GÜNDEM

Harita siyaha döndü, uzmanlar alarmda! Türkiye'yi bekleyen büyük tehlikeyi açıkladılar

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün (MGM) ağustos ayı kuraklık haritası, Türkiye'nin büyük bir bölümünün şiddetli kuraklığın pençesinde olduğunu gözler önüne serdi. İstanbul dahil birçok şehrin siyaha döndüğü harita sonrası konuşan uzmanlar, eylül ayında da durumu hafifletecek bir yağış beklenmediğini belirterek endişelerini dile getirdi.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi'nden Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu kuraklık tehlikesi için kritik bir uyarıda bulundu. Eylülde durumu rahatlatacak bir yağış beklenmediğini belirten Türkeş, Meteoroloji'nin verilerinin de durumu doğruladığını açıkladı. Türkiye'nin büyük bölümünde şiddetli kuraklık etkileri görülürken, uzun vadeli tahminler yağışların normallerin altında kalacağını gösteriyor. Bu durum, yeni tarım mevsimine ve su yılına kuraklıkla girileceği anlamına geliyor.

Yeni su yılına kuraklıkla giriliyor

Prof. Dr. Türkeş, Türkiye'nin 2023'ten bu yana süregelen bir kuraklık döngüsünde olduğunu ve bu yıl durumun daha da ciddileştiğini vurguladı. Marmara'dan Güneydoğu Anadolu'ya uzanan geniş bir hatta tarımsal ve hidrolojik kuraklığın etkili olduğunu belirten uzman, "Kötü haber, yeni su yılına yani 2025-2026'ya da Türkiye'nin büyük bölümünde şiddetli kuraklıkla gireceğiz. Yeni tarım mevsimine toprak kuru girecek, bu da tarım açısından çok olumsuz" dedi.

Akdeniz iklimi Karadeniz'e kayıyor

Kuraklığın en çarpıcı sonuçlarından biri de Karadeniz Bölgesi'nde yaşanıyor. İklim değişikliğinin etkisiyle Akdeniz ikliminin Batı ve Orta Karadeniz'de baskın hale gelmeye başladığını ifade eden Türkeş, "Karadeniz'de önümüzdeki 10-15 yıl içinde nemli, ılıman iklim karakterinden Akdeniz iklimine doğru bir dönüşüm olacak. Batı Karadeniz'de bu yıl yaşanan orman yangınları da bunun göstergesi" diyerek tehlikenin boyutuna dikkat çekti.

Komşu coğrafyalar da alarm veriyor

Sorunun sadece Türkiye ile sınırlı olmadığına dikkat çeken Türkeş, son bir yılda Balkanlar, Güney Rusya, Ukrayna, Irak, Suriye ve Kafkaslar gibi geniş bir coğrafyada benzer şekilde sıcak ve kurak koşulların yaşandığını belirtti. Bu durumun toprak neminden enerji kaynaklarına kadar pek çok alanı olumsuz etkilediği uyarısında bulundu.

Kuraklık sadece iklimsel değil, ekonomik sonuç da doğurur

Prof. Dr. Türkeş, her damla suyun artık daha değerli hale geldiğini belirterek acil önlem alınması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin entegre bir kuraklık yönetim döngüsünü tüm sektörlerde uygulaması gerektiğini vurgulayan uzman, yeraltı sularının ve su toplama havzalarının korunmasının hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi. Aksi takdirde sonuçlar sadece iklimsel değil, tarımsal üretimden enerjiye kadar ciddi ekonomik kayıplara yol açacak.