ÖZEL HABER

Kazanlı Halkı Ayakta: “Temiz Bir Çevre Lüks Değil, Anayasal Bir Haktır”

Mersin Kazanlı sahilinde bir araya gelen Kazanlı Halk İnisiyatifi, bölgede artan çevre kirliliğine karşı, “Unutulmamalıdır ki temiz bir çevre; yalnızca çevreci bir lüks değil, anayasal bir haktır” dedi.

Mersin’in Akdeniz ilçesinde çevre kirliliğine karşı sesini yükselten Kazanlı Halk İnisiyatifi, Kazanlı sahilinde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla çevre kirliliği, halk sağlığı ve denetimsizlik konularında kamuoyuna ve yetkililere önemli mesajlar verdi. Basın açıklamasını grup adına Serdal Cengiz okudu.

Açıklamada, Kazanlı başta olmak üzere çevredeki birçok mahallede çevre kirliliğinin giderek arttığı, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği vurgulandı. Cengiz, “Temiz bir çevre ve doğa dünyada yaşayan her canlının en doğal hakkıdır. Yaşam alanlarımızı çevreleyen mahallelerimizde son dönemde artan çevresel kirlilik, hepimizin ortak yaşam hakkını tehdit etmektedir. Hava, su ve toprak başta olmak üzere çevremizin çeşitli şekillerde kirletilmesi, sadece bugünü değil; çocuklarımızın ve geleceğimizin sağlığını da etkilemektedir” ifadelerini kullandı.

“TEMİZ VE SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Bölgenin önemli geçim kaynakları arasında yer alan tarım ve balıkçılığın çevresel yıkımdan büyük zarar gördüğünü belirten Cengiz, “Beton atıkları, kontrolsüzce doğaya bırakılan kimyasal maddeler ve sanayi kaynaklı atıklar yalnızca toprağımızı değil, derelerimizi ve denizimizi de kirletmektedir. Artık birçok noktada denize girilememekte, çevredeki içme suyu kaynakları tehdit altına girmektedir. Çok değil daha bir ay önce yüzlerce balık şu an bulunduğumuz ve yüzdüğümüz sahile ölü olarak kıyıya vurdu. Bu kirlilikle bağlantılı olarak kanser başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarının arttığı da yerel gözlemlerle sabittir. Son yıllarda bölgemizde kanser çeşitlerinin arttığını ve her ailede bu vakaların olduğunu üzülerek görüyoruz. Bizler kanserojen atıklara ve gazlara maruz kalmak değil temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz” dedi.

“ZEHİRLİ GAZLARIN KOKUSUNA MARUZ BIRAKILIYORUZ”

Basın açıklamasında en çok tepki gösterilen konulardan biri ise bölgede faaliyet gösteren sanayi ve dolum tesislerinin kapasite artışıyla birlikte ortaya çıkan hava ve toprak kirliliği oldu. Bu şikayetlerin dikkate alınmadığını ve yetkililer tarafından bir işlem yapılmadığını belirten Cengiz, “Bölgemizde bulunan rafine dolum tesisleri ve sanayi kuruluşlarından gelen zehirli gazların kokusuna maruz bırakılıyoruz. Bu koku sonucunda pencerelerimizi açamaz, kapımızın önüne çıkamaz hale geliyoruz. Bu durum hem doğaya hem de mahalle halkının sağlığına açık bir tehdit oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

“BÖLGEMİZİN SANAYİ ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ”

Kazanlı Halk İnisiyatifi, ilgili çevre denetim birimlerinin ve yetkili kurumların çevreyi kirleten işletmelere karşı daha şeffaf ve etkin denetim uygulamaları başlatması gerektiğini vurguladı. Açıklamada ayrıca, “Rant uğruna bölgemizin sanayi çöplüğüne dönüştürülmesine göz yummayacağız. Ayrıca, plansız ve kontrolsüz sanayileşmenin bu bölgede yoğunlaştırılmaması ve bulunan sanayi kuruluşlarından da bir an evvel yaşam alanları dışında taşınmasını talep ediyoruz” çağrısı yapıldı.

“DOĞA KATLİAMLARINA SES ÇIKARMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Cengiz, sözlerini, “Unutulmamalıdır ki temiz bir çevre; yalnızca çevreci bir lüks değil, anayasal bir haktır. Bu hakkın korunması, sadece devlet kurumlarının değil, toplumun her kesiminin ortak sorumluluğudur. Doğa sadece bize değil bizden sonraki nesillere de aittir. Sessiz kalmak yok oluşa ortak olmaktır. Bizler bölge halkı olarak bölgemizde gerçekleştirilen çevre ve doğa katliamlarına ses çıkarmaya ve dur demeye devam edeceğiz. Temiz ve sağlıklı bir çevre hepimizin hakkı” ifadeleri ile sonlandırdı.