Toplantı kapsamında Avrupa Birliği delegasyonu tarafından Tarım, Gıda ve Gıda Güvenliği Komisyonu’na aday gösterilen Başkan Orhan, bu görevlendirmeden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Orhan, toplantıda yaptığı konuşmada, yerel yönetimlerin topluma doğrudan hizmet sunan birimler olarak Avrupa ile entegrasyon sürecinde kilit rol üstlendiğine dikkat çekti. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“İnsanların temel yaşam ihtiyaçlarının sağlıklı ve hızlı bir şekilde yerine getirilmesi ilk olarak bizlere, yani yerel yönetimlere düşmektedir. Anadolu'da bir tabir vardır. İki kişi karşılaştığında ‘sana belediye baksın’ der. Bu, yerel yönetimlerin halk nezdindeki önemini gösterir.”
Konuşmasında Türkiye’nin coğrafi konumuna ve tarihi yapısına da değinen Orhan, “Anadolu Avrupa'dan ayrı tutulamaz. Türk milleti gelenek ve kültürüyle, yaşam şekliyle aslında Avrupa ile ortak bir yaşama biçimine uygun bir yapıya sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu, yüzyılı aşkın bir cumhuriyet deneyimine sahip, özellikle altını çizmek istiyorum, laik; yani din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı, demokratik bir hukuk devletidir” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda AB üyeliği yolunda yerel yönetimlerin, Avrupa Konseyi’nin belirlediği yerel özerklik şartlarına uygun biçimde yetkilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Orhan, “AB üyeliğine giden yolda yalnızca jeopolitik, stratejik, güvenlik ve göç kaynaklı çıkarlar veya ilişkiler üzerinden bu süreci yönetmek ne mümkündür ne de verimlidir. Bütün bu sürecin iyileştirebilmesi ve istenen yere taşınabilmesi için, vatandaşa en yakın yönetim yapıları olan yerel yönetimlerin Türkiye'nin de tarafı olduğu Avrupa Konseyi'nin yerel yönetimden özellik şartlarına uygun olarak, mali ve kurumsal güçlü Adem-i Merkeziyetçi bir yapıya sahip olmaları son derece önemlidir” dedi.
Başkan Orhan, ülke ve ilçesi adına bu önemli platformda yer almaktan dolayı duyduğu gururu paylaşarak, Türkiye’nin AB sürecine katkı sunmaya devam edeceklerini belirtti.