Seçer: “Yatırıma ve Limana karşı değiliz!”

Seçer: “Yatırıma ve Limana karşı değiliz!” cukurovagazetesi.com

Mersin Büyükşehir Belediyesi Mart ayı Olağan Toplantı Dönemi İkinci Birleşimi’ni gerçekleştirdi. Meclis Toplantısında İdareden Gelen Konulardan biri olan Mersin Limanı kapasitesi ve işlevselliğinin artırılması konusu mecliste sert tartışmalar yarattı. Başkan Seçer, “Yatırıma karşı değiliz, limana karşı değiliz, Mersin’in genişlemesine karşı değiliz. Yerli ve yabancıya karşı değiliz ama kanun var, nizam var hukuk var” dedi.


Haber - Barış Köksal

Büyükşehir Belediyesi Mart ayı Olağan Toplantı Dönemi İkinci Birleşimini Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer’in başkanlık ettiği oturumda,  komisyonlara havale edilen konular ve idareden gelen konular görüşüldü. İdareden gelen konulardan biri olan Mersin Limanının MIP A.Ş tarafından genişletilmesi  konusu Mart ayı Meclis toplantısında Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı  arasında sert tartışmalara neden oldu. Mersin Limanının genişleme çalışmaları hakkında konuşan Seçer, “Mersin Limanı 2007 yılında özelleştirildi, burada 2009 yılında onaylanan planda mevcut limana genişleme alanı öngörülüyor. 2007 yılında özelleştirilmiş ve planda görüldüğü üzere 95 bin 765 metre kare bir çıkıntı var. Genişleme alanı olarak planlanıyor ancak kiracı firma tarafından bugüne kadar inşa edilmiyor. 2017 yılına gelindiğinde 1/100.000 Mersin-Adana Çevre düzeni planı değiştiriliyor. Mersin’in 40 yıldır beklediği ana konteyner limanı da bu plana işaretleniyor. 2020 yılına gelindiğinde iki önemli olay oluyor; biri ana konteyner limanı bölgesinde, burada otoban bağlantısı limana kadar iniyor planda. Kentin trafiği ile alakası olmayacak gayet uygun bir plan yapılıyor. Burada ana konteyner limanının depolama alanları, serbest bölge gelişim alanı, oto yol bağlantısı burada belirleniyor. 2020 yılında bu bahsettiğimiz alan Cumhurbaşkanlığı tarafından özel endüstri bölgesi olarak ilan ediliyor. Polipropilen tesis alanı olarak belirleniyor, lojistik alan ana konteynır limanının depolama alanı ve serbest bölge gelişim alanı planda siliniyor, yerine özel endüstri bölgesi olarak işaretleniyor” dedi.

“BU ÇALIŞMA MERSİN’İN ALEYHİNE OLUR”
“Bundan sonra serüven başlıyor. Bu plan bir başına, Mersin’in mevcut limanında daha da genişleme ihtiyacı var, kurvaziyer liman ihtiyacı var” diyen Seçer, Mersin Limanında yapılan çalışmanın daha öncesinden planlandığını ifade ederek, “Burada Polipropilen tesisinin yapılmasıyla limanın genişlemesi ve ardından ana konteyner limanının haylinin ortadan kaldırılması birbirleriyle bağlantılı. Sonuç şuraya gider, burada liman genişlemesi yapılırsa Mersin’de yapılması planlanan 11. Kalkınma Planında Mersin’de ana konteyner planı olarak yer alan ibareyi biliyorsunuz. Doğu Akdeniz’de bir ana konteyner limanı olarak değiştirilmişti. Bunlar adım adım yapılan şeyler. Görebilirsiniz ki önümüzdeki süreçte burada yapılması planlanan ana konteyner planı bizim için hayal olur yapılan mevcut limandaki genişleme büyüme çalışmaları yeterli denebilir. Bu da mersinin aleyhine bir çalışma olur. Bizim hayalimizdeki Mersin bir lojistik merkezi. Yani daha büyük projeksiyonlar. Bu limanın zaten 150 yıllık bir mazisi var. Bu limanolsun. Mersin’i var eden, balıkçı kasabası olmasından il hürriyetine dönüşmesine sebep olan bir liman bu liman. Ama kapasitesi belli, kapasitesi sınırlı. Lokasyonu belli. Burayı zorlamanın ekonomik açıdan, çevresel etkileri açısından, kentin silueti açısından bir mantığı yok” şeklinde konuştu.

“BU KARAR ANKARA’DA ALINAN LOBİ FAALİYETLERİNİN SONUCUDUR”
Mersin Limanıyla ilgili Büyükşehir Belediyesinin planlama çalışması adına olumsuz rapor verdiğini ve limanla ilgili çalışmaların lobi merkezli olduğunu iddia eden Seçer, “Bu tamamen lobi faaliyetleri sonucu, kentin yerel dinamikleri dışında Ankara’dan alınan kararlardır. Ankara’dan alınan kararlarla Mersin’in geleceğiyle ilgili tasarruf doğru bir yaklaşım değildir. Sözleşmede ‘Liman günün teknolojik ve fiziki koşulları doğrultusunda işletme yükümlülüğü doğrultusunda çalışma yapabilir.’ Bu maddeye dayanarak bunu yaparken sözleşmede şöyle bir madde de var, sözleşmenin 3. Maddesinde; işletmenin yetkili makamlardan izinler almasını şartıyla değişiklikler yapılacağı hükmü vardır. Bu sözleşmede var. Burada belli değişiklikler yapabilirsin ama gerekli kurumlardan izin alman gerekir diyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi planlama çalışması yapılırken bu proje kent adına olumsuz bir rapor bildirmiş. Bu meclis kararına evet oyu kullanan meclis üyelerimiz de var. Biz tarihe bit not düşme adına bu konuyu gündeme getirdik. Özellikle merkez ilçe belediye başkanlarının görüşleri çok önemli. Akdeniz, Toroslar, Yenişehir gibi merkezde görev yapan belediyelerimizin görüşleri önemli. Burada yapılacak olan bu yapılaşmanın çevreye komplikasyonları, gelişmesine ve trafiğe etkileri ne olacak? Bu konu damdan düşer gibi önümüzde gelmedi. 2009’da beri süregelen bir çalışma bu. Daha önce girişimler oldu. Genişleme çalışmaları sınırlı kaldı, iskele uzatıldı. Ama bu kadar kenti etkileyecek olan kentin içine doğru ilk kez önümüze geliyor” diye konuştu. 

GÜLTAK: “ELİNİZDE BELGE VARSA BEN DE YANINIZDAYIM!”
Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Meclis toplantısında söz aldı. Gültak, Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer’e işçi çıkarma konusunda hassasiyetli davranmalarını ifade ederek, “ 16 memur çıkarılmış 4’ü iade olmuş. Kadroyu işçiden 5’i çıkarılmış mahkemesi devam ediyor. Sözleşmeli 11 memurun 10 tanesini geri iade almışız. Şirket işçilerinden 89 işçi çıkmış, 55’ini mahkeme kararı ile iade almışız. Tüm mahkeme kararlarını uyarlamışız. Bende sizden aynı hassasiyeti bekliyorum. Umarım tazminatları verip mahkeme kararlarını uygularsınız. İşten çıkanların hepsi terörle ilgili oldukları için çıkarıldı. Performanstan veya siyasi görüşten dolayı değil. PKK’ye terör örgütlerine destek verdikleri için işten çıkarılmıştır” dedi. Dünyada yer alan bazı liman ülkeleri konusunda da örnekler vererek Mersin Limanının büyük bir yatırım aracı olduğunu savunan Gültak, “Bir haber geldi, Singapur ve Şangay’da deniz hayvanları ölümlerine rastlanmış. Singapur ve Şangay deniz limanları da dolgu. Hakikaten hayvan ölümleri ciddi anlamda başlamış buralarda haberiniz olsun. Öyle şeyler söyleniyor ki sanki biz çevre, hayvan ve doğa düşmanıyız. Bu ülkeler bunları yapmışlar ve ticaret yapıyorlar. Onların hayvanlarına bir şey olmuyor. Bize gelince oluyor. Sayın başkanım bir şeyi daha anlamadım, ‘Bir tane yerli firma olsa o yolda bire tır kalmazdı’ derken acaba kimi itham ettiniz? Bunu açıklarsanız bizde o kurumun üzerine gerekli denetlemeleri sağlarız. MIP bazı devletin kurumları tarafından korunup korunuyorsa bende hemen yanınızdayım orayla ilgili işlem yapılmasını ben de takip edeceğim. Elinizde belge varsa bende yanınızdayım. Şu unutuluyor, burası Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının. MIP kiracıdır. 2043’te bütün yatırımlarını bu ülkenin vatandaşlarına bırakacaktır. Kimse burada yaptığı yatırımları ceplerine koymuyor. Dolayısıyla ödediği vergilerden belediyeler katkı payı alıyor. Dolayısıyla Büyükşehir’e de oradan para geliyor. Burası şu an 250 milyon odlar yatırım yapmış. Şu anda da 375 milyon dolar daha yatırım yapacak” şeklinde konuştu. 

CUMHUR İTTİFAKI MECLİS’İ TERK ETTİ
Gültak konuşurken çıkan tartışma sonucu meclise 5 dakika ara verildikten sonra devam edilen toplantıda Cumhur İttifakı üyeleri meclisi terk etti. Karar yeter sayısı kontrol edildikten sonra toplantı devam etti. Meclis Toplantısının ikinci bölümünde konuşan Seçer, Mersin’in gelişmesine karşı olmadıklarını, yatırım konusunda tartışılması gerektiğini belirterek, “Hepimizin buluştuğu bir konu var, ana konteynır limanı bizim için olması gereken bir yatırım daha önce 2009 yılında bunun çalışmaları başlamış ,ÇED süreci tamamlanmış hatta Çandarlı ve Filyos limanları da Mersin ana konteynır limanıyla beraber planlandı ve onlar bitti. Biz halen bunu tartışıyoruz. Birbirinden bağımsız olaylar gibi bakmamak lazım. Şu an polipropilen tesis yapımı için ilan edilen daha sonra 2020 yılı içinde de planla değiştirilip, özel endüstri alanı olarak ilan edilen, daha önce serbest bölge gelişim alanı ve lojistik konteynır depolama alanı olan alanın bu plan değişikliği ile genişlemesi aslında iç içe. Elbette yatırım konusunda bizden kimse hevesli değil, kimse bu anlayışa sahip değil. Elbette Mersin gelişsin, istihdam olsun istiyoruz. Yatırım yapalım derken de ortalığı da berbat etmeyelim. Ne yaptığımız bilerek yatırım yapalım, tartışalım” ifadelerini kullandı. 

“GÜLTAK’IN YAPTIĞI YÖNETİMİ YOK SAYMAKTIR”
Meclis Toplantısında Akdeniz Belediye Başkanı Gültak’ın belediye işçilerinin çıkartılması ve Mersin Limanının genişletilmesi konusu üzerine söylediği sözlerden sonra Seçer, “Bu bir tavsiye kararı şu anda yapılan yapılıyor, sayın Dinsever de dedi ki ‘her şey bitti biz sesimizi çıkartmayalım, kaderimize razı olalım, dilimiz lal olsun. Böyle bir siyaset, böyle bir siyasetçi, böyle bir meclis, böyle bir demokrasi anlayışı olur mu? Herkes bildiğini söyleyecek ama meclisin itibarına, meclisin asaletine, büyüklüğüne halel getirecek davranışlardan kaçmak durumundayız. Mersin’de Sınır Atatürk Parkı ama dolgu alanı Atatürk Parkı’nın ön cephesini kapatacak şekilde denize doğru ilerliyor. Karada bir tecavüz yok ama tutanaklara geçsin eğer bu yapılırsa, kruvarziyer limanı yapılırsa ön tahsisi var bakımını biz yaptık, vatandaş her şeyi bizden biliyor,oraya bir çivi bile çakamazdım.   Kişisel gayretimde sayın Bakanla görüştük, iddia ediyorum  yolcu, konteynırların arasından mı Mersin’e turist gelecek deyip Atatürk Parkından bir yer tahsisi limana yapılacak. Bunu bir not olarak tarihe not düşmek istiyorum.  Cehenneme giden yol  iyi niyet taşlarıyla döşenir. Yatırım yapılsan ama 2009 yılından beri uğraşılan ana konteynır limanı projesi var. Neden geçmişte yapılan çalışmaları bir kenara bırakmıyoruz da, burada yapılan bir işletmeyi ilgilendiren, Mersin’de liman hizmetleri konusunda monopolleşmeye karşıyım. Bunun  için başka bir başka liman inşa edilsin diyorum, buraya dünya’nın her tarafından yolcu gelsin istiyorum, kim istemez bunu. Ama bu yatırıma karşıyız. Sayın Gültak’ın yaptığı buradaki yönetim anlayışını yok saymaktır, rest çekmektir. Benim ikazıma rağmen, farklı bir konu ile giriş yapınca arkadaşlarımız istemeyerek kırıcı sözler söyledi ve meclis bu noktaya geldi. Yatırıma karşı değiliz, limana karşı değiliz, Mersin’in genişlemesine karşı değiliz. Yerli ve yabancıya karşı değiliz ama kanun var nizam var hukuk var” diye konuştu. 
Görüşmeler tamamlanmıştır. Mersin Limanı kapasitesi ve işlevselliğinin artırılması ile ilgili iş ve işlemlere ilişkin temenni kararının alınması ile ilgili konu oylamaya sunuldu. Konu oy çokluğu ile kabul edildi.