söz söyleyemeyecek kadar bu işin farkında olan deneyimli bir siyasetçi olman lazım. Lütfen bu konuda grup sözcüsü olarak sizi saadete davet ediyorum bu idari konulardır siz işinize bakın. Belediyemin hizmetleri ve uygulamalarıyla ilgili söyleyeceğiniz bir söz varsa da burada sabah kadar konuşabilirsiniz. Ayrıca sen benim genel başkanıma laf söyleyeceksin, ben senin partine laf söylemeyeceğim. Yok böyle bir şey bunu kabul edemem. Bunlar yakışmadı size sayın Tat. Beni eleştirebilirsiniz, benim genel başkanımla ilgili, onurumla şerefimizle ilgili bir söz söyleyemezsiniz sizi men ederim. Siz ne konuştuğunuzu bilmediniz. Biz sözümüzün eri insanlarız. Kimseye vicdansızlık yapmadık yapmayız” ifadelerini kullandı.

 

“SİYASETİ KULLANARAK ACITASYON YAPIYORSUNUZ”

Belediyede binlerce insan çalıştığını ve hepsinin de CHP’ye mensup olmadığını ifade eden Seçer, “İnsanları kışkırtıyorsunuz. Bu yaptığınız yanlıştır. Müfettiş üzerine müfettiş gönderdiniz üzerime. Bir daha gönderin. Ben ne yaptığımı biliyorum. İnsanları üzerime gönderiyorsunuz. Ben kimsenin ekmeğiyle oynamıyorum. Sizden çok daha fazla fakiri fukarayı bilirim. Lütfen. Kendimize gelelim. Siz acıtasyon yapıyorsunuz, siyaseti kullanarak yapıyorsunuz bunu. Yaptırmayız bunu burada. Bu çok ucuz bir iddia. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak buradaki siyasi partilerin hiçbir genel bakanıyla ilgili ağzımdan kem bir söz çıkmamıştır. Bunu söyleyeni de ben men ederim. Ben sayın Devlet Bahçeli’yle ilgili, sayın Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili, bir söz ettim mi? İç siyasetimize, yerel siyasetimize konu yaptım mı? Bunu yapamazsınız. Biz şamar oğlanı değiliz” diye konuştu.

 

TAT: “HANGİ PARAYLA NEYİ ÖDEYECEKSİNİZ?”

Yeniden görüşülemek üzere meclise iade edilen 256 milyon TL’lik borçlanma konusunun da konuşulduğu mecliste Mahmut Tat, “Sanki bu kredi verilmediğinde Mersin Belediyesi’nde hiçbir iş yapamayacak gibi bir hal doğuyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi güçlü bir belediye. Rakamlarla konuşacak olursak aylık ortalama kendi bütçesi dahilinde ortaklama 200 milyarlık bir geliri olan, genel bütçe payı ve hizmet karşılığı aldığı paralar. Cari giderleri de ortalama 100, 110 milyarlık bir belediye. Banka geri ödemeleri de 30, 35 olduğuna göre aylık 50,60 milyonluk yatırım parası elinizde oluyor. Şu anki yapılan, yapılması planlanan veya yarım kalan projeler için de belediye kendi öz kaynakları ile rahat yapabilecek durumda. Biz başından beri kredi ile ilgili düşüncelerimizi söylerken gerek belediyemize gerekse Mersin halkına iyilik yapıyoruz. Borç üstüne borç derken dış kredi borçları da binecek. Bütün bunları hesapladığımızda hangi parayla neyi ödeyeceksiniz? 2,5 yıldır hiçbir konuda yardımcı olmamışız gibi tavır sergiliyorsunuz, kabul etmiyoruz. Belediye, öz kaynakları ile yatırım yapabilecek bir güçte olduğu için biz belediyenin ihtiyacı yoktur diyoruz” dedi.

 

DİNSEVER: “AMAÇ GERÇEKTEN HALKA HİZMET ETMEKSE BUNU BURADA TARTIŞABİLİRİZ”

CHP Meclis Üyesi Ali Dinsever, borçlanma hikayesinin 2,5 yıldır aynı yerde saydığını söyleyerek, “Gündem dışı konular kısmında konuşulan konulara, felaketlerle ilgili kısımlarına katılıyorum. Bu felaketlerle gördük ki bu halkın dayanışma konusunda bir sıkıntı yok.  Ama bu ülkenin bir sıkıntısı var. Bu ülkede idari erki kullananlar yönünden sıkıntı var. Burada da aynı şeyi tartışıyoruz. Burada da yerel ölçekli siyaset baronlarının siyasi düşünceleri ile Mersin’e hizmetin önünde nasıl engel olduklarını görüyoruz. Amaç gerçekten halka hizmet etmekse bunu burada tartışabiliriz, bu yanlıştır diyebiliriz. Buna biz de katılabiliriz. Bu idare bir bütçe yapıyor, bu bütçe bu mecliste onaylanıyor. Bütçe kanunu gereğince de denk bütçe yapması lazım. Bu öngörülen bir borç, olağanüstü bir borç isteği değil. Ama bugün kullanma yetkisini isteyince, aynı meclis bu bütçe doğrudur diyen meclis, bugün diyor ki hayır bu borcu kullanamazsın gerek yok. Peki nereden kapatacağım ben? Senin verdiğin onay bu. Sokaktaki insan bunu çok net anlıyor. Çıkıp diyebilirsiniz, hayır biz siyaseten biz burada muhalifiz başkanın ayağını çekeceğiz, çalıştırmayacağız, hizmet ettirmeyeceğiz diyebilirsiniz. Bunu da halka anlatırsınız. Ama burada Ali Cengiz oyunları ile halkı aldatamazsınız. Gerçekten Mersin halkını düşünüyorsak oylarımızı ve düşüncelerimizi ona göre hareket ettirmemiz lazım. Siyasi ikbal ve siyasi baronluktan vazgeçmemiz lazım” sözlerini kullandı.

 

SEÇER: “İNSANLARI FALANCA TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İLİŞKİLENDİRİP YAFTALAMAK, 31 MART’TA SİZE BİR ŞEY KAZANDIRMADI”

Meclis üyelerinin, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden haksız yere işçi çıkarıldığını ve yerine PKK’lı insanların getirildiğini ifade etmeleri üzerine Seçer, “Senden çok daha fazla bu ülkeyi seviyorum, çok daha fazla bu ülkeye hizmetim var. Bu mecliste bizleri terör örgütü ile ilişkilendirdiğin için size yazıklar olsun. Bu da tutanaklara geçsin. Bu konuda bir karar vermeniz lazım. Belediyenin hizmetleri tartışılırken sürekli kamuoyu karşısında suyun yüzüne çıkmak için hep bu silahı kullanıyorsunuz. PKK terör örgütü, FETÖ diyorsunuz. Senin mensubu bulunduğun siyasi parti, parlamentoda bugün eleştirdiğin siyasi parti ile el ele kol kola yürürken, şu anda kol kola yürüdüğün siyasi parti ile benim siyasi partim mücadele veriyordu. İnsanları falanca terör örgütü ile ilişkilendirip yaftalamak, 31 Mart’ta size bir şey kazandırmadı. Biz çıktık hizmetleri anlattık siz bizi böyle yaftalandırdınız. Şimdi de aynı suçu işliyorsunuz. Sen aslında kanun karşısında bana karşı suç işledin ve gereğini yapacağım. Burası ağzına gelenleri konuşma yeri değil. PKK’ları işe alıyormuşuz. Bütün birimler elinizde, emniyet teşkilatı, istihbarat. Güvenlik soruşturması var. Israr kararı alındığında 40 meclis üyesinin kararda ısrar ettiği görülmüştür. Borçlanma yetkisi tarafıma verilmemiştir” diye konuşarak sözlerini sonlandırdı.  Cumhur İttifakı borçlanma talebi yetkisinin Seçer’e verilmesini tekrardan reddetti.