Bütçenin, milletin bütçesi olmadığını vurgulayan Ekmen, “Bütçe, rakamlardan oluşan soğuk bir tablo değildir; bu bir tercih belgesi, niyet beyanıdır. 2026 bütçesine baktığımız zaman bu bütçe milletten yana değil; bütçenin faiz lobilerinden, tefecilerden, millî yargıyı devre dışı bırakıp Londra tahkimine bağladığımız garanti ödemeli müteahhitlerden, davetiyeli ihale düzeninden, sözde tasarruf genelgelerine rağmen itibarı gösteriş, israf ve şatafatta arayanlardan, Varlık Fonuna devredilerek rekor zararlara maruz kalan şirketlerin denetimsizliğinden, el konulan şirketleri peşkeş çekip yok pahasına satışlar yaparak servet transferinin kitabını yazan TMSF düzeninden yana yapıldığını açıkça görüyoruz. Bu bütçe bir vazgeçiş metnidir; emekliden vazgeçişin, çiftçiden yüz çevirişin, genci umutsuzluğa terk edişin, reel sektörü yok sayışın, Sayıştay, TMSF, Varlık Fonu üçlemesiyle denetim ve şeffaflığın sona erişinin ama öte yandan, faiz lobilerine, kur koruma vurguncularına ve şatafat tutkusuna kapıları sonuna kadar açışın bir ilanıdır” dedi.

Hakkı, hakikati, gerçeği görmeyen konuşmaları dinledik

İktidarı eleştiren Ekmen, “Hükûmetin bütçe sunuşu gibi İttifak Partisi milletvekillerinin de konuşmaları kendine âşık, saplantılı bir ruh hâlinin gösterisi oldu âdeta. Sokaktaki gerçekleri, güçteki yozlaşmayı, her gün başka bir şekilde karşımıza çıkan çürümeyi, hane halkının çaresizliğini, mafya babalarında aranan adaleti, simit, çay hesabıyla bile geçinemeyen asgari ücretliyi, torunuyla bayramlaşamayıp otel odalarına terk edilen emekliyi, evladının çantasına beslenme koyamayan anneyi, ‘Aile Yılı’nda bile iktidarın kontrolündeki kanallardan akıtılan gündüz kuşağı cerahatini ve irinini, Türkiye Yüzyılı’nda tükenen, bizi biz yapan kadim değerleri, bağımlı gençleri, cezaevlerini dolduran torbacıları, kapanan tekstil fabrikalarını, vatandaşın katlanarak artan borcunu, hepimizin her an telefonuna gelen kumar ve bahis daveti içeren SMS'leri, çiftçiyi, hayvancıyı ezen ithalat politikalarını; hakkı, hakikati, gerçeği görmeyen bir anlatıyı burada günlerce dinledik, âdeta tahammül ettik. Kendine âşık ve sudaki aksine kavuşarak boğulan Nergis'i, bize anlatılan bu tekdüze gösteride sorunların dolaylı bir şekilde de olsa ifadesi ve buna dair bir çözüm niyetini de göremedik” açıklamasında bulundu.

Şehzadeler Belediye Başkanı Durbay'ın Annesi: "En Büyük Hayali Çocuklar İçin Kreş Açmaktı"
Şehzadeler Belediye Başkanı Durbay'ın Annesi: "En Büyük Hayali Çocuklar İçin Kreş Açmaktı"
İçeriği Görüntüle

Tevazu, empati ve farkındalık insani değerlerdir; bunları vatandaştan esirgememenizi beklerdik

Ekmen, “İki şeyi yapmak emin olun sizi küçültmez, büyütürdü: Bir, sorunlarla yüzleşen ve bunların farkında olduğunuzu gösteren bir empati dili. İki, bu sorunları çözmeye dair bir niyet beyanı sunabilirdiniz. Tabii ki size göre sorun yoksa çözümünden de bahsetmek anlamsız olacaktı. Tam da bu körlük nedeniyle Goebbels'e taş çıkaracak bir icraatın içinden dinledik on dört gün boyunca. Bu gösteri, yer yer plastik, yer yer yapmacık ve çiğ sahne performansıyla buluşunca; ortaya hazin, hazin olduğu kadar da trajik bir fotoğraf çıktı. Oysa iktidar partisi milletvekillerimiz ‘Genç arkadaşım, içine düştüğün tükenmişliğin farkındayız.’, ‘Kadınlar, yaşadığınız güvercin tedirginliğini biz de hissediyoruz.’, ‘Evladının kazağını, montunu bile yenileyemeyen, sofrasına et koyamayan anne, baba; sizden haberdarız.’, ‘Arkadaşıyla ancak cami bahçesinde vakit geçirebilen amcacığım, kiraya bile yetmeyen emekli maaşından biz de muzdaripiz.’, ‘Kur-enflasyon sarmalında şalter indiren ihracatçı, bugünler geçecek.’, ‘Evladı gibi baktığı süt ineğini ve gebe hayvanını kesen çiftçi, bizim de içimiz acıyor.’ demek sizi küçültmezdi. Siz bu sorunlara işaret etmeyi, bu empatiyi yapmayı bile kendiniz için küçültücü bir tablo olarak gördünüz. Tevazu, empati, farkındalık insani vasıflardır, bunu vatandaştan esirgememenizi beklerdik. İktidarı sürdürebilmenin matematiğini, mekaniğini çözmüş olabilirsiniz ama bir an önce doğaya, ilahi olana, fıtri olana dönebilirseniz, bunun ülkemiz için de sizin için de hayırlı olacağına inanıyoruz” diyerek AK Partili vekillere seslendi.

Sizin anlatınızda demokratik ve hukuki standartlarımız kusursuzdu

AK Parti’nin bir raporunda geçen sözü aktaran Ekmen, “Meclis’te kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunulan raporlardan bir cümleyi aktarmak istiyorum: ‘Süreç, Türkiye'de yönetim sisteminin şeffaflık, hesap verebilirlik ve iyi yönetişim normlarına daha uygun hâle getirilmesi, demokratik ve hukuki standardı daha yüksek bir yapısal, idari, finansal ve organizasyonel yapının oluşturulmasına dönük reform ve düzenlemelerin zeminini oluşturacaktır.’ Bu cümleyi kim yazdı acaba? CHP mi yazdı, YENİ YOL mu yazdı? DEM mi bahsediyor? Zihnimizde uçuşuyordur. Bu tespiti kim yapmış olabilir? Bu cümle AK Parti'nin raporunun 56'ncı sayfasından. Oysa on dört günlük anlatı böyle demiyordu. Siz burada on dört gün boyunca tekamülünü tamamlamış, mükemmel, kusursuz, ilahî iradeyle şekillenilmiş bir liderlik, devlet ve ülke anlattınız. Sizin anlatınızda şeffaflık, hesap verilebilirlik, iyi yönetişim sorunları diye bir sorun yoktu; demokratik ve hukuki standartlarımız zaten kusursuzdu. Yapısal, idari, finansal organizasyonumuz ise insanlık mirasını aşmış durumdaydı. Bu cümleyi bu rapora yazan arkadaşın eline sağlık. Bu cümle gerçeklerle yüzleşilip muhasebe yapıldığında kıyametin kopmadığını bize gösteriyor. Bu cümle, gözlerimizi kapatsak da gerçeğin bir gün bir yerde karşımıza mutlaka çıkacağını gösteriyor” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi