ÇEVRE

Doğu Akdeniz’in Gözde Sahilleri Kirlilikle Boğuşuyor

Mersin’in 321 kilometrelik sahil şeridinde son günlerde artan deniz kirliliği, hem bölge sakinleri hem de uzmanlar tarafından büyük endişeyle takip ediliyor. Özellikle turizm sezonunun başlamasıyla yoğunlaşan köpüklenme, renk değişimi ve plastik atıkların varlığı, Doğu Akdeniz’deki doğal dengeyi tehdit ediyor.

Mersin Körfezi, Doğu Akdeniz’in en kirli körfezlerinden biri olarak gösterilirken, bu durumu bilimsel olarak da destekleyen MEÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, kirliliğin temel kaynağının karadan denize taşınan evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Ayas, denizde gözlemlenen alg patlamaları ve müsilaj oluşumlarının kronikleşmiş bir sorun haline geldiğine dikkat çekerek, artan azot ve fosfor seviyelerinin planktonların aşırı çoğalmasına yol açtığını ifade ediyor.

Körfezde yapılan su analizlerinde, plastik ve mikroplastik kirliliğinin yanı sıra, biyolojik açıdan zararlı türlerin de varlığı tespit edilirken, bunun deniz ekosistemini ciddi biçimde tehdit ettiği vurgulanıyor. Prof. Dr. Ayas, Mersin’deki arıtma sistemlerinin yetersiz olduğunu, bu nedenle evsel atıkların denize karıştığını ve acilen altyapının güçlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Sahillerdeki kirlilik sadece doğal yaşamı değil, turizmi de olumsuz etkiliyor. Bölge sakinleri ve turizm sektörü temsilcileri, temiz deniz ve kıyıların korunmasının ekonomik canlılık için hayati önem taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar, Mersin’deki tarımsal ve turizm faaliyetlerinin çevre dostu ve sürdürülebilir biçimde planlanmasının zorunlu olduğunu ifade ediyor. Mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ifade eden Prof. Dr. Ayas, Mersin Körfezi’ndeki kirliliğin ancak kapsamlı çevre yönetimi ve altyapı iyileştirmeleriyle azaltılabileceğini belirtiyor. Aynı zamanda vatandaşların çevre duyarlılığının artırılması ve kirlilik ihbarlarının önemine de vurgu yapıyor.

Mersin sahillerinde gözlemlenen bu kirlilik sorunu, Doğu Akdeniz’in ekosistem sağlığı ve bölgesel turizmin geleceği açısından kritik bir mesele olarak öne çıkıyor. Yetkililer ve bilim insanları, koruma çalışmalarının hızlandırılması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikir.