Mersin Özgür Çocuk Parkı'nda bir araya gelen platform bileşenleri, CHP İstanbul İl Başkanlığına yönelik kayyum atamasını protesto etti. Burada grup adına açıklama yapan Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış, Türkiye uzun zamandır demokrasi, hukuk devleti ve halkın iradesine saygı ilkeleri açısından kritik bir yol ayrımından geçtiğini belirten Çalış, "İktidarın denetimine girmiş, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş yargı organları, muhalefeti sindirmek, toplumsal muhalefeti baskı altına almak ve siyaseti kendi lehine dizayn etmek için bir araç haline getirilmiştir. Son olarak CHP İstanbul İl Yönetimi’ne yönelik Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla görevden alma ve kayyım atama girişimi, bu tablonun en güncel ve çarpıcı örneğidir. Halkın iradesiyle iş başına gelmiş siyasal yapıların yargı eliyle işlevsizleştirilmesi, yalnızca bir partinin ya da grubun değil, Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerinin hedef alındığının açık göstergesidir. Bugün CHP’ye yönelen baskılar, dün HDP’ye, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine yönelmiş; yarın başka muhalif odakları hedef alacaktır. Bu zincir, toplumun bütün demokratik damarlarını tıkamayı, yurttaşın iradesini yok saymayı amaçlamaktadır" dedi.
"Halkın Demokratik Tercihine Darbe Vurmak Demektir"
Son yıllarda özellikle belediyelere kayyumlar atandığını vurgulayan Çalış, "Seçimle gelen, halkın oylarıyla yetki kazanan belediye başkanlarının yerine kayyum atamak, açıkça halkın demokratik tercihine darbe vurmak demektir. Bugün aynı anlayış, siyasi partilerin il örgütlerine ve yönetimlerine kadar genişletilmek istenmektedir. Bu durum, halkın seçimle verdiği yetkiyi gasp etmekten başka bir şey değildir. Demokrasi, sandığın varlığıyla sınırlı değildir. Demokrasi, halkın seçme-seçilme hakkına saygı gösterilmesi, siyasal çoğulculuğun korunması, farklı seslerin özgürce örgütlenebilmesiyle mümkündür. Yargının siyasallaşarak kayyım politikalarının aracı haline gelmesi, Türkiye’de demokratik siyasetin köküne dinamit döşemektedir. CHP İstanbul İl Yönetimi’ne dönük yargı darbesi, muhalefeti zayıflatma ve halkın demokratik tercihlerine ipotek koyma amacını taşımaktadır. Bu durum yalnızca CHP’yi ilgilendirmemekte, ülkedeki bütün demokrasi güçlerine, sendikalara, emek ve meslek örgütlerine, kadın hareketine, gençliğe yönelmiş bir tehdidi simgelemektedir. Çünkü siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesi, iktidara muhalif bütün toplumsal kesimlerin susturulması anlamına gelmektedir. Türkiye’de bağımsız ve tarafsız yargı, iktidarın baskısı altında siyaset mühendisliğine zorlanmaktadır. Yargı kararları, hukuk normlarına değil, siyasal iktidarın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmektedir. Bu durum, Anayasa’da güvence altına alınmış olan kuvvetler ayrılığını ve hukuk devleti ilkesini tamamen ortadan kaldırmaktadır" şeklinde konuştu.
"Kayyum Politikalarına Derhal Son Verilsin"
Demokratik siyasetin önünün açılması gerektiğinin altını çizen Çalış, "Bizler biliyoruz ki, halk iradesini kayyum politikalarıyla gasp etmeye çalışanlar, demokratik siyaseti tasfiye etmeyi hedefleyenler, yarın aynı yöntemi işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, gençlere, doğa savunucularına da uygulamaya kalkacaktır. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak diyoruz ki kayyum politikalarına derhal son verilsin. Yargının siyasallaştırılmasına son verilsin, yargı bağımsızlığı güvence altına alınsın. Halkın seçme ve seçilme hakkına saygı gösterilsin. Demokratik siyasetin önü açılarak tüm muhalif kesimlerin özgürce örgütlenmesinin önü açılsın. Bugün CHP’ye yöneltilen hukuksuz saldırı, yalnızca CHP’nin değil, bu ülkede demokrasiye inanan herkesin meselesidir. Bu saldırı hepimize yönelmiştir. O yüzden mücadelemiz de ortak olmalıdır. Emekçiler, işçiler, kadınlar, gençler, ezilen halklar, inanç toplulukları ve bütün demokrasi güçleri bu hukuksuzluğa karşı sesini yükseltmeli, dayanışmayı büyütmelidir. Biliyoruz ki demokrasi, ancak halkın ortak iradesi ve örgütlü mücadelesiyle kazanılır. Kayyım politikalarına karşı, siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı, yargının iktidarın sopası haline gelmesine karşı susmayacağız. Bu ülkede barışı, özgürlüğü, eşitliği ve demokrasiyi savunan herkesle birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz" diye konuştu.