GÜNDEM

Çukurova’da Görmeden Dönülmemesi Gereken Doğal ve Tarihi Güzellikler Nereler?

Adana’nın verimli topraklarıyla çevrili, tarihi dokusu ve eşsiz manzaralarıyla dikkat çeken Çukurova, doğaseverler ve tarih meraklıları için adeta açık hava müzesi niteliği taşıyor. Baraj göllerinden kanyonlara, antik kentlerden müzelere kadar uzanan bu zengin coğrafyada günübirlik ya da uzun soluklu bir seyahat planı yapmak isteyenler için mutlaka görülmesi gereken yerleri derledik.

Çukurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan ve Adana'nın merkez ilçelerini kapsayan, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliği ile öne çıkan bir bölge olarak her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çekiyor. Bu geniş coğrafyada özellikle Adnan Menderes Baraj Gölü, Sevgi Adası, Çoban Dede Parkı gibi doğa harikaları ön plana çıkarken; Adana Arkeoloji Müzesi, Atatürk Evi Müzesi ve Yılan Kalesi gibi tarihi noktalar da kültür gezileri için eşsiz fırsatlar sunuyor. İşte Çukurova’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler…

Adnan Menderes Baraj Gölü: Doğa İle İç İçe Huzurlu Bir Kaçamak

Adana’nın kuzeyinde yer alan ve doğaseverlerin yoğun ilgisini çeken Adnan Menderes Baraj Gölü, yılın her mevsiminde ziyaretçilerine farklı manzaralar sunan el değmemiş doğal alanlardan biridir. Göl, sahip olduğu farklı kuş ve balık türleriyle özellikle ilkbahar ve yaz aylarında oldukça hareketli bir ziyaretçi profiline ev sahipliği yapmaktadır. Yazın serinletici manzarası eşliğinde bici bici tatlısıyla serinlemek isteyenler, kışın ise sıcak salep eşliğinde manzaranın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir mekandır.

Göle ulaşım sadece özel araç ve taksi ile sağlanabilmektedir; toplu taşıma araçları gölün yakınına kadar gitse de kalan mesafe yürüyerek veya bisikletle aşılmaktadır. Göl çevresinde piknik alanlarının yanı sıra kıyı boyunca sıralanmış işletmeler, ziyaretçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamasını kolaylaştırmaktadır. Girişin ücretsiz olması ve çevresinde bulunan bisiklet yolları, burayı ailecek keyifli zaman geçirmek isteyenlerin uğrak noktası haline getirmiştir.

Sevgi Adası: Göl İçinde Romantik Bir Kaçış Noktası

Adnan Menderes Gölü’nün tam ortasında yer alan ve minik yüzölçümüne rağmen büyük bir ilgi gören Sevgi Adası, özellikle çiftlerin romantik yürüyüşleri ve fotoğraf çekimleri için tercih ettikleri yerlerden biridir. Park alanıyla birlikte ziyaretçilere huzur veren bir atmosfer sunan ada, özellikle Portakal Çiçeği Festivali sırasında Adana halkı ve şehir dışından gelen misafirler tarafından yoğun şekilde ziyaret edilmektedir.

Akşam saatlerinde neon ışıklarla aydınlatılan ada, özellikle fotoğraf tutkunlarının en çok zaman geçirdiği noktalardan biridir. Adaya ulaşım göle varıldıktan sonra kiralanan çift kişilik kayıklarla sağlanmaktadır. Bu hizmet, akşam saat 20.00’ye kadar sunulmaktadır. Ancak göl sularının azaldığı kurak dönemlerde ada, yürüyerek de erişilebilir hale gelmektedir.

Çoban Dede Parkı: Şehri Ayaklar Altına Alan Bir Seyir Noktası

Çoban Dede Türbesi’nin de yer aldığı ve Adnan Menderes Gölü’ne oldukça yakın bir konumda bulunan Çoban Dede Parkı, yüksek bir noktada konumlandığı için şehri tepeden izleme imkanı sunmaktadır. Toplu taşıma ile erişimin mümkün olmadığı bu alana ulaşım özel araç veya taksi ile sağlanmaktadır. Adana şehir merkezine yaklaşık 20 – 30 dakikalık mesafede yer alan park, bünyesinde restoranlar, kafeler, piknik alanları ve çocuk oyun alanları barındırmaktadır.

Parkın öne çıkan özelliklerinden biri de içinde yer alan mini hayvanat bahçesi ve doğal göletlerdir. Kuş cenneti olarak ayrılmış özel bir bölümde süs tavuklarından yırtıcı kuşlara kadar pek çok canlı türü ziyaretçilerle buluşmaktadır. Aynı zamanda veteriner klinikleri ile yaralı hayvanların tedavi süreci de burada yürütülmektedir. Gün batımını izlemek için en çok tercih edilen yerlerden biri olan Çoban Dede Parkı, doğa ile baş başa kalmak isteyenler için eşsiz bir tercih sunuyor.

Karadenizliler Ormanı: Şehirden Kaçışın Yeşil Durağı

Çukurova Üniversitesi’ne yürüme mesafesinde bulunan ve doğa yürüyüşleriyle huzur arayanların sıklıkla tercih ettiği Karadenizliler Ormanı, piknik severlerin gözdesi haline gelmiştir. Orman içerisinde yürüyüş yolları, çocuk oyun parkları ve bazı eğlence tesisleri yer almakta olup, at binme aktiviteleri gibi farklı deneyimler de sunulmaktadır. Çukurova’nın yaklaşık 40 kilometre dışında kalan bu alan, hafta sonları ailece yapılan kaçamaklar için oldukça elverişlidir.

Adana Arkeoloji Müzesi: Binlerce Yıllık Tarihi Bir Arada

Seyhan ilçesine bağlı bir bölgede bulunan ve Çukurova’ya yaklaşık 10-12 kilometre mesafede yer alan Adana Arkeoloji Müzesi, terk edilmiş bir fabrikanın restore edilmesiyle 2017 yılında ziyarete açılmıştır. Müze, Adana çevresinde yapılan kazılardan elde edilen arkeolojik buluntuları sergileyerek bölgenin binlerce yıllık geçmişine ışık tutmaktadır. Tarihe ilgi duyan ziyaretçiler için görülmeye değer bir kültürel duraktır.

Adana Sinema Müzesi: Türk Sineması’nın İzinde Bir Yolculuk

Seyhan Nehri'nin batısında yer alan ve 2011 yılında ziyarete açılan Adana Sinema Müzesi, sinema severlerin uğramadan geçemeyeceği özel bir mekandır. Restore edilen tarihi bir evin müzeye dönüştürülmesiyle hayata geçirilen bu yapı, zemin katında eski film afişleri ve posterlerle donatılmıştır. Müzenin ikinci katında ise Adana’nın sinema tarihinde öne çıkan oyuncularının heykelleri yer almakta, ayrıca sinema ve televizyonla ilgili zengin bir kütüphane de hizmet vermektedir.

Atatürk Evi Müzesi: Kurtuluş Mücadelesinin İzlerini Taşıyan Bir Yapı

Çukurova’ya yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, Adana’nın Seyhan ilçesinde yer alan Atatürk Evi Müzesi, Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından restore edilerek halkın ziyaretine açılmıştır. Müze içerisinde Atatürk’ün Adana ziyareti sırasında çekilmiş fotoğraflar, şahsi eşyaları ve döneme ait belgeler sergilenmektedir. Tarihi dokuyu yakından hissetmek isteyenler için önemli bir ziyaret noktasıdır.

Misis Antik Kenti ve Misis Köprüsü: Binlerce Yıllık Yaşam İzleri

Çukurova’ya 27 kilometre uzaklıkta bulunan ve Ceyhan Nehri kenarında konumlanan Misis Antik Kenti, Neolitik Dönem’e kadar uzanan köklü tarihi ile dikkat çekmektedir. Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen buluntular, buranın M.Ö. 6000’li yıllara kadar uzanan bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir. Kurucusunun Truva kahramanlarından Mopsus olduğuna dair anlatılar, bu tarihi alanı daha da ilgi çekici kılmaktadır.

Yılan Kalesi (Şahmeran Kalesi): Efsanelerin İzinde Bir Ziyaret

Çukurova’ya 30 kilometre mesafede yer alan Yılan Kalesi, 11. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bir Haçlı kalesidir. Kalenin ismiyle ilgili farklı anlatılar bulunmakta; kimilerine göre surlarının yılan gibi kıvrımlı yapısı, kimilerine göre ise efsanevi varlık Şahmeran'ın burada yaşadığına inanılması nedeniyle bu ismi aldığı söylenmektedir. Tarihi yapısı ve mistik atmosferiyle bölgedeki önemli ziyaret noktalarından biridir.

Kapıkaya Kanyonu: Doğayla Baş Başa Nefes Kesen Bir Rota

Karaisalı ilçesinin Kapıkaya Köyü’nde yer alan Kapıkaya Kanyonu, Çukurova’ya 40 kilometre uzaklıkta bulunan ve doğa yürüyüşleri için sıklıkla tercih edilen bir destinasyondur. 20 kilometre uzunluğundaki bu kanyonun 7,250 metrelik bölümü yürüyüşe açıktır. Merkezinden Çakıt Çayı geçen kanyon, çınar, zakkum ve çam ağaçlarıyla çevrili olup yürüyüşçülere eşsiz bir deneyim sunmaktadır.