Mersin’de emekliler Yargıtay’ın verdiği karara tepki gösterdi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen emekliler, verilen karardan dönülmesini istedi. Emekliler adına konuşan Oktay Canpolat, 2025 yılının emekliler için yine açlığa mahkum edildiği bir yıl olduğunu belirterek, “Ne Ocak ayında, ne de Temmuz ayında, önceki yıllarda olduğu gibi emeklilerin aylıklarındaki kayıplar karşılanmamıştır. İktidar baskısıyla ve TÜİK marifetiyle enflasyon hep olduğundan düşük gösterilmiştir. İktidar yaşamda karşılığı olmayan bu istatistiki veriyi koz olarak kullanarak, emeklilerin aylıklarında olması gereken artışlar yapılmamıştır. Ülkemizin ekonomik olarak büyüdüğü belirtiliyor. Ancak bu büyümede emeklilere zırnık koklatılmıyor. Emeklilerin çok büyük bir kesimi derin yoksulluk içinde boğuşmaktadır. Dul ve yetim aylığı alanlarla birlikte yaklaşık 17 milyon emeklinin 2 milyon 100 bini kayıtlı çalışıyor ve bunlar SGK'ya destek pirimi ödüyorlar. Bir o kadar emeklinin de kayıtsız çalıştıkları sır değildir. Emeklilerimiz ucuz iş gücü olarak piyasanın insafına terk edilmiştir” dedi.
“Yargı, Finans Sermayeyi En Üst Düzeyde Koruma Altına Almıştır”
Emeklilerin geçinemediğini vurgulayan Canpolat, “Piyasanın ucuz iş gücü sömürü çarkına girmek de istemiyoruz. Alnımızın teriyle çalışıp, insanca yaşamak istiyoruz. O nedenle yaşımıza uygun bir işin tarafımıza verilmesi için İŞ-KUR'A başvuruyoruz. Bu bir ayıpsa, o ayıbın müsebbibi biz değil, emeklisini çalışmak zorunda bırakan siyasi iktidardır. Bir noktayı açıklamak istiyoruz. Açık olan bir iş için, işsiz veya gençlerin başvurusu durumunda, önceliğin işsizlere ve gençlere verilmesini kabul ettiğimizi beyan ediyoruz. Emeklilerin büyük çoğunluğu 16 bin 881 lira aylık alıyor. 20 bin, 30 bin 35 bin alsa ne olur ki! Bir ev kirasına yetmeyecek aylıklarla yaşamak mümkün değildir. Bu nedenle, emeklilerin ekseriyeti ya kredi kullanıyor, ya da kredi kartlarını döndürüp döndürüp kullanıyor. Şimdi de Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu, emekli maaşlarına bloke konulabileceği kararını verdi. Bu kurul kararı, yargıtayın en üst karar organıdır. Dolayısıyla yargının hiçbir aşaması, hatta Yargıtayın farklı daireleri bu içtihata aykırı karar veremez. Yani yargı finans sermayeyi en üst düzeyde koruma altına almış, 3 kuruş aylık alan emeklinin bütün aylığına el konulmasına olanak sağlamıştır. Bu karar 5510 sayılı SGK Kanunu'nun 93. maddesine aykırı olduğu halde, finans sermaye korunmuştur. Oysa bu kanunda SGK borcu ve nafaka dışında emekli aylıklarına dokunulamayacağı belirtilmiştir” diye konuştu.
“TBMM’nin Yeni bir Yasal Düzenlemeye Gitmesini İstiyoruz”
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun bu kararının kaldırılması için TBMM'NİN yeni bir yasal düzenlemeye gitmesini istediklerini dile getiren Canpolat, “AYM'ye gidilme durumunda seçenekler arasında olsa da siyasetin bu denli gölgesinde kalmış kararlar için umutlu olamıyoruz. Zaten açlıkla boğuşan ve ödeme güçlüğü çeken emeklilere bir darbe de finans sermayeye hizmette sınır tanımayan yargının en üst mercihinden, YİBGK'dan gelmiştir. Bu kararın ne vicdanla, ne de insanlığın yaşam hakkıyla ilgisi yoktur. Temel yaşam hakkının doğrudan gaspı olan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı, finans sermaye- iktidar işbirliği ile alındığından şüphe yoktur. Anlaşılan emekliler tamamen gözden çıkarılmıştır. Bizi yok sayanları, biz de gözden çıkaracağımızdan şüphe olmasın. Kendi gücümüz ve mücadelemizle sermayenin bu saldırılarına pirim vermeyeceğiz. Eninde sonunda biz kazanacağız” şeklinde konuştu.