Şubat ayında en az 138 işçi hayatını kaybetti

Şubat ayında en az 138 işçi hayatını kaybetti cukurovagazetesi.com

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, şubat ayı işçi ölümleri raporunu yayınladı. Rapora göre şubat ayında en az 138 işçi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden 138 emekçinin 113’ü ücretli (işçi ve memur), 25’i kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor.


İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin hazırlamış olduğu raporda, salgın döneminin ilk günlerinde, üretimin/hizmetin durması veya yavaşlaması bahane edilerek pek çok işçinin işten çıkarıldığı iddia edilerek, “Güvencesiz çalışmanın hakim olduğu konaklama ve inşaat iş kolunda yoğunlaşan işten çıkarmaları tekstil, AVM, liman işletmeleri takip etti. Yine kronik rahatsızlığı veya yaşı sebebiyle risk altında bulunan işçiler, ücretsiz izin dayatmasını kabul etmeyen işçiler, işyerinde alınmayan önlemlere itiraz eden ya da ücretli izin talebinde bulunan işçiler, sendikalaşma mücadelesi yürüten işçiler ve altı aydan az süredir çalışan işçiler hiçbir hakları verilmeden (çoğunlukla Kod29 gerekçesiyle) işten çıkarıldı. Ek olarak, iş akdi fesih edilmese dahi, üretimin/hizmetin durmasından kaynaklı fiili olarak işsiz kalan işçilerin sayısı dikkat çekicidir. Binlerce restoran ve turizm işçisini fiili olarak işsiz bırakan bu durum, geçici ve güvencesiz çalışmanın olduğu bütün sektör ve alanları etkiledi. Özellikle kayıt dışı istihdamın ana kitlesi olan kadın, çocuk ve göçmen işçiler bu süreçte işsiz ve gelirsiz kaldı” denildi.

“COVİD-19’A YAKALANAN İŞÇİLER OLMASINA RAĞMEN İŞYERLERİNİN ÇOĞUNDA ÜRETİM SÜRDÜ”

İşsizliğin koz olarak kullanıldığı işyerlerinde de salgına karşı göstermelik önlemlerin alınırken üretim baskısı ve kötü çalışma koşullarının da yoğunlaştığı savunulan raporda, “Bu süreçte işçiler, açlık tehdidiyle çalıştırılırken, başta sağlık çalışanları, kargo emekçileri, market çalışanları olmak üzere pek çok sektörde aşırı ve esnek çalışma dayatıldı. Çalışma süreleri fiilen uzatıldığı gibi, pek çok işyerinde fazla mesai ücreti ödenmedi, işçiler angaryaya zorlandı. İşsizlikle tehdit edilerek uzaktan çalışmanın olduğu yerler de dahil olmak üzere esnek çalışmanın kalıcılaşması üzerine adımlar atıldı. Talep ve iş yükü artan sektör ve alanlarda ise istihdamı artırmak yerine patronların var olan işçilerle sürdürdüğü yoğun ve kuralsız çalışma, işçilerin vücut direncini düşürdü, salgına yakalanmaya daha da açık biçime getirdi. Covid-19’a yakalanan işçilerin olduğu işyerlerinin çoğunda, vaka görülmesine rağmen üretim sürdürüldü, işçilerin yaşamı ile oynandı. Pozitif vakaların çıktığı işyerlerinde, karantinaya alınan diğer işçiler herhangi bir test uygulanmadan evlerine gönderildi, karantinadaki işçilere ise çoğunlukla ücretsiz izin kullandırıldı” şeklinde açıklama yapıldı.

“PANDEMİDE İŞÇİ SINIFI ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ”

Pandemi sürecinde alınması gereken önlemlerin bireysel önlemlere indirgendiğinin iddia edildiği raporda, “Evde kal’, ‘fiziksel mesafe’, ‘kendi OHAL’ini ilan etme’ çağrısı gibi söylemlerin yaşamak için çalışmak zorunda olan ve evde kalamayacak olan milyonlarca işçiyi ve ailelerini kapsamadığı bir gerçekti. İşçi sınıfına ‘şantiyede ol’, ‘fabrikada ol’, ‘markette ol’, ‘tersanede ol’ denmeye devam edildi. İşçilerin açlık tehdidiyle zorla çalıştırılması, salgın sürecinin en önemli gasplarından biri oldu. İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge ile ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında fabrika ve işyerlerinin büyük bir kısmı yasaktan muaf tutuldu. Salgın sürecine ayrılan kaynakların nasıl kullanılacağına ilişkin ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’, yaş sınırlamalı sokağa çıkma yasağı, 20 yaş altına uygulanan sokağa çıkma yasağının işçilerde istisna olması, şehirler arası geçiş yasağında işçilerin istisna tutulması, işçi eylemlerini yasaklayan valilik kararları, işyerinde alınmayan önlemleri deşifre eden sendikacıların gözaltına alınması gibi uygulamalar üretimin her koşulda devam ettirileceği bir politikayı net bir biçimde ortaya koydu. Salgın dönemi, hem üretim ilişkilerinde hem siyasi karar alma süreçlerinde mevcut sınıfsal ayrımı keskinleştirdi ve görünür kıldı” ifadeleri kullanıldı.

“COVİD-19 BİR İŞÇİ SINIFI HASTALIĞIDIR”

İSİG’in hazırladığı raporda, işçi sağlığı açısından en görünür sonucun ise, İSİG Meclisi’nin tespit etmiş olduğu Covid-19 nedenli işçi ölüm sayısının en az 858 olduğu belirtilirken, “Bu ölümler en çok sağlık, belediye, eğitim, büro, fabrika (tekstil-metal), özel güvenlik ve taşımacılık işkollarında meydana geldi. İşçilerin çok farklı kesimlerinden olan ölümler, tüm işyerlerinde salgına karşı sağlık-güvenlik önlemlerinin alınmadığının veya yetersiz alındığının bir göstergesidir. Tabi, tespit edemediğimiz ‘faal’ işçi ölümlerini ve özellikle işçilerin ailelerini, emeklileri de ekleyince ölümlerin yüzde 95’inin işçi sınıfı bileşeni olduğunu görebiliyoruz. Yani Covid-19 bir işçi sınıfı hastalığıdır” açıklamaları yapıldı.

 

ŞUBAT AYINDA 138 İŞ CİNAYETİ GERÇEKLEŞTİ

Oluşturulan raporun kaynağı olarak ise İSİG Meclisi, “Yüzde 75’ini ulusal basından; yüzde 25’ini ise yerel basın, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, meslek örgütleri ve sendikalardan öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla şubat ayında en az 138 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 138 işçinin 113’ünün ücretli (işçi ve memur), 25’inin kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor. Ölenlerin 7’si kadın işçi, 131’i erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri ticaret, sağlık ve konaklama işkollarında gerçekleşti. Dört çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi ölümleri tarım ve inşaat işkollarında gerçekleşti. 51 yaş ve üstünde ise çalışırken ölen 46 emekçi bulunuyor: Çiftçi ve esnaflar ile tarım, gıda, maden, tekstil, ticaret, büro, sinema, eğitim, inşaat, taşımacılık, gemi, sağlık, güvenlik ve belediye işçileri. 5 göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti: 3’ü Suriyeli, 1’i İranlı ve 1’i Ugandalı. Ölen işçilerin 6’sı sendikalı. Sendikalı işçiler tekstil ve sağlık işkollarında çalışıyordu” ifadelerini kullandı.

İNŞAAT, EN FAZLA ÖLÜMÜN YAŞANDIĞI İŞ KOLU

İşçi ölümlerin iş kollarına göre dağılımı şu şekilde: “En çok inşaat, sağlık, ticaret/eğitim/büro, tarım, taşımacılık, metal, madencilik, konaklama, tekstil, gemi/tersane ve güvenlik işkollarında gerçekleşti.”

EN FAZLA ÖLÜM NEDENİ YİNE COVİD-19 OLDU

Hayatını kaybeden işçilerin ölüm nedenlerine göre dağılımı, “En fazla ölüm nedenleri sırasıyla Covid-19, ezilme/göçük, trafik/servis kazası, yüksekten düşme, kalp krizi, intihar, patlama/yanma ve elektrik çarpması. Covid-19 nedenli ölümler sırasıyla sağlık, ticaret/eğitim/büro/sinema, güvenlik ve taşımacılık işkollarında meydana geldi” olarak açıklama yapıldı.

ŞUBAT AYINDA 4 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Ölümlerin yaş gruplarına göre dağılımı, 15-17 yaş grubunda 4 işçi, 18-27 yaş grubunda 13 işçi, 28-50 yaş grubunda 67 işçi, 51-64 yaş grubunda 34 işçi, 65 yaş ve üstü yaş grubunda 12 işçi ve yaşı bilinmeyen 8 işçi olarak raporda belirlendi.

MERSİN’DE ŞUBAT AYINDA 4 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ”

Hazırlanan raporda işçi ölümlerinin şehirlere göre dağılımı, “10 ölüm İstanbul’da; 9 ölüm Kocaeli’de; 7 ölüm Bursa’da; 5’er ölüm Adana, Manisa ve Şanlıurfa’da; 4’er ölüm Aydın, Denizli, Giresun, Konya, Mersin, Ordu, Osmaniye ve Tekirdağ’da; 3’er ölüm Balıkesir, Elazığ, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kayseri, Van ve Zonguldak’ta; 2’şer ölüm Ankara, Antalya, Artvin, Batman, Burdur, Isparta, Kahramanmaraş, Kırklareli ve Sinop’ta; 1’er ölüm Aksaray, Amasya, Bilecik, Bingöl, Bolu, Diyarbakır, Düzce, Kütahya, Malatya, Muğla, Niğde, Sakarya, Samsun, Sivas, Tokat, Uşak, Yalova, Yozgat, Bangladeş, Gürcistan, Irak, Rusya ve Ukrayna’da meydana geldi” şeklinde oldu.

ÖLEN İŞÇİLER SAYGIYLA ANILDI

İSİG, şubat ayı raporunda hayatını kaybeden 138 işçiyi saygıyla anarak isimlerini şöyle açıkladı: “Sebaattin B., Mustafa Zümber, Özgür Can Akbulut, Barış Akbulut, Rojhat Altuntaş, Osman Yılmaz, Ahmet Yıldız, Mahmut Arı, Mehmet Karataş, Erol Yiğit, Mehmet Berber, Mustafa Uysal, Bayram Kökçe, Gökhan Süt, Mehmet Ali Ersoy, İsmail Tekin, Hakan Altekin, Salih Yıldırım, Adem Yıldız, Taner Çulhaoğlu, Murat Arı, Mahmut Tok, Gökhan Dinç, Recep Ceylan, Ercan Akyürek, Nail Başaran, Haydar Kaya, İrfan Arslanhan, Emir Dibo, İlhan Doğan, İlhan Tütüncü, Cevat Türedi, Fehim Aba, Serdar Abo, Toygun Ateş, Tekin Özdemir, Mustafa Okuşluğ, Cuma Topraktaş, Kader Balcı, Hüseyin Demiray, Metin Mimir, İlhan Mimir, İhsan Mimir, Sevil Akyüz, Reşat Keskin, Endercan Kutkan, Taner Kavas, Müslüm Yılmaz, Serkan Turgut, Hakan Arslan, Ahmet ., Hüseyin Akkurt, Erhan Tanrıverdi, Mehmet Altan, Ali Uzunmehmet, İbrahim Zuveyn, Latif A., Sinan Çakır, İbrahim Koçoğlu, İsmail Aslan, Mehmet Çetinkaya, Abdullah Polat, Ahmet Önay, Emre S., M.K., Ömer Şimşek, Ziyed Ağcı, Ünal Çetinkaya, Yalçın Sütçü, Yüksel Bilgin, M.E., Murat Kara, Hasan Özpınar, Hüseyin Kızılaslan, İ. Karadeniz, İbrahim Uysal, Mustafa Gündoğdu, Erkan Tarıer, Dursun Tuğran, Hakan Bozan, Enver Taş, Mustafa Yıldız, Ender Erdoğan, Metin Agartancan, Namık Adlim, Aydın Keleşoğlu, Koray Tombak, Necmi Kaya, Celil Candar, Adem Gülsatar, Şaban Çivi, Murat Kuran, Fahri İnci, Sefa Erdem, Muammer Alak, Turan Arslan, Emel Yaman, Mehmet Tevfik Yardak, Serpil Ertuğbay, Eşsiz Çınaroğlu, İbrahim Bayraktar, L.Aktan Kokuoğlu, Emrullah Maraş, Abdülaziz Aslan, Rıza Uğur Keçecioğlu, Güven Erarslanlar, Mustafa Yalçın, Halil Onalt, Talat Aydemir, Sakine Kılıç, Kaya Kılıç, Kemal Derin, Adem Hacıoğlu, Necmi Arslan, Halil Bozdağ, Şener Karakış, Fatma Nurcan Uspulat, Mehmet Ertane, Mehmet Ergün Savçın, Enis Dailli, Royce Namubiru, Mehmet Mert El, Özgür Hizmetli, Emre Karavuş, Murat Güven, Yusuf Acar, Halil Çetinkaya, Tekin Çiçek, Sıtkı Vural, Yakup Kahveci, Mustafa Veziroğlu, Halil Muslu, Raci Ceyhan, Ahmet Tarı, Tugay Adak, Bardia Gharibi ve ismini öğrenemediğimiz 2 işçi.”